Savunmasız av gibiler!

HAVALARIN kötü gittiği günler taksi şoförlerinden şikâyetler artıyor.

Haberin Devamı

Bir süre önce “Ekmek parası ve ölüm” başlıklı yazımda taksicilerin içinde bulunduğu güçlüklerden, büyük kentlerde soygun ve ölüm tehlikesi altında çalıştıklarından söz etmiştim.

Birçok okurum, yolladıkları şikâyet mektuplarında özetle şöyle diyor:

“Elbette ki hepsi değil ama taksi şoförlerinin büyük bir kısmı yağışlı ve kötü havalarda sokakta kalan müşterilerin yüzüne bile bakmıyor. Sanki intikam almak ister gibi kötü davranıyorlar. Birçoğu gidilecek mesafeyi beğenmediği için müşteri almıyor, inadına boş gidiyor. İyi havalarda da peşimizde koşuyorlar. Tüm uygar ülkelerde, bizdekilerden başka adres seçen taksi şoförü yok. Batı ülkelerinde bunun cezası ağır çünkü... Bizde ise tam bir keyfilik hâkim! Bu nedenle tüm şoförlerin eğitilmesi, taksi şoförlüğünün kurala bağlanması, her aklına esenin taksici olamaması gerek!”

Haberin Devamı

Bu şikâyetlerde elbette ki haklılık payı var ama şu da bir gerçek ki taksi şoförleri büyük bir risk altında çalışıyor. Saldırıya uğruyor, soyuluyorlar... Bazıları öldürülüyor!

Hırsızlara, gaspçılara, soygunculara karşı savunmasız birer av gibiler!

* * *

Şoförlerin anlattığına göre, askerler ve polislerden sonra en çok kurban veren meslek şoförlük! Bir yanda geçim derdi, yorgunluk, diğer yanda ölüm tehlikesi!

Özellikle İstanbul’da taksi şoförü olarak çalışmak için mangal gibi yürek ister!

Yine bir taksiciyle konuşuyorum. Diyor ki:

“Ekonomik kriz bizi de vurdu, müşteri bulmak zorlaştı... Mecbur kalmayan insan taksiye binmiyor. Üstelik soyulan ya da öldürülen şoförlerin sayısı büyük boyutlarda... Her gece bizim için bir tuzak gibi... İhtiyaç içinde olanlar, gasp ve öldürülme endişesiyle korka korka çalışıyorlar. İstanbul’da 18 bin civarında taksi var, 12 bini geceleri korkudan çalışmıyor.”

Peki, bu durumu önlemek için ne yapmayı düşünüyorsunuz?

“Bunu hükümet düşünsün. Herkesin can güvenliğinden hükümet sorumlu değil mi?”

* * *

Aklıma Londra taksileri geldi... “Bakın” dedim “sizin bu tehlikeden kurtulmanız için, Londra’daki gibi, özel kabinli araçların devreye girmesi lazım. Şoförle yolcu bölümü arasında kurşun geçirmez cam vardır. Sadece konuşmak ve para uzatmak için bir delik bulunur. Şoförün yanına yolcu alınmaz, arka bölmeye oturan da şoföre bir şey yapamaz. Londra taksileri böyledir. Siz de devletten yardım isteyip, alacağınız kredilerle bu tür güvenli araçlara sahip olun.”

Haberin Devamı

“Evet, böyle olması lazım. Oy için kapımıza gelen herkesten istedik, her türlü yardımı yapacaklarını vaat ettiler ama seçim bitti, vaatler gitti... Bizim federasyon yöneticileri hiçbir yetkiliyi bulamıyor. Herkes tam siper!”

Seçim öncesi verilen sözlerin yüzde 99’u tutulmadığı için taksiciler korku içinde çalışmaya devam edecek, bu arada yeni yeni kurbanlar verecekler!

* * *

Başbakan Erdoğan, 22 Nisan 2005 tarihinde Hilton Oteli yakınındaki “Billur Taksi Durağı”nı ziyaret ederek burada bulunan taksicilere “Sorunlarınızla ilgileneceğim” sözü vermişti. Sözünde durmadı ya da unuttu! Şoförler, Başbakan’ın kendilerine verdiği sözleri tutmasını hâlâ umutla bekliyor ve “Bir Başbakan söz verdi mi yapmalı” diyorlar ama...

Haberin Devamı

Aradan 5 yıl geçti, hiç ses seda yok!

 

Yazarın Tüm Yazıları