"ŞU Çılgın Türkler"in yazarı Turgut Özakman, muhteşem bir kitaba daha imza attı: Diriliş-Çanakkale 1915 (Bilgi Yayınevi).
1915 yılında Türk’ün Çanakkale’de şahlanışını anlatan bu eseri, özellikle gençlerimizin okumasında büyük yarar var.
Çanakkale Zaferi, makus talihimizin, hazin kaderimizin dönüm noktasıdır, Milli Mücadele’nin ve Cumhuriyet’in habercisidir.
Çanakkale savaşları, 34 yaşındaki Albay Mustafa Kemal’in, Alman generalleri ve Osmanlı paşaları arasında, bir yıldız gibi parlamasını, daha sonra Milli Mücadele’nin önderi olmasını sağlamıştır.
Çanakkale savaşları olmasaydı, Mustafa Kemal efsanesi de doğmayacak, Kurtuluş Savaşı da olmayacak, Cumhuriyet de kurulmayacaktı.
Atalarımız, dünyanın dörtte üçüne egemen olan, çok zengin, çok güçlü, çok etkin ulusların ordularını Mustafa Kemal Atatürk’ün komutasında yendi.
Turgut Özakman, 686 sayfalık kitabında Çanakkale savaşlarını, gerçek olaylara, kişilere ve belgelere dayanarak, ucuz kahramanlık edebiyatı yapmadan bir roman üslubuyla anlatıyor.
* * *
Çanakkale Savaşı hakkında ciddi, dürüst, saygıdeğer araştırmaların dışında, savaşı yeşil sarıklı evliyaların kazandığına dair uyduruk hikáyeler ve menkıbeler de var.
Bunlara göre Çanakkale askeri bir zafer değil, mucizeler sergisi... Askeri bir anlamı, değeri, yüceliği yok. Şehitler boşuna ölmüş. Askeri tarih kitapları boşuna yazılmış.
Bu sahte menkıbeler, uyduruk hikáyeler Çanakkale Zaferi’ni basitleştiriyor, masallaştırıyor, gerçek olmaktan uzaklaştırıyor, büyüklüğünü, anlamını zedeliyor.
Hurafecilik Allah’la yetinmiyor, Çanakkale savaşlarına Hazreti Peygamber’i de katıyor. Peygamber 1915 yılında Çanakkale Savaşı sırasında türbedarın rüyasına girerek demişmiş ki:
"Ben şimdi Medine’mde değilim, Çanakkale’deyim. Çok zor durumda olan asker evlatlarımı yalnız bırakmaya gönlüm razı olmadı. Şimdi onlara yardım ediyorum."
Bu da yetmiyor, Çanakkale’ye Anadolu’dan alay alay, tabur tabur erenler, veliler, evliyalar ordusunun geldiği iddia ediliyor.
O tarihe kadar 200 yıldır girilen her savaşta yenilen, perişan olan Osmanlı Devleti’ne ve ordularına evliyalar neden böyle yardım etmediler?
Rusya ile savaşlarda, Balkan Savaşı’nda, neden hiç yardımcı olmadılar? Sarıkamış’ta, Süveyş’te, Filistin’de, Kudüs’te, Suriye’de, Irak’ta, Bağdat’ta, Musul’da niye hiç yardıma koşmadılar?
Çanakkale savaşları 10 ay sürdü. Allah’ın taraf olduğu bir savaş 10 ay sürer mi? Yani İngilizler ve Fransızlar, yüce Allah’a 10 ay kafa tutabilecek kadar güçlü müydü? Bunu düşünmek, Allah’a saygısızlık, kudretine inançsızlık olmuyor mu?
Yüce Allah, hurafecilerin anlattığı gibi savaşa katılsaydı, savaş bu kadar uzar mıydı? Bir saniyede bitmez miydi?
* * *
Bunlar, Çanakkale’yi Mustafa Kemal’siz, dáhi komutan Mustafa Kemal’i yok sayarak anlatıyor. Onun adını ağızlarına bile almıyorlar. Utandırıcı bir durum. Bile bile gerçeğe ihanet ediyor, tarihi kirletiyorlar. Bunları yazanların, yaptıranların kimler olduğu, amaçlarının ne olduğu, yaptıkları işin niteliğinden belli.
Bu yobaz takımı, on binlerce belge ile kanıtlı gerçekleri değiştirmeye, çarpıtmaya cüret eden bu insanlar, ellerine fırsat geçse acaba daha neler yaparlar?
Bir gençlik, yalanla dolanla yetiştirilip eğitilir mi? Allah bu güzel milleti ve ülkeyi cahilin, yalancının ve sahte tarihçinin şerrinden ve iktidarından korusun.