Dikenli ortamdan bir gül çıkacak mı?

11’inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün yönetim başarısı, tüm Türkiye’nin iyiliği olacaktır. Bunu istemeyecek tek Türk vatandaşı var mı?

Ancak... Günümüzde insan işiyle, sözüyle, davranışlarıyla ölçülüyor. Geçmişte söylediği tartışma çıkaran ciddi sözler doğal olarak Sayın Gül hakkında tereddütler yaratıyor.

Onun 15 Aralık 2005 tarihinde, İngiliz The Guardian Gazetesi’ne, "Türkiye’de cumhuriyetin sonu geldi, kesinlikle laik sistemi değiştireceğiz" dediğini pazartesi günkü yazımda belirtmiştim. Gül’ün buna benzer başka sözleri de var. İşte birkaç örnek:

"...Türkiye’de bir sistem bunalımı var. Halka zorla diretilen, halkına zıt, ona düşman bir sistem... ’Ne mutlu Türk’üm diyene’ lafını tutup her yere yaza yaza Türkiye aslında ilkel bir hale dönmüştür.

...Türkiye’nin bütünlüğünü tehdit eden, en büyük tahribatı vermiş olan sistemin ilkelerinden biri de ’Laiklik’ ilkesidir.

...Dindar olan bir subaya da siz kendi ordunuzda hayat hakkı vermiyorsanız, bunu açıkça söylemeden onu saf dışı ediyorsanız, sanki safra atar gibi, ajan yakalamış gibi onları ayıklıyorsanız, siz o zaman bu ülkenin devamını nasıl temin edersiniz?

...İkinci Cumhuriyet ve yeni Osmanlılık kavramlarını çok sağlıklı buluyorum ve geleceğe umutla bakıyorum. Cumhuriyetçilik, milliyetçilik, halkçılık ve laiklik... Bu ilkeler hep bu halka zorlatma şeklinde dayatıldı.

...Türkiye’nin Irak, Libya, Suriye’ye benzeyen çok yanları vardır. Neden? Aynı ’tek adam’ pozisyonu. Bugün Libya, Irak ve Suriye’ye gidin, tek insanın resimleri vardır her yerde. Tek insan heykelleri vardır."

* * *

Yukarıda bize ters gelen görüşleri savunan aynı Abdullah Gül, 14 Ağustos 2007 günü yaptığı basın toplantısında şunları söyledi:

"Kimse tereddüt etmesin, Anayasa’nın temel ilkesi olan laikliğin korunması temel ilkemdir. Tüm kurumlar arasında uyumu en iyi şekilde sağlamak temel görevimdir.

...Siyasi kimliğimi bırakıyorum. Artık AKP’li değilim. Cumhurbaşkanı siyasetin dışında kalacaktır. Herkesi kucaklayan, tarafsız bir Cumhurbaşkanı olacağım.

...Kurumların hassasiyetini gayet iyi biliyorum. Tarafsızlık kesinlikle ilkem olacak. Anayasa’daki görevlerimi hakkıyla yapacağım."

Sayın Gül’ün, daha önceki görüşlerinde ısrar etmeyeceğine, son basın toplantısında verdiği sözlere ve önceki gün Meclis’te "Atatürk ilke ve inkılaplarına, laik cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağına" dair ettiği yemine sadık kalacağına inanmak istiyoruz. Durum böyle olursa zaten sorun kalmayacak, ülkedeki gerginlik sebebi de ortadan kalkacaktır.

Gül dikenden çıkar. Doğanın yasası işleyecek ve eski yıllardaki dikenli ortamdan şimdi bir gül çıkacak mı dersiniz?

Nur içinde yat Şakir

ÇOK sevdiğim meslektaşım, arkadaşım, kardeşim Şakir Süter’i kaybetmenin derin hüznü içindeyim. Henüz 57 yaşında hayata veda eden Akşam Gazetesi yazarı Şakir Süter, Babıáli denilen cadı kazanında dürüst kalmış, düzgün köşe yazarlarından biriydi. Uzun yıllar birlikte çalışmıştık. Hiçbir zaman kalemini satmadı, iktidar sahiplerinin yalakası olmadı, onuruyla yazdı, saygın bir kişi olarak hayata veda etti. Nur içinde yat aziz kardeşim.