Çinliler, Türkiye’de ikiz doğurur mu?

Bu sözler, Çin’in Uluslararası Dostluk Derneği Başkanı Zhou Muyao’ya ait.

Muyao, eskiden açlık sıkıntısı çeken Çin halkının artık zenginleştiğini belirterek “Yavaş yavaş dünyaya açılacaklar. Turizmle dünyayı tanıyacaklar. Merak ettikleri ülkelerden biri de Türkiye” dedi.

Zhou Muyao, Türk-Çin Dostluk Derneği ve Türk Tanıtım Vakfı Başkanı Kemal Baytaş’a, Çin hükümetinin turizmi desteklediğini ve Çin halkının biriktirdiği paraları harcamasını istediğini belirterek şöyle dedi:

“İnsanlarımızın paraları bitmeli ki, Çin’e dönüşte daha hırslı çalışıp daha çok üretsinler. Çin halkı paralarını harcamazsa ‘Nasıl olsa paramız var’ diye hırsları azalır, iyi çalışmazlar ve çok üretemezler, ülkemiz büyük zarar görür. Bu yüzden devlet, Çin halkının dünyayı gezip başka ülkeleri tanımasını destekliyor.”

* * *

Peki, dünyaya açılmaya hazırlanan milyonlarca Çinli, Türkiye’ye nasıl gelir?

Türkiye’nin Pekin Büyükelçisi Murat Esenli, Türkiye’ye Çinli turist çekmek için, vize kolaylığı ile birlikte ilginç bir proje geliştirdiklerini söyledi.

Çinli ailelerin birden fazla çocuk yapmaları yasak! Serbest bırakılırsa, Çin’in nüfusu korkunç bir hızla artar. Bu da, halen nüfusu 1 milyar 370 milyon olan Çin için toplumsal bir felaket demektir. Pekin Büyükelçimiz Murat Esenli:

“Bir kampanya hazırlıyoruz. Yeni evli Çinlilere ‘Balayını Türkiye’de geçiren çiftler ikiz çocuk sahibi olur’ diyeceğiz. Çin hükümeti ikiz çocuğa bir şey diyemiyor. Bu reklamlarla ilgilerini çekeceğimizi umuyoruz” dedi. Peki, Çinli çiftlerin Türkiye’de ikiz çocuğu olur mu? Orasını Tanrı bilir ama reklam reklamdır.

Kemal Baytaş, “İkiz çocuk reklamı” fikrinin, Türk dostu olan Çin’in Ankara Büyükelçisi’nden çıktığını, kendisinin de desteklediğini söyledi.

Şu anda, Türkiye’ye gelen Çinli turist sayısı yılda 29 bin... Bu rakam çok düşük tabii... Bizim, Çinli turistlerin ilgisini çekecek projeler hazırlamamız akıllıca bir davranış olur.

* * *

Çin’de asayiş sağlam. Sokaklar, caddeler, kırlar, her yer diğer ülkelere göre çok güvenli.

O dev ülkede soygun, hırsızlık, cinayet, ırza tecavüz, orman yakma, kişi ve devlet malına zarar verme gibi suçlar son derece az. Sebebi, cezaların çok ağır olması. Mesela, cinayet işlemenin veya orman yakmanın cezası hemen idam!

Suçlu ya da suçlular bir stadın ortasında diz çöktürülüyor ve enselerine birer kurşun sıkılarak öldürülüyor. Sıkılan kurşunun parası da, mahkûmun ailesinden tahsil ediliyor!

* * * �

Çinliler “Bir yıllık varlık istersen buğday, on yıllık varlık istersen ağaç, yüz yıllık varlık istersen insan yetiştir” diyor. Bu yüzden eğitime büyük önem veriyorlar.

Türkçe öğrenmek için okula giden birçok Çinli var. Çin üniversitelerinde Çince öğrenen Türk öğrencilerin sayısı ise 500 civarında...

Biz Çinlileri görünce, birbirlerinden ayırt etmekte güçlük çekiyoruz. Hepsini birbirlerine benzetiyoruz çünkü... Peki, Çinliler bizi nasıl görüyor?

Çin’e gittiğimiz ilk gün, Çinli mihmandar kız bize baktı baktı: “Hepiniz birbirinizin aynısı gibisiniz. Sizi nasıl ayırt edeceğim?” diye hayretle sordu.  �

Onlar da bizi, bizim onları gördüğümüz gibi görüyor ve ayırt etmekte güçlük çekiyorlar! �

Çin izlenimlerinin son bölümünü perşembe günü aktaracağım. �