BİR rastlantı sonucu Çin Büyükelçisi Gong Xiaosheng’e Kütahya’da rastladım. TÜTAV Termal Otel’e, hem hafta sonu tatili, hem kaplıca sularından yararlanmak için gelmişti.
Kütahya muhafazakár bir şehir! Seçim sonuçları da bunu gösteriyor: AKP yüzde 62, MHP yüzde 14, CHP ise yüzde 8 oy aldı.
Kütahyalılar, Evliya Çelebi’nin hemşerisi olmakla övünüyor. Aslında Evliya Çelebi 1611’de İstanbul’da doğmuş, 72 yıl yaşamıştır. Ailesi Kütahya kökenlidir. Evliya Çelebi, büyük bir Türk gezgini ve seyahat yazarıdır. Onu Kütahyalı saysak bile Kütahya’da yüzyıllardır iz bırakan başka biri yetişmemiş demektir.
* * *
Hafta sonunda ben de kaplıcalar için Kütahya’ya gitmiştim. TÜTAV Termal Otel, sağlık ve kaplıca tedavileri konusunda önemli bir kuruluş. Termal suyun yeraltından çıkış sıcaklığı 42 derece. Dolaşımda suyun ısısı 38 dereceye iniyor. Tesisteki doktor ve sağlık görevlilerinin ifadesine göre:
Termal sular radyoaktivite içeriyor. Özellikle romatizmaya bağlı tüm rahatsızlıkların tedavisinde kullanılıyor. Ayrıca gut, lumbago, Behçet hastalığı ve kırık çıkıkların tedavisinde de iyi sonuçlar alınıyor.
1233 yılından bu yana 800 yıldır şifa dağıttığı belirtilen kaplıca sularının kalsiyum, magnezyum ve sülfat iyonları içerdiği, bunların da beden sağlığında önemli etkileri olduğu belirtiliyor. Termal sular, içerdiği mineraller sayesinde "gençlik suyu" olarak da nitelendiriliyor.
* * *
Dediğim gibi, bir rastlantı sonucu, TÜTAV Termal Otel’deki kısa tatilden sonra Ankara’ya dönmekte olan Çin Büyükelçisi Gong Xiaosheng ile Çin Büyükelçiliği Siyasi Daire Başkanı Cui Wei’ye rastladım. Yanlarında, onları misafir eden Türk-Çin Dostluk Derneği ve TÜTAV Başkanı Kemal Baytaş da vardı.
Çin Büyükelçisi ile Kütahya’da bir öğle yemeği yiyelim ve bu arada Obama’nın ziyareti, ekonomik krizin etkileri ve Türkiye-Çin ilişkileri konusunda sohbet edelim, dedik.
Aman Allah’ım! Çin Büyükelçisi’ne neredeyse rezil oluyorduk!
Büyükelçi, öğle yemeğinde kırmızı şarap içmek istedi. Gittiğimiz lüks lokantadaki garsonlar ezile büzüle "Efendim, içki servisimiz yok!" demezler mi?
Aman bre, yapmayın! Yabancı konuklara mahcup olacağız! Üstelik misafirimiz dev bir ülkenin büyükelçisi... Türkiye’nin koskoca bir ilinde, nasıl olur da içki servisi yapılmaz? Yasak mı bu? Hayır, değil! Fakat dedik ya tutucu bir ilimiz burası. Üstelik mahalle baskısı var!
* * *
Neyse... Lokantanın sahibi anlayış gösterip talimat verdi de sorun çözüldü. Garsonlar koşuştular ve bir şişe kırmızı şarap bulup getirdiler. Servis yaparken de şişeyi beyaz bir örtüyle sarıp gizlemeyi unutmadılar tabii. Böylece, Çin Büyükelçisi’ne karşı mahcup olmaktan kurtulduk.
İkramlarımızı nezaketle kabul eden ve Türk misafirperverliğini öven Büyükelçi, Mercedes marka zırhlı makam aracına binip Ankara’ya doğru yola çıktı. Türkleri çok seven Çin Büyükelçisi, kırmızı şarabın nasıl güçlükle bulunduğunu bilseydi ne derdi acaba? Herhalde halimize acırdı!
Yemek sırasındaki sohbette Çin Büyükelçisi Gong Xiaosheng ile neler konuştuğumuzu, Büyükelçi’nin Türkiye hakkındaki ilginç görüşlerini yarınki yazımda anlatacağım.