BİR süre önceki "Borçlu ölür mü, sürünür mü?" başlıklı yazım nedeniyle mektup gönderen bir dostum şöyle diyor:
"Bizim toplumumuz, arabaya koşulan atlar gibidir, kırbaçlandıkça daha iyi koşar. İnsanlarımızın AKP iktidarının zam kırbacını şaklattıkça koşup ona oy vermelerinin nedeni budur."
İlginç bir görüş ama tamamen haksız değil! Nedenini anlatacağım!
* * *
İktidar koltuğunda oturanlar ülkeyi iyi pazarladılar doğrusu... AKP satmadık ne bıraktı?
85 yıllık cumhuriyet tarihimizin birikimi olan fabrikalar, işletmeler, tesisler, yabancılara "babalar gibi" satıldı! Hem de en kárlı kuruluşlar, altın yumurtlayan tavuklar gitti. Elde avuçta bir şey kalmadı.
Pekiii... Ne var, ne yok, her şey satıldı da devletin borç kamburu mu küçüldü? Ne gezer!
Tam tersine borçlar büyüdü, ödenmesi mümkün olmayan boyutlara tırmandı.
AKP iktidarı görevi devraldığında 221 milyar dolar olan iç ve dış borçların toplamı 483 milyar dolara yükseldi. Nereye gitti bu paralar? Neden sattık ülkenin değerlerini?
* * *
Ülkenin tüm birikimleri satıldı. Satıldı da ne oldu? Paralar uçtu uçtu, kül oldu.
ABD ve Avrupa Birliği, AKP için açılan kapatılma davasını etkilemek için elinden geleni yaptı. Neden? Ülkenin milli değerlerini böyle pazarlayacak başka bir iktidar bulamayacakları için...
Akaryakıta, doğalgaza, elektriğe bindirilen ağır zamlar hiç de yenilir yutulur gibi değil. Fakat millet "gık" demeden katlanıyor buna. Böyle kuzu gibi başka bir toplum var mıdır?
Ekmek yüzde 16, yumurta yüzde 69, elektrik yüzde 44, doğalgaz yüzde 24, deterjan yüzde 17, kiralar yüzde 25, ilaç yüzde 18, pirinç yüzde 20, fasulye yüzde 30, dana eti yüzde 14, tavuk eti yüzde 20 arttı, vs... Fakat... Enflasyon aynı oranda artmıyor!
Affedersiniz ama kim inanır buna? Alnımızda enayi mi yazılı?
* * *
Borçlar arttıkça ülkenin kontrolü de elimizden çıkıyor.
Borç alan, emir almaya da alışır!
ABD, AB ve IMF ne derse yapar hale geldik! Adamlar artık yargıya bile talimat verircesine konuşuyor.
Anayasa Mahkemesi, AKP’nin laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğuna hükmetti ama buna rağmen "Ülkeyi yönetmeye devam et" dedi. Yani şoför aracı uçuruma sürecek olsa da "Kullanmaya devam et" der gibi bir şey. ABD ve AB sonuçtan çok memnun!
* * *
Elektriğe altı ayda toplam yüzde 44 zam gelirken, memura yüzde 3 zammı layık gördüler.
"Halk memnunsa, sana ne zamlardan?" diyenler var. Biz bu kafalar yüzünden batıyoruz zaten!
Peki, şu anda bir seçim olsa kim kazanır? Bence kesinlikle AKP alır seçimi. Neden mi?
22 Temmuz 2007 seçiminden önce Ordu iline gitmiştim. Yer yerinden oynuyordu. Fındık üreticileri mitingler yapıyor, AKP iktidarına lanetler yağdırıyordu. Seçim sonuçları ne oldu? AKP, Ordu’da yüzde 50’nin üstünde oy alarak birinci parti oldu.
Aynı dönemde Aydın iline de gitmiştim. Bütün üreticiler yana yakıla AKP’den şikáyet ediyordu. Bu tabloyu görenler, "AKP, Aydın’da asla seçim kazanamaz" dediler. Ne oldu? AKP yüzde 50’nin üstünde oy oranıyla birinci parti oldu.
Bu yüzden, yapılan zamlar, çekilen sıkıntılar faso fiso... Bugün yeni bir seçim olsa tüm bu acı çekenler kesinlikle AKP’ye oy verir. O halde neden ağlıyorlar?