Paylaş
O kadar çok evlilik diye kendimi yırtmama rağmen düğün dedin mi kanım çekiliyor. Bana kalsa tabii düğün bile yapmam. Yine de hani oldu da yaptım diyelim, size hayalimde olan düğünü yazayım
Davetiyeler
Bir kere davetiyemin üstünde kesinlikle “Bu da size kapak olsun” yazacak. İç tarafında işte düğün nerede, ana-baba adı. Subliminal mesaj verme maksatlı davetiyeyi ‘tam altın’ şeklinde yaptırmayı düşünüyorum. Arka tarafındaysa kocaman kırmızı kalın harflerle, ‘Çocuklarınızı evde bırakın’ yazacağım.
Nikâh şekerleri;
O bademleri yiyen var mı bilmiyorum. Zaten son zamanlarda gittiğim düğünlerde badem şekeri yerine tadı tuzu olmayan garip şekilli kurabiyeler dağıtıyorlardı. Ben ise bekâr kızlara verilmesi için ‘Nah’ şeklinde yaptırtmayı düşünüyorum. Diğerleri içinse bir tülün içine, 3-5 kesme şeker koyup veririm. Nasılsa eve gidip, bir köşeye atacaklar.
Gelinlik
Bu kadar çok evlenmek isteyip, gelinliğini hayal etmeyen bir ben varım sanırım. Çünkü gelinlik bana hiç yakışmıyor. Kardanadam gibi oluyorum. Kat kat tüllerin altında koltuk altlarım fırlamış falan. Bir de saçlarım kısa, duvak iğrenç duruyor. O yüzden klasik bir model işte. Üstünde allar pullar olmayan.
Düğün şarkısı
Yüz senelik klişe düğün şarkısı olarak, ‘Ben bal arısı gibiydim senden önce, bak pervanelere döndüm seni görünce’ şarkısı olur diye düşünüyordum ama millete de “Adamdan önce yemediğim nane kalmadı” demeye gerek yok sanırım. Ay inşallah kocam, Star Wars delisi olmaz. Valla ben ışın kılıcıyla falan salona girmem. Sanırım, ‘Bim bam bom; çok şükür dostlar benim de artık bir sevgilim var’ şarkım bu olur.
Masa düzeni
Bekâr masası diye bir olay olmayacak. Bana ne ya, Esra Erol muyum ben! Gelinim ben gelin! Orada en önemli olay ben olmalıyım. Düğünümde tanışacaklar, fingirdeşecekler, beni ikinci plana itecekler. Bekâar kızları, yaşlı teyzelerin yanında oturtacağım. Bekâr oğlanları ise tuvaletin yakınında olan masalara. Bir de çok yakın insanları birbirlerinden uzak oturtmayı düşünüyorum. Kendi düğünümde kendi dedikodumu yaptırtmam!
Mekân
Bu konuda hâlâ tereddütlerim var. Gönül ister bir küçük sahil kasabasında otel tutalım, eş dost oraya gelsin. Birinci gün parti yapalım, ikinci gün nikâh. Tabii hayaller sahil düğünü, gerçekler Pamuk Müzikhol’da ‘bonzai’ şarkısıyla göbek atmak olduğu için gerçek hayata dönmemde fayda var.
Takı merasimi
O kadar insanın düğününe çiftleşmelerinden mutluluk duyduğum için mi gittim? Tabii ki geleceğe yatırım için gittim. Zaten davetiyeleri de öncelikle onlara yolladım. Masa masa dolaşıp, suratımı şap şup öpmelerine izin vermeyi düşünmüyorum. Bir ton para verdim ben o makyaja. Biz kocamla orada dururuz, herkes sıraya girip takar. Öncesinde, mikrofonla duyuru yaparım: “Görüntüleriniz videoya alınıyor, lütfen takıyı önce kameraya gösterin, adınızı yüksek sesle bağırıp öyle takın!”
Büyük final
Şimdi yeni trendlerden biri ‘hangover kiti’ vermek. Bir poşetin içinde, ilaç, kahve, şeker falan var. Onun yerine düğün için yaptığım masrafların faturalarını kopyalayıp, insanlara dağıtmayı düşünüyorum. Üstüne de kocaman ‘İnşallah eğlenmişsindir’ yazdırdım mı tamamdır bu iş!
Paylaş