Bir maşrapa almak ne kadar zor olabilir?

Dış gebelik nedeniyle acilde aldım soluğu. Ambulans en yakınımdaki hastane olan Şişli Etfal’e götürmüş. Doktor ve hemşireler çok tatlışkoydu fakat temizlik durumu korkunçtu...

Haberin Devamı

Bu aralar öldürmeyen Allah öldürmüyor modundayım. Önce trafik kazası geçirdim, ağzım yüzüm dağıldı. Ardından hamile olduğumu öğrendim ve bebeğimin düştüğünü... İki günde bir kan testine giriyordum. Değerlerim düşmeye başlayınca doktor “Bir de ultrasonla bakalım” dedi. Dış gebelik olabilirmiş. Nedense kendime konduramadım. Bir de çok bunalmıştım; sürekli tahliller, doktorlar... Tam o dönem bir de taşınma telaşımız çıktı. Muayeneye dört gün geç kaldım. Ortada hiçbir şey yokken, bir anda bir sancı girdi yumurtalıklarıma. Yere yığıldım. Osi gaz sorunum olduğunu düşünmüş. Ambulans çağırmış. Sanki gaz bir sağlık sorunu değilmişçesine, “Beni  hastaneye götürme n’olur, gaz maz çıkaramam ben herkesin ortasında!” diye ağlamışım.

 

Haberin Devamı

BİZİM MERCİMEK  TÜPÜN BİRİNE YAPIŞMIŞ

Sonra gözümü bir açtım, hastanedeyim. Yanımda olanların anlattığına göre, ayağa kalktığım gibi bayılıyormuşum. Sürekli kan kusuyormuşum. “Acı çekiyorum” diye ağlamaktan helak olmuşum. Bir anda bir üşümeyle uyandım. Ameliyat odasında buldum kendimi. Sanırım hayatımda ilk defa orada ölmekten korktum. Gözümün önünden öyle hayat hikâyem falan geçmedi. O acının içinde bile kadınsal utanmalarımı düşündüm. Halamların sürekli, “İç çamaşırını edepli giy, ağdanı falan yap. Allah korusun, hastaneye falan düşersin, doktor ‘Püüüü’ der, suratına tükürür” sözleri kafamın içinde dolanıp duruyordu.

Meğer dış gebelik geçiriyormuşum. Bizim mercimek, tüpün birine yapışmış, orada kendi cumhuriyetini kurmaya karar vermiş. Ardından da yerini beğenmemiş, orayı patlatmış. O sırada iç kanama geçirmeye başlamışım. Gerçekten ölecekmişim. 19 ünite kan verildi bana, düşünün...


BUNCA OLAYDAN SONRA BU DEFTERİ KAPATTIK


Ambulans sizi en yakın devlet hastanesine götürüyor. Beni de Şişli Etfal’e götürmüşler. Doktorum, Hasan Adil Bey ve ekibi inanılmaz tatlışkoydu. Ama maalesef hastanenin temizlik durumu korkunçtu! Kurtuluş Savaşı’ndaymışsınız gibi bir hisse kapılıyorsunuz içeride. Tuvaletlerde hâlâ su dökmek için yoğurt kapları var! Valla devletin, saraylara, yollara ayırdığı bütçeyi biraz da hastaneler için ayırması lazım. Bir maşrapa almak bu kadar zor olmasa gerek...Uzaktan bakınca çocuk dünyaya getirmek dünyanın en kolay şeyi gibi duruyor biliyorum ama inanın, bu ülkede hiç öyle değil. Başıma gelen bunca olaydan sonra bir süreliğine bu defteri kapattık. Vardır her şeyde bir hayır. 

Yazarın Tüm Yazıları