Paylaş
Bir taraftan canlı canlı derisini yüzmeyi isteyip, bir taraftan da “Şimdi o olsaydı” diye iç geçirdiğim bir ilişki olunca haliyle ayrılık kolay olmuyor. Biz de arkadaş kalalım dedik. Tabii bunu da başaramadık
Bence insanlar birbirlerinden kötü bir şekilde ayrılmalı. Yoksa imkanı yok, kopamıyorsun! Çünkü adam sana hiçbir şey yapmamış. Sadece beraber yaşamayı başaramamışsınız o kadar. Bir şey yapsa ayrı dert, yapmasa ayrı dert. Bize de yaranılmıyor resmen. Beraberken daraldığın bunaldığın her şey ayrıldıktan sonra saçma bir şekilde hoşuna gidiyor. Sanki o söylemese yemek yemeyeceksin.
Yeniden mi başlasak?
Adamı sevgiliyken daha az görüyordum yemin ederim. Her gün aktiviteden aktiviteye koşuyoruz. Sabah gözümü bi açıyorum “Sana simit getirdim”den bir başlıyor, bütün günü onla geçirmiş oluyorum. Arada bir dönüp birbirimize “Yeniden mi başlasak” diyoruz, sonra geçmiş görüntülerimiz aklımıza geliyor, sessizce televizyon izlemeye devam ediyoruz. İlişkimiz sırasında hiç mevzuu geçmeyen konuşabilme özgürlüğüne sahibiz. “Yemin ederim bir şey yapmayacağım, söyle hadi beni hiç aldattın mı?” diye tuzak sorular soruyorum ama yemiyor. “Sen zaten şöylesin böylesin” diye dalga geçmelerimiz var bi de onların sonu hep kavgayla bitiyor.
Yalnız kıskançlık olayını aşamadık. “Hadi sana bi kız bulalım ya” diyecek kadar da geniş değilim, kusura bakma. Ne kızı ya? Keşke benden sonra hiç hayatı olmasa, keşke öylece evinde oturup beni beklese, arayıp aklıma girmese ya da ne bileyim ölmüş gibi davranabilse. Ayrılık böyle bir şey olsa, insanlar hayatlarına devam etme kararı aldığı an, karşı tarafı soyutlayabilsek. Güzel ayrılık diye bir şey yok çünkü. Arkadaş kalmak, önce o yalnız kalma korkunu kolay atlatmanı sağlıyor gibi gözükse de sonrasında daha kötü yapıyor. Yolumuza da gidemiyoruz, aynı yolda hiç yürüyemiyoruz. Vardır elbet bir çıkış yolu diye birbirimize bakıp gülüyoruz.
Paylaş