Paylaş
Geçmiş yıllarda maçların 60-70. dakikalarından sonra oyundan düşen bir takım yerine, tam tersine sahada diri kalan ve rakibini bunaltan bir takım var.
Saha içinde hemen neredeyse 90 dakikaya yayılan bu fiziksel tempo yeşil-beyazlıların hem zor gol yemesine, hem de zor yenilen bir takım olmasını sağlıyor.
Zaten ligin en az gol yiyen ve en az mağlup olan 2. takımı olması da bu sonucu destekliyor.
Burada en büyük sıkıntı oyunun hücum tarafında yaşanıyor. Özellikle de kanatlarda.
Bu bölgede oynayan Burak Kapacak, gençliğinin verdiği tecrübe eksikliği ve heyecan nedeniyle performans olarak dalgalanmalar yaşıyor.
Örneğin Pazar gecesi kötü günündeydi. Ama oynaya oynaya bu zaaflarını ortadan kaldıracaktır.
Diğer tarafta ise Latovlevici normalde oynamadığı bir yerde elinden gelenin en iyisini vermeye çalışıyor.
Belki burada hepinizin aklına “Neden Lima tercihi yapılmıyor?” sorusu gelebilir.
Tahminim Brezilyalı oyucunun oyun temposunun yeterli olmaması ve defansa yeteri destek vermemesinden dolayı Samet Hoca’nın onu, rakibin de daha fazla yorulduğu dönemde, hamle oyuncusu olarak yanında tutmak istemesi.
Şimdiye kadar da oyuna sonradan giren Lima’nın, ilk 11’de başlayan Lima’dan daha verimli olması Samet Hocayı haklı olduğunu gösteriyor.
Pazar gecesi oyunun ilk yarısında kötü bir Bursaspor izledik.
Bunda da en büyük etmen normalde yüksek pas yüzdesine sahip olan Badji’nin çok fazla pas hatası yapması oldu.
Buna Aytaç’ın pas bağlantısı anlamında sınırlı kapasitesi ve kanatların çalışmaması da eklenince ister istemez oyun hâkimiyeti Trabzonspor’un elinde oldu.
İkinci yarı, sakatlıktan dönen Saivet’in oyuna girişi, Badji’nin kendini toparlamasıyla birlikte oyunda önce dengeyi kuran Bursaspor, ardından fiziksel gücünün etkisiyle oyun hâkimiyetini eline aldı ve ardından istediği gole ulaştı.
Bu gol 87 değil de, 70’lerin sonunda gelseydi, yeşil beyazlıların Trabzon deplasmanından 3 puanla dönmesi içten bile değildi.
Sonuçta maçın hakkı Bursaspor tarafında en azından bir beraberlikti ve ligde yakalanan çıkışın devam etmesi adına bu sonuç önemliydi.
Şimdi bu çıkışın sürekliliği bakımından önümüzdeki hafta iç sahada oynanacak Kasımpaşa maçından 3 puan gelmesi önemli ve şart.
Zira Bursaspor her ne kadar yenilmeyen bir takım hüviyetinde olsa da, aynı zamanda galip gelmekte zorlanan bir takım yapısında. Ki, 11 maçta alınan yalnızca 2 galibiyet de bunun net bir göstergesi.
Kasımpaşa karşısında Saivet’in takıma dönüşü Samet Hoca için ayrı bir katkı unsuru olsa da hocanın en büyük kozu, her zaman olduğu gibi tribünlerdeki taraftarlar olacaktır.
Paylaş