Keskin sirke küpüne zarar

Öfke, aşırı hırs insana zarar verir. Zira kişi öfkeliyken mantıklı düşünemez ve mutlaka hata yapar.
Evet, maalesef her şeyin fazlası kişiye ve etrafına ciddi hasarlar yapıyor. Bunu pazar akşamı bir kez daha yaşadık.
Aslında bunun tam tersi olan aşırı rahatlığın da zararlı olduğunu Eskişehirspor maçında yaşamıştık.
O yüzdendir ki, insan hayatında denge önemli bir unsurdur.
Geçen hafta yerlere, göklere sığdıramadığımız Özer, bu hafta az kalsın bir çuval inciri berbat edecekti.
Skorda 2-0 önde iken, üstelik takımın kaptanı pozisyonundayken, onun gibi tecrübeli bir oyuncuya hiç yakışmadı bu kırmızı.
Skor belki de çok daha farklı olacak iken ve A. Demirspor ile olası puan eşitliğinde ikili averaj üstünlüğünü elimize alacakken, gereksiz yere stres yaşadık.
Üstelik önümüzdeki hafta oynayacağımız son derece önemli Erzurum deplasmanına ciddi eksiklerle gitmemize neden oldu. Zira son dakikalarda maç 2-1 iken, olası bir atağı tehlikeli olmasını engellemek adına Shehu da sarı kart görerek cezalı duruma düştü.
*
Haftaya maalesef son haftalarda takımın açık ara en iyi oyuncusu Shehu ile birlikte, skora katkı veren en önemli iki oyuncu Özer ve Burak Kapacak olmayacak.
Açıkçası böyle bir tabloda Erzurum’dan puan ya da puanlarla dönebileceğimizi düşünmüyorum.
Ve haftaya bu senaryo olduğunda (umarım gerçekleşmez), Özer’in kendine para ceza verilmesi (alacaklarından düşülmesi şeklinde olabilir) için yönetime başvurması gerekir.
Sonuçta Özer, her ne kadar itirazında haklı da olsa, hem kendisine, hem de takımına zarar vermiş olacak.
*
Aynı şekilde kendine ve takımına zarar vermeye aday diğer bir oyuncu Seleznov.
Hakem Koray Gencerler maçın daha 22. dakikasında Seleznov’a direkt kırmızı verse kimsenin sesini çıkarmaya hakkı olmayacaktı. Zira yaptığı hareket kesinlikle kırmızıyı hak ediyordu.
Bu denli tecrübeli iki oyuncunun, sezonun en kritik döneminde amatör düzeyde hatalar yapması ise akıl alacak gibi değil. Teknik kadro ve yönetimin mutlak suretle bu iki oyuncuyu uyarması gerekiyor.
*
Maçla ilgili ise anlatacak çok fazla bir şey yok aslında.
Özer’in takımı 10 kişi bırakmasına kadar ki dönemde sahanın her yerinde rakibe basan, topa sahip olan, kısaca maçı çok isteyen bir Bursaspor vardı sahada.
Sonucunda da bu isteğin karşılığını almasını bildi.
Alırken de saha içindeki hemen herkes fazlasıyla görevini yerine getirdi.
Takımın ideal 11’ini bulduğu dönemde Özer ve Shehu’nun eksikliği maalesef çok talihsizlik oldu.
Telafisi olmayan haftalara girdiğimiz bu süreçte umarım bu eksikliklerin acısını yaşamayız.