Paylaş
Lakin maç içinde yaşanan senaryolar tüm Bursaspor camiasının kalbini durduracak türdendi.
İlk olarak maçın başında Okan’ın büyük hatasıyla yenilen gol, ardından maç 1-1 iken yine yeniden kaçan penaltı.
Ve son olarak 89’da yenilen beraberlik golü...
Bu 3 şoka rağmen ayakta kalmayı başaran ve futbolculara desteğini kesmeyen bir taraftar kitlesi.
Cumartesi gecesi kâbusu yaşadık ama sonunda rüyadan mutlu uyanmayı başardık.
İdam sehpasında boynuna ilmeği geçirip, çıkardı yeşil-beyazlılar.
Kalbinin durduğu dakikalarda, kalp masajı ile hayata geri döndü...
Shakespeare’ın Hamlet oyunundaki “Olmak yada olmamak” sahnesinde öne çıkan oyuncular vardı.
Yusuf, adeta günah çıkarttı ve atılan ilk iki gol ve penaltıda başrol oyuncusu oldu.
Badji ise sahanın yıldızıydı bence.
Saivet yine yoklarda idi lakin bu sefer hiç değilse skora katkı yaparak etkisiz eleman olmaktan bir adım öteye geçti.
Ve kalite anlamında olmasa da takımın ruhu olarak sahada savaşan Aytaç Bursaspor’a kalan haftalarda da ayakta kalması adına hayat öpücüğünü verdi.
Tabii şunu unutmamak gerekiyor;
Sivasspor maçı, her şeyin geride kaldığı değil, tam tersine asıl şimdi başladığı ve mutlaka kazanılması gereken bir maçtı.
Bundan sonra da aynı birlikteliği önümüzdeki kalan 10 maça daha taşıyıp, ligde kalma anlamında mutlu sona ulaşmak ilk hedef olmalıdır.
Ve sonrasında hiç zaman kaybetmeden yönetiminden, tribünlerine kadar yeni ve doğru bir yapılanmanın adımları atılmalıdır...
Paylaş