Paylaş
Tabii bu galibiyet sonrası kendimizi hemen dev aynasında görmeden, camianın tüm konsantrasyonunu kalan 7 maça çevirmesi gerekiyor. Zira önümüzde kazanılması gereken 21 puan duruyor.
Bu 7 maç boyunca hem sahadaki futbolcu ve teknik kadronun, hem yönetiminin, hem de taraftarın kendine düşen görevleri yerine getirmesi gerekiyor.
Tıpkı Balıkesir’de olduğu gibi...
Aslında salı akşamı Bursaspor çok mükemmel bir futbol ortaya koymadı belki ama rakibin eksikliklerini de değerlendirerek, sahadaki hemen her futbolcu kendine düşen görevi yerine getirerek istediğini sonucu almasını bildi.
*
İbrahim Hoca, Ali Akman’a ilk 11’de görev vererek haftalardır beklediğimiz hamleyi yaptı.
Genç Ali Akman da, gerek ilk golde yaptığı hücum presle, gerek ikinci golde yaptığı mükemmel orta/asist ile, gerekse de sahanın her yerinde yaptığı koşularla hocasını mahcup etmedi.
Traore geldiğinden bu yana en verimli futbolunu ortaya koydu. Top aldı, adam eksiltti, asist yaptı ve gol attı.
Seleznov hakem ve rakiple uğraşmadan 3. bölgede top tutarak ve dağıtarak etkili oldu.
Tayfur sağ kanatta hem defans, hem de ofansta adeta iki kişilik oynadı.
Haftalardır eleştirdiğimiz Selçuk pas dağıtıcı veya oyun kurucu pozisyonuna soyunmadan, asıl görevi olan kesicilik görevini layıkıyla yerine getirdi.
Ve Shehu; bu takım için olmazsa olmaz olduğunu bir kez daha gösterdi.
*
Bu takıma cezası biten Özer’in ve sakatlığını tamamen atlatan Burak Kapacak’ın da katılmasıyla çok daha iyi bir seviyeye gelecektir.
Böylece İbrahim Hoca hem saha içinde çok daha alternatifli bir kadro kurma şansını yakalarken, saha kenarında da oyuna etki edebilecek oyuncu zenginliğine sahip olacaktır.
Sonuçta saha içinde ve kenarındaki herkes görevini eksiksiz yerine getirdiği takdirde Bursaspor için hedefe ulaşmak çok zor olmayacaktır.
Yeter ki bu camia istesin...
Yeter ki bu camia tek bir hedef doğrultusunda yekvücut olup, aynı yönde hareket etsin...
Paylaş