Elenmek iyidir ama böyle değil…

Açıkçası aşağıda belirteceğim sebeplerden ötürü bu sezonki erken havlu atma olayı Bursaspor adına sevindirici.
Tabii yine de kendi saha ve seyircin önünde, 1461 gibi bir takıma elenmek, hele ki rotasyon da olsa epey ciddi sayılabilecek bir kadro ile bu sonucu almak kim ne derse desin hüsrandır, hezimettir.
Ve Bursaspor için hangi kulvar olursa olsun hedef her daim galibiyet ve en üst seviye olmalıdır o ayrı bir mesele...
Gelelim niye sevindirici olduğuna;
1.Bursaspor’un kadro derinliği ve kalitesi hem ligi, hem de kupayı kaldıracak seviyede değil.
Zaten bunu Salı gecesi çok net bir şekilde gördük.
O yüzden zaten yolun sonunu göremeyecektik.
2. Kupada harcanacak mesai sonrası lig maçlarında ki olası kayıplar maddi olarak çok ciddi kayıp olacaktır.
Kupada en son aşamada şampiyon olamadığın takdirde, ister yarı final, ister final oyna boşuna harcanmış bir emek ortaya çıkıyor.
Buradan gelen para da, lig maçları ile kıyaslandığında devede kulak kalıyor.
3. Kupa maçları özellikle genç oyuncuların kendini göstermesi adına yararlı olabilir. Lakin Bursaspor hali hazırda ligin en genç kadrosu ile mücadele ediyor ligde.
Samet hoca zaten gençleri ciddi oranda ligde oynattığı için kupa maçlarının bu yönde yeşil-beyazlılara ekstra bir katkı sağlamayacaktı.
4. Kadro derinliği olmadığı için iki kulvarda da oynamak zorunda kalan oyuncularda olası sakatlık ve ceza durumu nedeniyle zaten yetersiz olan kadro daha da sıkıntı yaratabilirdi.
5. Yusuf Erdoğan, Furkan Soyalp, Umut Nayır, Vergini, Onur Atasayar gibi oyuculardan Bursaspor forması altında hangi seviyede olursa olsun herhangi bir fayda olmayacağını gördük.
6. Son olarak, böyle rezil bir yayıncılık anlayışı içinde olan bir medya şirketinin içinde olduğu bir organizasyondan ne kadar erken çıkarsak, Bursaspor’un adı o kadar az kirlenmiş olur...
Tabii Salı gecesine dair en akılda kalan soru şu olacak?
“Atanasov ile Samet Hoca arasında bir problem mi var?
Bunun cevabını da en iyi Samet Hoca verecektir...