Paylaş
Bu seferki hikâye, sahada hem tüm takdir haklarını rakipten yana kullanan bir hakeme rağmen vazgeçmediler ve skor 70. dakikada 3-0 iken geri dönmeyi başardılar.
Üstelik hafta arasında oynadıkları ve 120 dakika süren son derece tempolu bir kupa maçının ardından.
Gönül, hiç geriye düşmeden maçı kazanmak ve son haftalardaki çıkışı devam ettirmekten yanaydı lakin genç yüreklerin ortaya koydukları azim ve kararlılık kesinlikle takdire şayan.
Futbol olarak baktığımızda ise savunma yönündeki zafiyetler devam ediyor.
*
Zaten ligin en çok gol yiyen takımı Bursaspor olması da bunun en net göstergesi.
Pazar akşamı da özellikle orta sahada Kerem’in, kanatlarda da Burak Kapacak ve Batuhan’ın maça oldukça tutuk ve kötü başlaması oyunun başında tüm dengelerin ve topun rakipten yana olmasına neden oldu.
Genç Kerem’in, gerek tecrübe eksikliği, gerekse anatomik olarak fiziksel yetersizliği nedeniyle etkisiz kaldığı oyunun ilk 20 dakikalık bölümünde İstanbulspor orta sahada adeta at koşturdu. Ve bu sürece klasik bireysel hatalar da eklenince çok erken 2-0 geriye düştü yeşil beyazlılar.
Mustafa Hoca ikinci yarıya orta sahada etkisiz kalan Kerem’in yerine Çağatay’ı sağ öne alarak 4-4-2’ye döndü.
Batuhan ve Ali Akman’ın çift santrfor oynadığı dizilişte orta sahanın yükü tamamen Emirhan ve Burak Altıparmak üzerinde kaldığı bu dönemde ofansif zenginliğimiz artarken, rakibe de ister istemez pozisyonlar vermeye başladık.
Orta sahaların çok çabuk geçildiği oyunun bu bölümünde ya gol atacaktık, ya da yiyecektik. Ve maalesef yiyen taraf olduk.
*
Skor 3-0 olmasına ve sahada görme problemi olan art niyetli bir hakeme rağmen Bursaspor’un asi gençleri savaşmaya devam etti.
Önce Ali Akman perdeyi açtı, ardından Emirhan sazı eline aldı. Attığı ve attırdığı gol ile adeta gemisini kurtaran kaptan oldu.
Yeri gelmişken Emirhan ile ilgili en beğendiğim yönünü de belirtmeden geçmeyelim.
Her zaman söylediğim bir söz vardır;
“Bir futbolcu kötü oynayabilir, bazen hata da yapabilir ama asla kötü mücadele edemez”
Saha içinde sürekli koşan, devamlı mücadele eden, yenilgiyi asla kabullenmeyen bir oyuncu olan Emirhan’ın bu görüntüsü, bana hep bu sözün ne kadar doğru olduğunu hatırlatıyor.
Defansın sol tarafında oynayan Onur da üzerine koymaya devam ediyor. İlk haftalara göre savunma anlamda yaptığı hata sayılarını azaltan ve hücuma da katkı koymaya başlayan Onur, Göztepe maçındaki 2 asistine, bu sefer de uzatmalarda attığı beraberlik golü ile damga vurdu.
Sonuç olarak Bursaspor’un asi gençleri İstanbulspor karşısında belki 3 puan alamadı lakin ondan çok daha kıymetli olan savaşma ruhunu, saha içinde isyan etme duygusunu, skor ne olursa olsun asla vazgeçmeyeceklerini dosta düşmana gösterdiler.
*
Tabii ki son söz hakemlere;
Yazıklar olsun sizlere...
Sahada 20 yaş ortalamasıyla ve tamamen yerli oyuncular ile mücadele eden bu gençlerin emeklerini çaldığınız için utanın...
Düdüğünüzü saha dışındaki güçlere göre değil, saha içindeki yüreklere göre çalın...
Beceremiyorsanız da hakemlik mesleğini yapmayı bırakın...
Paylaş