Öne geçtiğin bu 6 maçın 3’ünde mağlup olup, birisinde de 3-0’dan puan kaybediyorsan,
Sezon başından beri Cüneyt ve Aykut ikilisi ile olmadığını herkes bağıra bağıra söylüyorken,
Bu mevcut sorun için halen en küçük bir hamle üretemiyorsan,
Üstelik o bölgede oynatabileceğin adam Vakıfköy’de (şahsen haklı bir sebepten ötürü) antrenman yapıyorsa
Kusura bakma Mustafa Hocam ama o takımın teknik adamında problem var demektir.
İstifa ve benzeri söylemleri asla doğru bulmuyorum lakin egoları bir kenara bırakıp, sıkıntıları ortadan kaldıracak çareler üretmek için o koltukta oturuyorsun.
Henüz yolun çok başında olan bir teknik adam için size tavsiyem, hele ki kulübün cebinde 5 kuruş yokken, oyuncu kaybetmeyi değil, kazanmayı ilke edinmek gerek.
Kazanmak istiyorsan, sahip olduğun her şeyi ortaya koyacaksın.
Üstelik hafta arası maçın olduğu bir haftanın olması bu gelişmeleri daha da önemli hale getiriyor.
İlk olarak Bursaspor, Erkan Kamat ve ekibinin, arkalarında ciddi bir destek olmamasına rağmen, yoğun gayretleri neticesinde -3 puan cezasından kurtuldu.
Böylece sahada kazanılan, masa başında eski yöneticilerin hatalarıyla kaybolmadı.
Akabinde pazar akşamı Balıkesirspor karşısında alınan 3 puan camiada moralleri yükseltti.
Rakip her ne kadar bu ligin zayıf ekiplerinden olsa da, sezona yaptığı yeni transferle giren, Süper Lig deneyimi olan bir takım.
Oyunun büyük bölümünde topa ve oyuna hâkim olan yeşil beyazlılar, karşılaşmanın özellikle ikinci yarısında adeta rakibini sahadan silmeyi başardı.
Galibiyeti getiren goller son dakikalarda gelmiş olsa da, Bursaspor sezonun en etkili futbolunu ortaya koyarak bu maçı kesinlikle hak etmişti.
Odun talaşının damıtılmasıyla elde edilen Metil alkol (metanol), etil alkol gibi renksiz, yanıcı ve uçucu bir sıvıdır.
İçkilerde bulunan alkol ise etil alkoldür (etanol). Etanol, bitkisel alkoldür. Alkollü içecekler yanında ilaçlarda da kullanılabilmektedir.
Peki, metanol ile zehirlenme nasıl olmaktadır?
*
Sahte içki aracılığıyla alınan metil alkol kana karıştıktan sonra karaciğere gelir ve orada çeşitli enzimler aracılığı ile yıkılır.
Bu yıkım sonrasında ortaya iki toksik parçalanma ürünü çıkar. Bunlar formaldehit ve formik asittir. Bu dönüşüm yaklaşık 12-14 saat sürdüğü için zehirlenme belirtileri de bu sürenin sonunda görülmeye başlanır. Eğer metil alkol, etil alkol ile birlikte alındı ise belirtiler kısmen gecikebilir.
Metil alkol vücuda girdikten sonra en yüksek oranda, böbrek, karaciğer, mide-bağırsak sistemi, göz içi sıvısı ve optik sinir dediğimiz görme siniri üzerinde birikmeye başlar.
Lakin 3-0 öne geçtiğin bir maçtan sonra alınan 1 puan ciddi şekilde moral bozucu ve öz güven sarsıcı bir sonuç oluyor.
Hele ki rakibin yaş ortalamasının 30,4 olduğunu hesaba katınca gerçekten hayal kırıklığı yaratıyor.
OZAN HAMLESİ DENGELERİ DEĞİŞTİRDİ
Her maçın kırılma anları vardır. Cumartesi günkü maçın birden fazla kırılma noktası oldu.
Bana göre en çok etkili olan Özer’in sakatlanıp çıkması ve yerine Ozan İsmail’in girmesi oldu.
2. ve 3. bölgede top tutabilme yeteneği olan Özer yerine, daha maça girerken amatörce bir hata yapan ve oyunda ofansif anlamda inisiyatif alamayan Ozan hamlesi dengelerin Tuzlaspor lehine değişmesine neden oldu.
Akabinde maç içinde karşılaşma 3-1 veya 3-2 iken yakalanan pozisyonların Burak Kapacak başta olmak üzere biraz bencillik, biraz sorumsuzluk sebebiyle kaçırılması maalesef bu moral bozucu sonucun alınmasına neden oldu.
MUSTAFA ER HAMLELERDE GEÇ KALDI
Açıkçası tahta açılmadığı ve takım kadrosu en az 4-5 ilk 11 oyuncusu ile takviye edilmediği sürece çok fazla bir beklenti içine girmemek gerekiyor.
Özellikle bu süreçte altyapımızdan çıkan gençlerimizi alınacak bu sonuçlardan sonra yıpratmamak adına önemli.
Onlar sahaya çıkıp, terinin son damlasına kadar mücadele ettiği sürece, oynadıkları her karşılaşmanın ileriye yönelik bir yatırım olarak düşünüp, ona göre hareket etmemiz gerekiyor.
Üstelik şu anki görüntüde en büyük eleştiriyi hak edenler gençlerden daha çok, Cüneyt, Aykut, Recep, Burak Altıparmak gibi sözde tecrübeli olan ama katkısı son derece sınırlı olan oyuncular olmalı.
*
Gençler için ise eleştiri noktası yapabileceğimiz üç dört nokta olabilir;
1. Kendisine verilen bu müthiş şansa rağmen sahada yeteri mücadele örneği vermemek,
Aynı zamanda camianın da gelecek adına umutlarını biraz olsun yeşertti.
Tabii ki, nasıl geçen haftaki kötü skor sonrasında bu genç yürekleri yerin dibine sokmayı doğru bulmuyorsak, aynı şekilde bir galibiyet akabinde göklere çıkarmayı da gerçekçi bulmuyorum.
*
Evet, özellikle karşılaşmanın ikinci yarısında nispeten futbol anlamında olumlu sinyaller verseler de, kaleci Ataberk’in sonuca tesir eden performansını es geçmemek gerekiyor.
Geçen hafta Adana Demirspor maçında skor 1-1’ken direkten dönen top kırılma noktasıysa, bu hafta da Ataberk’in 1-0 iken kurtardığı pozisyon alınan galibiyette etkili oldu.
Maç genelinde Emirhan, İsmail ve Ali’nin geçtiğimiz haftaya göre üzerine koyduğunu, 17’lik Vefa’nın yaşına göre gayet etkili olduğunu gördük.
Eminim ki haftalar ilerledikçe takım içerisindeki uyum daha fazla artacak, orta sahada gördüğümüz top kayıplarının sayısı azalacak ve özellikle hızlı hücumlarda bitiricilik konusunda daha özenli olacaklardır.
TRANSFER İHTİYACI
Bursaspor tarafında ise takımın yarısından fazla oyuncunun ayrıldığını, transfer tahtasının kapalı olduğunu, başkanını yeni seçtiğini, yeni teknik ekibin doğru düzgün hazırlık maçı dahi yapamadan neredeyse tamamen gençlerden kurulu bir oyuncu grubuyla mücadele ettiğini belirtmek gerekiyor.
Hatta sahadaki hemen tüm oyuncuların alacaklarının ödenmemiş olması bile başlı başına bir handikap.
Daha önce söylediğimiz gibi Erkan Kamat ve ekibinin işi çok zor.
Zira acilen sıcak para bulup hem mevcut oyuncu grubunun alacaklarını ödemeli, hem de takım içindeki sıkıntılı bölgelere nokta atış en az 4 transfer yapmalı.
*
Mevcut gençlerle şampiyonluk hedefi koymak maalesef çok fazla iyimserlik olur.
Evet Vakıfköy çıkışlı gençlerimiz özverili, çalışkan, istekli ve yetenekli olabilirler, ancak bir çoğunun özgüven ve tecrübeye ihtiyacı var.
Bunların başında da spor, özellikle de futbol geliyor.
Bursaspor yıllardır devam eden başarısız sonuçlarına bir yenisini daha ilave ederek alt ligden Süper Lig’e çıkmayı başaramadı.
Üstelik mevcut borçlarını daha da artırarak.
Şu bir gerçek ki, mevcut borç yükü ve alt liglerin yayın gelirleriyle yeşil beyazlıların yaşam mücadelesi vermesi dahi imkânsız.
O bakımdan mümkün olan en kısa sürede Süper Lig’e ve oradaki gelir kaynaklarına ulaşması gerekiyor.
*
Mesut Mestan ve ekibinin son derece başarısız döneminden sonra Erkan Kamat yönetimi ile yeni bir sayfa daha açılıyor.