Prof.Dr. Mikdat Kadıoğlu
Prof.Dr. Mikdat Kadıoğlu
Prof.Dr. Mikdat KadıoğluYazarın Tüm Yazıları

Yağmur yağıyor komşu kızı camdan bakıyor!

İstanbul’a normal bir yılda düşen ortalama toplam yağış 734 kilogram civarındadır.

Bu yağışın yüzde 11’i eylül, yüzde 13’ü ekim, yüzde 15’i kasım, yüzde 13’ü de aralık ayında yağar. Diğer bir deyişle su yılının başı olan 1 Eylül’den aralık sonuna kadarki dört ayda İstanbul’a ortalama yıllık toplam yağışın yüzde 52’sinin düşmesi gerekir. Şimdi yağışların yarısından fazlasını almış olmamız gereken bir zamanda İstanbul’daki barajların doluluk oranı yüzde 31 civarında!

Komşu kızını bilemem ama bu durum benim için bir "kuraklık uyarısı"dır. Özetle geçen eylül ve ekim ayları yağışları, mevsim normalleri civarında olmasına rağmen kasım ve aralık ayları hayal kırıklığı yaşattı. Yüzde 4 civarında yağış düşen nisan ve mayıs aylarındaki yağışlara da kimse bel bağlamasın! Arada bir yağan yağmura filan da aldanmayıp, önümüzdeki yaz aylarını düşünerek, suyu şimdiden doğru kullanalım.

GUGUK, GUGUK

Yılmaz Özdil geçenlerde Hürriyet’teki köşesindeki "guguk" başlıklı yazısında "Avukat Merkez Bankası Başkanı, hemşire Kuvvet Komutanı, biyolog Diyanet İşleri Başkanı, veteriner MİT Müsteşarı olabilir mi?" diye soruyordu. El cevap: Türkiye’de olur! Oldu da. Örneğin 2008 yılına kadar Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürü sırasıyla emekli albay, yüksek orman mektebi, ziraat fakültesi, elektrik fakültesi, ziraat fakültesi mezunları olmuştu. Dil-tarih mezunu gazeteci, fen fakültesi mezunu fizikçi, matematikçi, iktisatçı, inşaat mühendisi, matematik mühendisi meteoroloji genel müdürleri de görmüştük. Yıllardır yapılagelen bu yanlış atamalara tek başıma karşı çıkma densizliğinde bulunduğum için de toplam 515 bin TL’lik tazminat davalarına maruz kalmıştım...

Osmanlı’nın lonca sisteminde herkes sadece ustası olduğu işi yapabilirdi. Modern Türkiye’de ise en büyük afet, hálá işlerin hem şeklen, hem de esas bakımından ehline verilmemesi. Bu arada, 2008 yılında Türk meteoroloji camiası için bir mucize gerçekleşerek ilk defa bir meteoroloji mühendisi bu kurumun başına atandı. Bu konudaki ezberi bozup bir tarih yazdığı için Sayın Bakan Veysel Eroğlu’na çok teşekkür ederim.

BAŞBAKAN’IN 3Y’SİNDEN BİRİ METEOROLOJİDE

Dünyada káğıt üzerinde kalan tek meteoroloji tekeli ve yasakları ülkemizde olduğu için çıkıp resmen "ben şu kadar kar bekliyorum" filan diyemezsiniz. Başbakanımızın mücadele ettiğini söylediği "3Y"den biri olan "yasakçı" zihniyet yıllardır meteoroloji camiasını esir almıştır. Bu zihniyete göre "Eğer bu ülkeye kar yağacaksa onu da ancak devletimizin yetkili kurumu yağdırır." Yasakçı zihniyet kaliteli hizmet üretmenin de önündeki en büyük engeldir. Bu zihniyet en küçük rekabete, eleştiriye ve gerçek anlamda yeniliğe kapalıdır. Daha çok yasakçı mevzuatına dayanarak bıraktığı boşlukların başkaları tarafından doldurulmasını engellemeye, başta genel müdürü olmak tüm personeliyle herkesi ne kadar başarılı olduğuna inandırmaya çalışır durur.

İnternet çıkıp da meteorolojik bilgideki devlet tekeli tepetaklak olana kadar amatörler sadece gökyüzüne bakarak birkaç saat sonrası için bir şeyler söyleyebiliyordu. Şimdi inanılmaz miktardaki bilgiye isteyen herkes ulaşabilir. Böylece kimya profesörleri bile haftalık hava tahmini yapıp gazetede yayımlayabiliyor. Bu da bir "guguk"luk bir durum ama suçu meteorologların kendilerinde araması gerekir. Çünkü simyacı hoca, resmi, kör, klasik derece aktarma ezberinin dışına çıkıp haftalık hava tahminini gündelik yaşamla birlikte yorumlayarak (yanlış ya da doğru!) veriyor. Yani büyük bir boşluğu doldurmaya çalışıyor. Sonuç olarak, "Yasssak hemşerim" mantığı ile bir yere varılamıyor!..

ARTAN BETONLAŞMA KAR TAHMİNİNİ ZORLUYOR

Az bilgiyle çok şey söylemeye çalıştığımız günlerde kar tahmini için kullandığımız basit kurallar vardı. Örneğin, 850 mb basınç seviyesinde, hava sıcaklığı eksi 10 derece ise İstanbul’a garanti kar yağar diyorduk. Şimdi bu sıcaklıkta buluttan ayrılan kar kristalleri yere erimeden ulaşamıyor. Küresel iklim değişimi ve artan "şehir ısı adası" etkisi İstanbul’da yağışların kar yerine daha çok yağmur şeklinde olmasına neden oluyor...
Yazarın Tüm Yazıları