Gazeteci yazar Haluk Şahin’in şiirlerini içeren "Dedim ki Poyraza" adlı yeni bir kitap yayınlandı.
Haluk Hoca kitabında Bozcaada’da yazın soluksuz esen poyrazla yaptığı sohbetleri anlatıyordu. Kuşlarla, çiçeklerle konuşanları görmüştüm ama rüzgárla konuşana ve onunla ilgili duygularını şiir olarak kitaplaştırana ilk defa rastladım. Şahin’in kitabı Güncel Yayıncılık’tan çıkan 300. kitap olduğu için bir toplantı düzenlemişti. Toplantıda hocayı dinlediğimde küresel iklim değişimini ciddiye aldığını ve kuraklıkla mücadele için de su tasarrufu konusunda çok hassas olduğunu fark ettim. Hoca ayrıca "Kış yaşanmayınca baharın da fazla tadı olmaz" diyordu. Bunu "Dedim ki Poyraza" adlı kitabında yer alan ve toplantıda Güler Kazmacı tarafından okunan "Ah, Bir Kar Yağsa" şiiriyle de çok güzel dile getirmiş:
Siz kar yağmayan ılık bir kıştan sonra baharın geldiğini nasıl fark edersiniz? İstanbul Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürü İhsan Şimşek’e göre belediye son iki yılda İstanbul’a yarım milyon ağaç dikmiş. İstanbulluların baharın geldiğini fark edebilmesi için de dikilen ağaçların yarısı çiçek açan ağaçlardan seçilmiş. İstanbul’da sırasıyla süs elmaları, süs kirazları, erikler, lale, erguvan, mor salkım, akasya, ıhlamur, atkestanesi ve oya ağacı çiçek açıyor. Şu an İstanbul’da laleler var ve lalelerin bitişine erguvanlar yetişecek. Lütfen artık baharın geldiğinin tek işareti olarak kalan çiçeklere ve ağaçlara dokunmayın! Unutmayın: Kopardığınız her çiçek veya dal bitkiye öldürücü derecede hasar verebilir.