Hem elektrik ve su faturasını birey olarak ödemediğimiz, hem de "bu lambayı kim açık bıraktı!" diye kızıp bağıran anneler ve eşlerin olmadığı için, işyerlerinde "çevre dostu yaşam"a pek dikkat etmiyoruz.
Böylece çevre dostu bireysel yaşam denilince genellikle akla ev ve doğada yaptıklarımız geliyor. Aslında zamanımızın çoğunu geçirdiğimiz işyerlerinde iklimi, ormanları ve tükenen su kaynaklarımızı korumak için yapılacak daha fazla şey var.
Geçenlerde İstanbul Sanayi Odası Çevre Şubesi’ne uğrayınca "İşyerimiz Ortak Yaşam Alanımızdır" alt başlıklı "Çevre Dostu İş Yaşamı" broşürünü gördüm. İşyerinde çalışma ve çevre kalitesini geliştirmek için uyguladıkları enerji, su ve káğıt tasarrufundan iş yerinde güvenliğe kadar birçok konuda yararlı ve pratik bilgi vermişler.
Örneğin, kömür, fuel-oil, doğal gaz gibi fosil yakıtları yakılarak üretilen ve bunun sonucunda atmosferimizin sera gazlarıyla dolmasına neden olan enerji kaynaklarımızı daha etkin ve verimli kullanabiliriz. Bunun için özetle;
á Doğal ışıkla çalışabildiğimiz sürece, gündüz ışıkları açmayabiliriz.
á Çalıştığımız yerden ayrılınca kısa süreler de olsa elektrik lambalarını kapatabiliriz.
á Günün serin saatlerinde ve gerekli olmadıkça klimaları kapatabiliriz.
á Kışın kapılarımızı ve pencerelerimizi kapalı tutarak veya kaloriferi kısarak daha az enerji kullanabiliriz.
á Ofis sıcaklığını kışın en ideal olan 18-20 derecede ve yazın 24 derecede tutabiliriz.
á Ofis araç ve gereçlerinin düzenli bakımını yaptırarak enerji tasarruf edebiliriz.
á Asansörleri çok gerekmedikçe kullanmayabiliriz.
*
Electric Power Research Institute tarafından yapılan bir araştırmaya göre yukarıdaki basit önlemleri alarak işyerimizde yüzde 50’ye varan elektrik tasarrufu sağlar, atmosfere saldığımız karbondioksit vb. sera gazlarını da yarı yarıya azaltabiliriz.
Ofislerde gündelik su kullanımının önemli bir kısmını tuvaletlerde harcamaktayız. Tuvalet ve lavabolarda gereksiz su kullanmaktan kaçınmalı ve tesisatta gerekli önlemleri almalıyız. Ev veişyerlerine temiz su getirilebilmesi için de büyük miktarlarda enerji harcanmakta. Örneğin, evde ve işyerlerinde akıtılan suyun her üç dakikası, bir kilovat saat enerji demek. Damlayan bir musluktan boşa akan su ise ayda bir tona eşit. Yeniden değerlendirilen bir ton ofis káğıdı ise 1410 litre petrol tasarrufu ve büyük miktarda sera gazının atmosfere salınmamasını sağlar.
*
Bu nedenlerden dolayı káğıt tasarrufuna da büyük önem vermeliyiz. Çünkü her birimizin káğıt, kalem, karton, mobilya ve diğer ihtiyaçları için yılda yedi ağaç kesiliyor. Ağaç kesimini engelleyip ağaçların sera gazlarının havada birikmesini engelleyebilmesi için;
á Gereksiz yazışma yapmayarak daha az káğıt kullanabiliriz,
á Káğıtların iki tarafını da kullanabiliriz,
á Yarım sayfalık faks mesajını tam sayfa olarak göndermeyip, yüzde 50 káğıt tasarrufu yapabiliriz.
á Kullandığımız ıslak olmayan káğıt ve gazeteleri geri dönüşüm kutularına atabiliriz.
Özetle işyerinde günde birkaç dakikamızı ayırarak, daha az atık üretebilir, daha az su ve elektrik tüketebiliriz. Bu davranışımız, çevre kirliliğini önlenmesine, doğal kaynakların korunmasına ve enerji tasarrufuna katkı sağlayacaktır. Böylece küresel iklim değişiminden sadece korkmaz ayrıca bu problemin çözümüne de önemli bir ölçüde katkıdabulunabiliriz.