Yunuslar artık büyük ölçüde temizlenen ve çevreye yayılan kokulardan arındırılan Haliç’te bile görülüyormuş! Bilmem kaç kez bön bön baktım, ama onları hiç göremedim.Rüyada yunus görmek, mutlu ve huzurlu bir evlilik yapacağınıza işaret edermiş ama ben onları rüyamda bile görmüş değilim. TÜDAV, amblemi yunus olan İDO’nun desteğiyle Boğazlar’da yaşayan yunusları gözleme projesine sizlerin de katılmasını istiyor; yani yunusların sizin yardımınıza ihtiyacı var.Türkiye denizleri, yakın zamana kadar balık ve diğer canlılar bakımından öylesine zengindi ki... Balıkçılık iyi bir iş koluydu. Bu nedenle yetersiz bilgiyle ama büyük kredilerle, bilen bilmeyen herkese destek verildi. Dev gırgır, trol tekneleri denizlere açıldı; radarlar, sonarlar, telsizler... Dipler tarandı, balık sürüleri ağlarla çevrildi, yakalandı... Sonra kıyılar keşfedildi. Gelsin turistik yatırımlar, ikinci konutlar, betonlar, yatlar, gemiler, atıklar, lağımlar, kimyasallar ve işte deniz bitti! Boğaz’da rıhtımlara çıkan kılıçbalıkları gitti. Hani nerede Marmara’nın tadına doyum olmayan uskumrusu? Bildiğiniz bir dalyan var mı? Orkinoslar dalyanlardan kaçmaya çalışırmış, duymuş muydunuz? Karadeniz’de mersin balıkları varmış, güzel havyarı olurmuş.Balıkçı tezgahlarındaki kalkan balıklarına biraz imrenme, biraz hüzünle bakıyoruz. Adaların kumlu, iyot kokan rüzgarları... Orfozlar, lahozlar, eşkinalar, yılan balıkları... Deniz kulakları, süngerler... Akdeniz fokları, kaplumbağalar, yunus ve daha bilmediklerimiz... Onları tanıyamadan, doğadaki işlevlerini anlayamadan azalan türler. Gidenler gitti. Artık yangından mal kaçıracağız!Beni etkileyen yukarıdaki bu satırları Türk Deniz Araştırmaları Vakfı’nın (TÜDAV) web sitesinden (http://www.tudav.org/) alıp sizinle paylaşmak istedim. Aslında size İstanbul Deniz Otobüsleri’nin (İDO) yayın organı Sealife’da gördüğüm TÜDAV’ın Türk Boğazları’nda yaşayan yunuslarla ilgili ilginç bir projesinden bahsetmek istiyorum.YUNUSTAN İLHAM ALAN GEMİLERİstanbul’da neredeyse her gün Boğaz’ı iki kez geçerim ama Türk Boğazları’nda yaşayan yunuslardan haberim yoktu. Hatta yunuslar artık büyük ölçüde temizlenen ve çevreye yayılan kokulardan arındırılan Haliç’te bile görülüyormuş! Bilmem kaç kez bön bön baktım, ama onları hiç göremedim. Rüyada yunus görmek, mutlu ve huzurlu bir evlilik yapacağınıza işaret edermiş ama ben onları rüyamda bile görmüş değilim. TÜDAV, amblemi yunus olan İDO’nun desteğiyle Boğazlar’da yaşayan yunusları gözleme projesine sizlerin de katılmasını istiyor; yani yunusların sizin yardımınıza ihtiyacı var.Bildiğiniz gibi yunus, kubbe şeklinde kafasıyla ve güçlü ince vücuduyla oldukça hızlı ve büyük bir memeli (ama balık değil!). Ağızlarındaki gagaya benzer çıkıntı ise sudaki hareketlerini kolaylaştıran ilginç bir tasarım. Kubbe biçimindeki kafa çıkıntılarının ‘damla’yı andıran biçiminin hidrodinamik tasarımı sayesinde suyu daha iyi yarmakta ve az enerji harcayarak, daha hızlı yüzebilmektedirler. Bunun üzerine modern gemilerin çoğuna, yunus kafasına benzeyen bir pruva şekli verilmiş, bu da hızın yükseltilmesini ve yakıttan tasarruf yapılmasını sağlamış...Yine bildiğiniz gibi yunuslar ve balinalar, diğer tüm memeliler gibi ciğerleriyle solunum yaparlar. Bu nedenle yunusları, zaman zaman nefes almak ve oynamak için suyun üzerine çıkınca görürüz. Çok iyi dalgıçtırlar ama sadece beş dakika suyun altında durabilirler. Bebek yunuslar suyun içinde doğar. Bir insan gibi teyze yunuslar, anne yunusa doğumda ve bebeği hızlıca suyun üzerine çıkartmada yardım eder. Ailedeki yunuslar bu zor anda oraya gelir ve bebeğe bakarlar. Böylece anne de suyun üzerine çıkıp nefes alabilir. Oynamak da onlara mahsus bir şeydir. Gemilerin kenarlarında zıplarlar, gemilerle yarış bile yaparlar. Bazen odunlarla ve küçük balıklarla da oynarlar. KALKAN AĞLARINA TAKILIP YOK OLUYORLARMitolojiwde Yunus ile Hermais’in arkadaşlığının bir efsane halini aldığı yer, ülkemizde maviyle yeşilin birleştiği Çeşme Altınyunus’tur. Burada halk Yunus ve Hermais’in arkadaşlığını altından bir heykele dönüştürmüş. İzmir’de bulunan bir kabartmada ise Posedion’un, sağ elinde üç dişli bir asa, sol elinde bir yunus var. Bilindiği gibi Posedion, Denizler Tanrısı’dır. Denizdeki tayfunların, dalgaların ve girdapların hakimi olan Posedion, iyi insanları taşıyan gemilerin koruyucusu, kötü bandıralı donanmaların düşmanıdır. Özetle, denize atılan Hz. Yunus’un bir Nevruz günü kendini yutan bir yunus tarafından karaya bırakılarak kurtarılması, insana benzer sosyal yaşamları, mitolojideki yeri, oyunları vb. şirinlikleriyle sevimlidir yunuslar. Fakat yunuslar her yıl ülkemizde kalkan ağlarına takılarak ölmekte. Böylece özellikle Karadeniz’deki yunus sayısında önemli azalmalar olduğu bilinmekte. Kontrolsüz biçimde avlanmaları, ağlara takılmaları, besin azlığı nedeniyle bu sevimli hayvanların sayıları azalmakta. Özetle, şu an Karadeniz’de az sayıda şişe burunlu yunus (Tursiops truncatus), tırtak yunus (Delphinus delphis), çizgili yunus (Stenella coeruleoalba) yaşamakta. Şimdi Karadeniz’de Afalina, Mutur ve Tırtak olarak bilinen bu üç tür yunus koruma altında ama bunlar hakkında ne yazık ki ülkemizde yeterli gözlem ve bilimsel araştırma bulunmamakta.Bu nedenle TÜDAV sizden ülkemiz sularında yaşayan deniz memelilerinin (balinalar, yunuslar, foklar) karaya vuranlarını ve denizde canlı olarak gördüklerinizi kendilerine bildirmenizi istiyor. TÜDAV’ın web sitesindeki formu doldurarak (www.tudav.org/Bal_yun_aras.htm) bu projeye yapacağınız katkı, Türk Boğazları’nda yaşayan yunusların belirlenmesi ve denizel biyoçeşitliliğin korunmasına yardımcı olacaktır. Şimdi, ‘Şşşt; hadi uyanın da yunus gözlemeye gidelim!’ demek geliyor içimden...