El Nino ve La Ninaadlı yaramaz ve hırçın çocukları tanıyalım
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Geçtiğimiz hafta Filipinler’in doğusunda aşırı yağışların yol açtığı toprak kaymasından "Küçük Hırçın Kız -La Nina" sorumlu tutuldu.
Bu kızın, Tayland, Malezya, Endonezya ve Filipinler gibi Güneydoğu Asya ülkelerinde bir aydır görülen aşırı yağışlara sebep olduğu söyleniyor. Basında "Yaramaz Çocuk - El Nino" diye adlandırılan ve Pasifik Okyanusu’nun ekvator bölgesindeki sularda sıcaklık değişiminin kız kardeşi kabul edilen La Nina’nın Asya’da havanın ısınmasına, Amerika’da ise soğumasına da yol açtığı belirtiliyor. Gerçekten böyle çocuklar var mı? Varsa bu yaramazlar Türkiye’yi de etkiler mi?
Aslında El Nino ve La Nina kelimelerini dilimize yaramaz veya hırçın çocuk şeklinde tercüme edenlerin çarpılma ihtimali var! Çünkü Perulu balıkçıların El Nino diye adlandırdıkları çocuk, Hz. İsa’nın çocukluğudur. El Nino, Pasifik Okyanusu’nun tropikal enlemlerinde su yüzey sıcaklıklarını mevsim normallerinin üzerine çıkaran ve Ekvador’dan Peru’nun güney kıyılarına doğru akan zayıf bir sıcak su akıntısıdır. Bu akıntı, her yıl Hz. İsa’nın doğum günü Noel’de muz, portakal ve hindistan cevizi ağaçlarının dallarını Peru kıyılarına taşıdığı için El Nino (o erkek çocuk/özel çocuk) diye adlandırmıştır. Pasifik Okyanusu’nun doğu ve tropikal enlemlerindeki su yüzey sıcaklıklarının mevsim normallerinden daha soğuk olduğu yıllara ise La Nina (kız çocuğu/kız kardeş) adı verilir.
El Nino meteorolojistler için, "El Nino/Southern Oscillation"nun (ENSO’nun) kısa adıdır. Böylece El Nino bizim için basit bir sıcak su akıntısından öte, atmosferin genel sirkülasyonunu etkileyen üç boyutlu karmaşık bir olaydır. El Nino ile La Nina olaylarının oluşumu birbirlerini izler. El Nino’nun en fazla hissedildiği Ekvador ve Peru gibi ülkelerin 1500’lü yıllara dek uzanan doğadaki izlerinden ve meteorolojik kayıtlardan anlaşıldığı üzere, bu sıcak su akıntısı her iki ila yedi yılda bir ortaya çok kuvvetli bir şekilde çıkarak, alışılmışın dışında olaylara yol açar. La Nina yılları ise 1800’lü yıllardan beri kayıtlara geçmiş. Örneğin, İstanbul’da etkisi şiddetle hissedilen kuraklıktan dolayı suni yağmur yöntemine başvurulan 1988-1989 yılları aynı zamanda bir La Nina dönemidir.
MADDİ ZARAR VE ÖLÜMLER
El Nino ve La Nina, dünyanın herhangi bir bölgesinde meydana gelen iklimsel değişimlerin diğer bölgelerde ne denli büyük sosyo-ekonomik etkilere sahip olabileceğinin en önemli kanıtlarıdır. El Nino’nun neden olduğu maddi zararların yanı sıra, insan kayıpları da çok büyüktür. 1982 - 1983 El Nino’su dünya genelinde 10 milyar dolardan daha fazla bir zarara neden olmuştur.
El Nino yıllarında Ekvador ve Peru açıklarında planktonlar ve balıklar bölgede ısınan su yüzünden kitleler halinde ölür. Balıkların bir kısmı daha soğuk sulara göç eder. Diğer taraftan, sardalyelerin kitlesel ölümü ile ortaya çıkan yiyecek kıtlığı deniz kuşlarının da ölümüne neden olur. Kuşların bir kısmı okyanusun derinliklerine yiyecek bulabilmek için dağılarak yavrularını terk eder. Örneğin, 1965 El Nino yılında yaklaşık olarak 12 milyon kuş açlıktan ölmüş ve cesetleri su yüzünü ve kıyıları kaplamış. Çürüyen cesetlerin açığa çıkarttığı büyük miktarda hidrojen sülfür gazı da bu bölgede dolaşan gemilerin boyalarını karartarak lekeler meydana getirir. Bu olay, "Callao Ressamı" olarak adlandırılır.
Böylece, normal zamanlarda dünyanın en iyi balıkçılık alanlarından biri olan kuzey Peru açıklarından çoğunluğu sardalye türünden olmak üzere 10 milyon ton balık El Nino yılında yakalanamaz. Normalde bu balıkların bir kısmı pizza katkı maddesi olarak şişelenir, çoğu balık unu haline dönüştürülürdü. Böylece El Nino yılları bu bölgedeki balık unu üretiminde büyük düşüşler olur. Bunun yerine Amerikan soya fasulyesi kullanılmaya başlandığı için Amerika’da soya fasulyesinin fiyatı yükselir. Bu da ülke içinde tüketilen soya fasulyesinin yüzde 70’ini Amerika’dan ithal eden Japonya’yı kötü bir şekilde etkiler.
El Nino bölgede birçok anormal hava şartlarına da neden olur. Örneğin, Güney Amerika kıyılarında yer alan çöllere yağmur yağmaya başlar ve çöllerde seller oluşur. Bu seller de sivrisineklerin olağanüstü boyutta çoğalmasına ve böylece sıtma, sarıhumma gibi bulaşıcı hastalıkların bölgede yayılmasına neden olur. Ayrıca Orta Amerika’da El Nino yıllarında görülen kuraklık nedeniyle kahve ve kakao üretimi düşerek fiyatları yükselir. Kuraklıkta büyük baş havyanlar öleceği için El Nino yılının başında satılırlar. El Nino’nun aksine La Nina yılları balıkçılık için bölgede uygun deniz şartları oluştururken, tarım için kuraklığa neden olduğundan bu sefer de çiftçiler büyük ekonomik kayıplara uğrar.
MAGAZİN MALZEMESİ AFET
Özellikle çiftçilerin ekonomik kayıplarını en aza indirgemek için, El Nino ve La Nina yıllarının önceden tahmin edilmesi büyük önem taşır. Böylece bölge çiftçileri El Nino yıllarında bol suya kavuşacağı için pirinç; La Nina yıllarında ise kuraklığa daha dayanıklı olan pamuk ekimine zamanında karar verebilir. El Nino yıllarının tahmini, tarım alanlarının planlanması, su kaynaklarının yönetimi, tahıl, petrol ve doğalgaz stoklarının belirlenmesi için de tüm dünyada büyük önem taşımakta. Bu yüzden, başta NASA olmak üzere, tüm ülkelerin atmosferik araştırma merkezleri ve ulusal meteoroloji servisleri El Nino’yu gözetlemek, tahmin etmek ve izlemek için önemli çalışmalar yapmakta.
Türkiye’deki hava şartlarını da dünya atmosferindeki değişimlerden soyutlamak mümkün değildir. Bununla birlikte maalesef ülkemizde, bu tür büyük iklim olaylarının sosyo-ekonomik yönü sadece gözardı edilmemekte, aynı zamanda "yaramaz çocuk" vb. gibi magazin malzemesi olarak kullanılıp önemleri ve gerçek anlamları da sulandırılmaktadır.