Prof.Dr. Mikdat Kadıoğlu
Prof.Dr. Mikdat Kadıoğlu
Prof.Dr. Mikdat KadıoğluYazarın Tüm Yazıları

Cennet bekleyebilir kemerinizi bağlayınız!

Uçakları sarsabilen, aşağı ve yukarı hareket ettirebilen düzensiz hava hareketlerine türbülans diyoruz.

Buna yanlış bir biçimde ‘hava boşluğu’ diyenler de var. Dünya artık uzayın bile boş olmadığını anlamışken bazılarımız böyle boş kavramları hálá kullanabiliyor ama pantolon kemerinden başka kemer kullanmaktan ise hiç hoşlanmıyor.

Geçenlerde THY uçağı türbülansa girdi ve 13 kişi yaralandı. Olay TK1528 sefer sayılı Airbus 321 tipi Çankırı uçağı İstanbul’a doğru alçaldığı sırada oldu. Emniyet kemerini bağlamayan yolcular savruldu. Haberlere göre; ‘Bir müddet boşluğa düşen uçakta büyük bir panik yaşandı. Can havliyle kontrollerini kaybeden bazı yolcular, kafalarını tavana vurdu.’

Türbülans, beklenmeden oluşabilen ve bazen radar ve gözle görülemeyen düzensiz hava hareketleridir. Bunlara jet akımları, dağların etrafından geçen hava akımları vb. de neden olabilir. Pırıl pırıl açık bir havada bile. Bu nedenle buna, ‘Açık Hava Türbülansı’ (CAT) da denir. Sıcak ve soğuk cepheler veya gök gürültülü fırtınalarda da türbülans görülür ve bu tür yerlerde türbülans olması beklenen normal bir şeydir.

Aslında uçakların bütün iniş, kalkış ve düz uçuşlarında rüzgár gibi meteorolojik şartlar çok önemlidir. Özellikle, iniş ve kalkışlarda, dağlık alanlar ve vadilerde görülen türbülans, buzlanma, değişik yüksekliklerdeki rüzgárın yön ve şiddetindeki büyük değişiklikler uçak kazalarına neden olabilir. Ayrıca pistlerde uçaklar maruz kaldıkları kuvvetli yan rüzgárlar yüzünden de sık sık pist dışına kayar. Havalimanları üzerindeki mikroburstler de birçok uçak kazasına neden olmuştur. Fakat sadece kabin görevlilerini ve emniyet kemeri takmayan yolcuları yaralayan türbülansların üçte ikisi 10 kilometre civarında oluşur.

ABD’DE HER YIL 58 YOLCU YARALANIYOR

Türkiye’de uçak kazaları meteorolojik açıdan bir bilimsel araştırmaya konu edilmez. Pistler veya uçaklar ‘sabıkalı’ olarak ilan edilip gerçek nedenler ortaya çıkartılmadığı için de bir istatistik veremeyiz. Fakat FAA raporlarına göre ölümcül olmayan kazalar arasında türbülans, yolcu ve kabin memurlarını yaralayan olayların başında gelmekte. Örneğin, ABD’de her yıl kemerini bağlamayan 58 yolcu türbülanstan dolayı yaralanıyor. 1980’den 2004’e kadar ABD’de hava yolları 198 türbülans kazasıyla karşılaştı ve 266 kişi ciddi bir şekilde yaralandı ve üç kişi öldü. Ölen üç yolcudan ikisini, emniyet kemerinin bağlanması gerektiğini gösteren ışık yanarken kemerini takmayan yolcular oluşturmuş.

Türbülansın şiddeti, hafif, orta, şiddetli veya ekstrem olarak sınıflandırılır. Orta şiddetli bir türbülans kötü bir kara yolunda otobüsle zıplayıp hoplayarak yolculuk etmekten daha tehlikeli değildir. Şiddetli türbülans, rahatsız edicidir ama uçağın parçalanmasına neden olmaz. Bununla birlikte, emniyet kemerinizi doğru dürüst bağlamamışsanız veya lavaboya gitmek için koridorda yürüyorsanız sizi yere düşürebilir veya savurup bir yere çarpabilir.

Diğer bir deyişle, yüksek seviyelerdeki türbülans uçak kazasına neden olmaz ama ayakta ve kemersiz olan kabin memurları ve yolculara zarar verir. Yani uçuş ekipleri için ciddi bir güvenlik problemidir. Sonuç olarak, ayakta görevlerini yapmak zorunda olduklarından türbülans kabin memurlarını en çok yaralayan olaydır. Bununla birlikte pilotlar kemerlerini mecbur kalmadıkça tüm uçuş boyunca çözmez. Bu nedenlerden dolayı, uçuş ekipleri ve sivil havacılık kuralları yolculara kemerlerini her zaman bağlı olmasını tavsiye eder. Kısacası, baş üstü kabinlerinin kapakları doğru kapatılmış olduğu sürece kemerini bağlamış yolcular için türbülans büyük bir problem değildir. Kemerlerinizi mecbur kalmadıkça tüm uçuş boyunca çözmeyin, türbülansta ise biraz daha sıkın yeter...

Özetlemek gerekirse, türbülans normal bir hava olayıdır ve uçaklar için nadiren tehlike yaratır. Bununla beraber hiçbir uyarı olmaksızın emniyet kemerini takmayan yolcuları koltuklarından savurup sağa-sola çarpabilir. Bu nedenle, güvenli yaşamı kendimize felsefe edip en basit güvenlik kurallarına uymalıyız. Ben şahsen uçak kalkış yaptığı havalimanındaki kapıdan ayrılıp varıştaki kapıya dayanıp durana kadar oturduğum süre kemerimi hep takarım. Benzer şekilde otomobillerde de iki adımlık yola gidecek olsam bile emniyet kemerimi bağlarım. Henüz hiçbir tarafım da eksilmedi!

ETKİLİ TÜRBÜLANSDİYE BİR ŞEY YOK

Türbülansın uçuşlara etkisini azaltmak mümkündür. Bunun için öncelikle meteoroloji kurumu yüksek seviye hava haritalarını doğru hazırlamalıdır. (Lütfen, haritaları başka yerlerden almayalım ve ‘etkili türbülans’ gibi bir şey de uydurmayalım!) Bundan sonra da uçakların rotasını belirleyen dispatcherların kuvvetli rüzgár ve türbülans bölgelerini doğru algılaması gerekir. Diğer bir deyişle, türbülans ve buzlanmadan sakınmakla birlikte ateş pahasına yükselen uçak yakıtından tasarruf için rüzgárlara göre doğru uçuş rotaların belirlenmesi havacılık sektörü için artık hayati önem taşıyor...

Günümüzde havacılık teknolojisindeki gelişmeler belli limitlerin üzerine çıksa bile, havacılık faaliyetleri için gerekli olan meteorolojik bilgilerin önemi giderek artmakta. Fakat ülkemizdeki havacılık sektöründe meteoroloji mühendislerine yer verilememekte. Aslında gelişmiş ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de dispatcherların meteorologlardan seçilmesi gerekirdi. Türkiye’de değişik disiplinlerden eğitim almış insanların, yine meteoroloji konusunda eğitimi olmayan insanlar tarafından kurslar verilerek meteorolog yapılmaya çalışılması dünyada bir eşi daha görülmeyen başka bir ‘türbülans’ olsa gerek!
Yazarın Tüm Yazıları