‘İlk gece’ korkusu

Balayı İmpotansı yani ilk gece korkusu, yeni evlenen bazı çiftlerin ilk cinsel girişim denemelerinde başarılı olamaması durumudur.

Bu sorunu iki yönde incelemek gerekir:

1) Erkekten kaynaklanması

2) Kadından kaynaklanması

1) Erkeğin, özellikle ilk cinsel ilişki girişimi gerdek gecesi olacaksa, böyle bir durum başarılı olup olamayacağı kaygısına neden olur. Bazı yörelerimizde hala gerdek sonrası kanlı çarşaf beklentileri bazen durumu iyice çıkmaza sokabilir. O güne kadar hiçbir sertleşme sorunu olmayan erkek, bu tedirginlikle başarısızlık korkusu (Performans anksietesi) yaşar ve bu heyecanla da sertleşme sağlayamaz.

Tam da bu noktada eşinin ve veya çevrenin olumsuz etkisi, beklentilerin karşılanmadığı hissiyle özgüveninin de yitirmesine sebep olur ve kısır döngüye girerek, aylar boyu sertleşme sağlayamaz.

Bu durum psikolojik kaynaklıdır diye düşünülebilinir. Eğer o güne kadar da erkeğin sertleşme sorunu zaten vardıysa, bu durum ise organik bir etkendendir denebilir ve ayrıntılı tanı yöntemlerine yönlenilmesi gerekir.

Psikolojik kaynaklı balayı impotanslarında öncelikle ağızdan alınan ilaçlar denenir ve başarılı da olunur.

İlk ilişki gerçekleştikten sonra bir iki ilişkinin de bu ilaçlardan yardım alındıktan sonra artık ilaca gerek kalmaz. Erkek özgüvenini kazanacak ve her şey normal hale gelecektir. Bazen ilaçlar yeterli olmazsa, penise yapılan enjeksiyonlarla ereksiyon sağlanır.

2) O güne kadar hiç ilişkide bulunmamış genç kız, ilk ilişkide canının acıyacağı ve bir kanama olacağı korkusuyla gerdeğe girer. Bu kaygı ve korku nedeniyle de kendisini kasmaya ve ilişkiye izin vermemeye başlar.

Bu duruma vaginismus denir ve tıpkı erkekte olduğu gibi kadında da aynı mantıkla kısır döngüye kadar gidebilir.

Eşinin böyle bir durumuyla karşı karşıya gelen erkekte de bir süre sonra psikolojik etkiyle sertleşme sorunu veya cinsellikten uzak durma eğilimi başlar ve hem kadının hem de erkeğin tedavi edilmesi gereken bir sürece sebep olur. Vaginismus, psikolog veya psikiyatristlerin bazen de jinekologların tedavi etmesini gerektirebilir.

Sıklıkla gördüğümüz bir durum da çiftlerin bazen bu olumsuzluğu kabullenip hiç doktora başvurmamasıdır. Ta ki çevreden veya ailelerden çocuklarının olmaması ile ilgili sözler gelinceye kadar. Bu aşamada çiftlerin doktora gitmesi de hiç nadir olmayan, bazen doktorları da şaşırtan bir hayat gerçeği olarak karşımıza çıkar.

Sağlıkla...

İlişkiye girememenin tedavisi mümkün

TEDAVİ İLE CİNSEL HAYATA KAVUŞABİLİRSİNİZ

Sayın Hocam, biz 10 aydır evliyiz ve henüz ilişkiye giremedik. Eşimde sertleşme oluyor ama ilişkiye geçeceği sırada sertlik kayboluyor. Moralimiz çok bozuk. Eşim çok sinirli oldu. Biz birbirimizi severek evlendik ama bu durum nedeniyle birbirimize yaklaşmaktan çekinir olduk. Ailemiz bize ne zaman çocuk sahibi olacağımızı soruyorlar!

Yanıt:
Anlattığınız durumun psikolojik olması olası. Ancak bazen organik bazı nedenler, örneğin ‘venöz kaçak’ denen bir durum da olabilir. Bunun tanısının bir uzmanca belirlenmesi gerekir. Kesinlikle tedavi olur ve cinsel hayata kavuşursunuz.

GECİKTİRİCİ SPREYLER ZARARLI DA OLABİLİR UNUTMAYIN

Merhaba doktor bey, 23 yaşında bir delikanlıyım. Düzenli olarak bir cinsel ilişkim yok ama son iki aydır, üç farklı kızla beraber oldum. (Sadece cinsel anlamda!) İlk deneyimimi 19 yaşında yaşadım! Ben de erken boşalma sorunu olduğunu düşünüyorum. En son geçen hafta şimdiki kız arkadaşımla ilişkiye girdik ama ben daha girmeden boşaldım! Sex shoptan geciktirici sprey aldım, işe yaradı ama ben normal yollardan bu sorundan kurtulmak istiyorum!

Yanıt:
Erken boşalma süreklilik gösteriyorsa bu durumun tedavi edilmesi gerekir. Sorunun gerçekten erken boşalma olup olmadığını da bir uzmanın değerlendirmesi uygundur. Düzensiz cinsel hayat, özellikle gençlerde aşırı heyecan, bu durumu tetikleyen faktörlerdir. Rastgele alınan geciktirici spreylerin yararının sınırlı olduğuna inanıyorum, üstelik bunların içerikleri de bilinmediğinden Sağlık Bakanlığı onayından geçmemiş bu tip maddelerin zararlı da olabileceğini hatırlatmalıyım.

AYNI YÖNTEMİ TEKRAR DENEMEKTEN KORKMAYIN

Emre Bey, 34 yaşındayım ve iki yıllık evliyim. Yaklaşık iki ay önce tüp bebek tedavisi gördük. Sorun bendeydi. Daha öncesinde ve tedavi esnasında yapılan spermografi testlerinde sperm hücresine hiç rastlanmadı. Raporlara göre olgun ve canlı sperm hücresine rastlanmadığı ve eşimden toplanan yumurtaların bu kök hücrelerle döllendiği ve iki adet embriyo transferi yapıldığı yazılı... Tabii sonuç başarısız oldu. Benim öğrenmek istediğim, siz yüzde 40 oranında bir şanstan bahsetmiştiniz. Bir daha denememizi tavsiye eder misiniz?Bu arada raporda bende bol miktarda Spermatid hicresine rastlandığı da yazılı...

Yanıt:
Sanıyorum size Mikroskopik TESE ile Mikroenjeksiyon yönteni uygulanmış. Literatür de ve pratikte gördüğümüz ortalama yüzde 40’lara varan Mikroenjeksiyon başarısı olduğudur. Ancak olgunlaşmamış sperm hücreleriyle yapılan mikroenjeksiyon(ICSI) uygulamasında bu başarı şansı çok daha azdır. Spermatid de olgunlaşmasını tamamlamamış hücrelerdir. Bu nedenle de sizde başarı sağlanamamış olabilir. Tekrar aynı yöntemi denemenizin bir sakıncası yoktur, kaldı ki sonraki denemelerde işlemin maliyeti oldukça düşecektir.
Yazarın Tüm Yazıları