Paylaş
Özellikle babaları yine tüketime zorlayacak. Çeşitli kurumlar popüler isimlere ödüller verecek. Bir sürü restoran kahvaltılar, brunch’lar düzenleyecek.
Biz de yapıyoruz bir kutlama... 8-9-10 Mayıs günlerinde bir şenliğimiz olacak. Bebek’te, Türkan Sabancı Parkı’nda ıstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Beşiktaş Belediyesi’nin de desteği ile bir şenlik organize ediyoruz. Ülkemizin en iyi uzmanları ile birlikte, üç gün boyunca anneleri ve çocukları deliler gibi eğlendirecek, bilgiye, oyuna doyuracağız ...
Ekip olarak bir süredir bu iş üzerinde çalışıyoruz ve bu arada benim aklımdan hep şu soru geçiyor: Biz kimlerin anneliğini veya kadınca hallerini, duruşlarını beğeniyoruz? Kadının kadını takdir etmesi zordur ya, kimleri gerçekten takdir ediyoruz?
ışte bu isimlere bu yıl teşekkür edelim ve onlara “iyi ki varsınız” diyelim istiyorum.
İşte benim yanıtlarım, sizin önerilerinizi de bekliyorum...
Ayça şen: Olduğu gibi... Öyle güzel anlatıyor ki anneliği... Herkesin birbirine rol kestiği, evde canavar gibiyken dışarıda bir düğmeye basıp “mükemmel anneyim ben” modunda gezdiği kadınların arasında o, o kadar doğal ki... Ayça şen’e de, yaptıklarına da, anne olma hallerine de bayılıyorum.
İclal Aydın: Onu seçmemin tek nedeni var. Samimiyetle söylüyorum: “Gülümsemesi”... ınsanların birbirine selam vermediği, sabahın köründe aynı asansöre binip de “günaydın” bile demediği bir zamanda o halen gülümsüyor. Tanımadıklarına bile... İşte bu, bence dünyaya pozitif enerji yayıyor. Çocuğunu tek başına büyütüyor. Bir bekar anne olarak, diğerlerine bu kadar gülümseyen bir insanın kendi kızına nasıl da sevgiyle gülümsediğini hayal ediyorum. Biliyor musunuz ben gelecek neslin en gelişmiş, en aydın ve yaratıcı insanlarının, çocukluklarında annelerinin gülümsediği çocuklar olacaklarına inanıyorum.
Türkan Sabancı: Ülkemiz diğer ülkelere kıyasla çocuk parkı açısından son derece fakir. Büyükşehirler dışında diğer yerlerde neredeyse park yok. Var olanlar çok eski, paslı, kötü... Çocuklara oynayacak alan yok yani... Onun, özel ihtiyacı olan özürlü çocukları düşünerek yaptığı merkezleri geçiyorum, onlar zaten sürekli alkışlanması gereken yerler. Tüm bunların üzerine bizzat peyzajından banklarına kadar ilgilendiği bir çocuk parkı var... Kendi evinin bahçesi gibi özendiği Bebek Türkan Sabancı Parkı bana göre ülkemizin en iyi örneği.
Ve... Prof. Dr. Türkan Saylan: Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı... Babalarının okula göndermediği binlerce genç kızı okutan kadın... Bu demek oluyor ki binlerce eğitimli genç kızın annesi. Maddi ödülleri bile kızları okutmak için harcayan bir kadın. Hem teşekkürü, hem elinin öpülmesini hem de önünde eğilmeyi hak ediyor bana göre.
Benimkiler şimdilik bu kadar, sizinkileri de bekliyorum.
Yakında Anneler Günü var, hem anne hem de anne adayı olarak sağlık diliyorum tüm annelerimize...
İdeal öğretmen
Okulları okul yapan, bilinçli ve sorumluluk sahibi yeni nesillerin yetişmesini sağlayan öğretmenlerdir. Değerli ve ideal bir öğretmenin teşvikleri, bir öğrencinin yaşamını değiştirebilir. ıdeal bir öğretmen, sahip olduğu bilgileri öğrencilere aktarmanın, mesleğini icra etmenin yanı sıra öğrencileri kişiliğiyle de etkilemektedir. Sizler için Dilek Kırcaoğlu’na “İdeal öğretmen kimdir?” diye sorduk.
Çocuklar doğdukları andan itibaren etraflarından kendileri ile ilgili iletiler alırlar. Bu iletiler ileride çocuğun kendisi ile ilgili değer yargılarını oluşturacaktır. Bu nedenle bu iletilerin ne olduğu, nasıl verildiği son derece önemlidir. Öncelikle aile içindeki ve çocuğun sosyalleşmesi açısından en önemli yerler olan okullardaki yaklaşımlar ve öğretmen yaklaşımları, “benlik algısı, hayata bakış” gibi kritik önem taşıyan noktalarda belirleyici olmaktadır.
İdeal ve mükemmel olmaya çalışmak insan yaşamında her zaman daha çok sorun getirecektir. Bunun yerine samimi, sevecen, gerçekçi bir eğitmen olma kavramına baktığımızda, karşımıza şu özellikler çıkar:
İdeal öğretmen kimdir
Öğretmen-öğrenci etkileşiminde öncelikle çocuğu önemsemeli.
Sadece tek taraflı değil, birbirine karşılıklı gereksinim duymalı ve birlikte öğrenmeli.
Öğrencinin bağımsız düşünmesini sağlayabilmeli.
Öğretmen, öğrencinin kendi sorununu çözebileceğine içtenlikle inanmalı (süre uzasa bile)...
Öğretmen öğrencinin dile getirdiği duygu ve düşünceleri, kendine göre bir öğrencide olmaması gereken düşünceler olsa bile gerçekten kabul edebilmeli, üzerinde konuşabilmeli.
Öğretmen duyguların genelde geçici ve anlık olduğunu bilmeli (duyguların boşaltılması, dağıtılması ve açığa çıkması önemlidir)...
Öğretmen öğrenciye sorunlarında yardımcı olmayı istemeli ve bunun için de zaman ayırabilmeli.
Öğretmen sorunu olan her öğrenci ile birlikte olmalı ama kendi kimliğini koruyabilmeli... Öğrencinin sorunlarını kendininmiş gibi hissetmeli ama kendi sorunu olmasına izin vermemeli.
Öğretmen, öğrencilerin sorunlarının gizliliğine saygı duyabilmeli.
Öğretmen, çocukların çalışabileceği nesne ve materyalleri sağlamalı, aktif öğrenme ortamları yaratmalı, materyaller çok ve çeşitli olmalı. Bunlar, gerçek hayatta kullanılan materyallerdir (tencere, tava, artık materyaller, taşlar, yapraklar, ağaç kabukları, gazoz kapakları, yün parçaları, kağıt havlu ruloları, büyük kutular, bloklar, boncuklar, düğmeler vb.)... Çocuk kendi yaratıcılığını kullanarak bu malzemeleri manipüle eder.
Çocukların bu malzemeleri kullanabilmesi için gerekli ortam ve zaman program aracılığı ile sağlanmalı.
Öğretmen çocukların fikir ve düşüncelerini anlamaya çalışmalı. Fikir ve düşünceleri öğrenmek çocukları öğrenme yolunda desteklemek için önemli adımdır. Öğretmen, çocukların düşüncelerini sorarak, onları kendi davranışları için insiyatif kullanmaya ve kendi kontrollerini kazanmaya teşvik etmeli. Öğretmen, bu bağlamda çocukların seçim ve hareketlerini kabul etmeli. Bu, çocuklara yaptıkları işin değerli olduğu mesajını verir.
Hem öğretmenler, hem de öğrenciler aktif ve birbiri ile iletişim halinde olmalı. Gerek öğretmenler, gerekse çocuklar düşünmeli, gün içinde karşılaşılan problemleri birlikte çözmeli. Her iki taraf için de çok değerli olan öğrenme ortamı sağlanmalı ve öğrenmeyi öğrenme gerçekleşmeli.
Öğretmen ve çocuklar ortak hareket etmeli. Öğretmen baskıcı bir figürden çok çocuğun seviyesinde, onun fikirlerini izleyen ve onunla sohbet eden konumda olmalı.
Öğretmen ve çocuklar, yaratır ve keşfeder. Öğretmen, önceden sıralanmış direktiflere göre değil, yeniden yaratmak ve keşfetmek için destekleyici tarzda çocukların ilgilendikleri konuları desteklemeli. Çocuk ve öğretmen arasındaki bu ortaklık gün içinde onlara öğrenme ve öğretmenin zevkini yaşatmalı.
Son olarak şunu da belirtmek gerekir: Öğrencilerin kendisini dinlemediğini söyleyen öğretmenin, aslında öğrencilerini dinleme alışkanlığı yoktur!
Prestige Mall’da 23 Nisan
Bahçeşehir Prestige Mall, 23 Nisan’da düzenleyeceği renkli etkinliklerle çocuklara festival tadında bir gün yaşatacak. O gün 13:00-18:00 saatleri arasında gerçekleşecek gösterilerde, 8-10 ve 11-13 yaş gruplarındaki ilköğretim öğrencileri Türk halk dansları, samba, sirtaki, salsa, tango, cha cha, oryantal, polka, flamenko ve hip hop gibi danslardan örnekler sunacaklar.
Arkadaşın için boyamaya var mısın
Toyiki, 23 Nisan’da “Arkadaşın ıçin Boya” diyerek, büyük küçük herkesi mağazalarına resim yapmaya çağırıyor. 18-19 Nisan’da Türkiye genelindeki 31 mağazada çocuklar arkadaşları için resim yapacaklar. Toyiki mağazalarında sergilenecek olan her bir resim, birer oyuncağa dönüşecek. Tüm resimlerin toplam adedi kadar oyuncak, ihtiyacı olan çocuklara ulaştırılacak.
Ozmo Çikolata Evi’nde boyama faaliyeti
Şölen Çikolata’nın katkılarıyla İstanbul Oyuncak Müzesi’nde açılan Ozmo Çikolata Evi, 23 Nisan’da minik ziyaretçilerini rengarenk aktivitelerle ağırlamaya hazırlanıyor. Her pazar Ozmo Çikolata Evi’nde çocuklara tahta oyuncak boyamayı öğreten Theo Dede, 23 Nisan’a özel olarak miniklerle bir araya gelecek.
Ay Prensesi
Ay Prensesi, Ülker’in geleneksel hale getirdiği “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Hediyesi” olarak sinemalarda ücretsiz gösterilecek. 18-19 Nisan tarihlerinde, 49 ildeki 132 sinema salonunda eş zamanlı olarak ücretsiz gösterimi yapılacak filmin konusuna gelince: 13 yaşında bir yetim olan Maria, amcası Sir Benjamin ile yaşamak üzere gizemli bir yer olan Ayışığı Malikanesi’ne gönderilir. Malikanede pek çok sihirli olaya şahit olan ve aslında Ay Prensesi soyundan geldiğini keşfeden Maria’nın, vadiyi yok olmaktan kurtarmak için bir sonraki dolunaya kadar vakti vardır.
İsmail Acar’dan “Lale” sergisi
ısmail Acar’ın “Lale” temalı resim sergisi, Toprak Sanat Galerisi ve ıstanbul Büyükşehir Belediyesi işbirliği ile düzenlenen Uluslararası ıstanbul Lale Festivali kapsamında Taksim Cumhuriyet Sanat Galerisi’nde açılıyor. Acar, 19 Nisan-24 Mayıs tarihleri arasında sanatseverlerle buluşacak olan sergisinde, sanatseverler sanatın gizemli koridorlarında keyifli bir yolculuğa çıkaracak.
ETİ Çocuk Tiyatrosu bir kez daha sahnede
Çocukları tiyatronun büyülü dünyasıyla buluşturan ETı Çocuk Tiyatrosu, perdelerini bu kez ıstanbullu ve Gebzeli çocuklar için açıyor. 23, 29 ve 30 Nisan tarihlerinde ıstanbul ve Gebze’de toplam 9 gösteri yapacak olan tiyatro, ünlü ıtalyan yazar Collodi’nin sevilen öyküsü “Pinokyo”dan uyarlanan bir oyunu ücretsiz sergileyecek. Ayrıntılı bilgi için: (0212) 351 91 81
Paylaş