Seni dinliyorum annecim!

Taciz, tecavüz, şiddet! Konular aynı.

Haberin Devamı

Ülkemizin en büyük sorunlarından biri bu. Erkekler bazen kaba olabiliyorlar. Çok kaba... Biz kadınlar ise hassasız çoğu zaman. Çok hassas aslında...
Sosyolog, psikolog ve toplum bilimcilere sorduğunuzda yanıt belli “aile, eğitim, kişilik ve toplumsal bilinç” arasında sıkışıp kalıyor bu konular. Her biri başlı başına son derece derin konular. Anne-baba olarak bir çocuğu mükemmel yetiştirmemiz ve bizlerin de kusursuz aileler olabilmesi zor, hatta imkansız hanımlar.
Bence işe bizim olağanüstü yaratıklar olmadığımızı, çocuklarımızın da mükemmel olmak zorunda olmadıklarını kabul ederek başlamak gerekiyor. Bu küçük gözükebilir ama çok büyük bir adım aslında.
Tecavüz eden de tecavüze uğrayan da bir anne ve baba tarafından yetiştirilen insanlar. Bu tür olayların işinde “kısmet” diye adlandırılan ve ihmal edilmemesi gereken bir detay da var. Belki bana “kaderci” diyeceksiniz ama iyi veya kötü tüm hikayeler hep bir şeylerin bir bütünü oluşturması ile meydana geliyor. “O öyle yapmasaydı bu böyle olmazdı” veya “oraya gitmeseydim başıma bu gelmezi” belki de “bu kişi ile arkadaşlık etmeseydim onu tanımazdım” gibi nedenlerle tamamlanıyor olaylar.
Her şeyi mükemmel yapamayacağımızı kabul etmek ve çocuklarımızı sadece içtenlikle sevmek hem bizi hem onları rahatlatıyor. Ailesi ile konuşabilen, yaşadıklarını onu yargılamadan dinleyen, çocuğa bir yetişkin gibi davranıp bir üslup çizgisinde yönlendiren bir anneye sahip olan çocuk “saklamak” zorunda da kalmıyor hayatında olup bitenleri.
Hep diyoruz ya içinizi dökün, saklamayın, gizlemeyin diye çocukluktan başlıyor bu işte...
Bu ay görevimiz şu hanımlar: “Seni dinliyorum annecim!” Onları dinleyeceğiz ki anlatsınlar, paylaşsınlar. Onları gözlerinin içine bakarak dinleyeceğiz ki saklamasınlar, yasak veya günah demesinler. Saklamamayı ve paylaşmayı çocukken öğrensinler ki yetişkin olduklarında da haklarını savunabilsinler...
Ki bu haberlere konu olan örnek olayların birer kahramanı olmasınlar.

Su ve egzersiz

Haberin Devamı

Hareket olmazsa yaşam yok sayılır. Su olmadığında da yaşam tehlikeye girer. Egzersiz ve su yaşamımızın kalitesini belirler. Spor Okulları Koordinatörü Funda Öztürk, su ve egzersizin hayatımızdaki önemine dikkat çekiyor.

Haberin Devamı

İnsanın yaşamında en hareketli olduğu dönem, çocukluk ve gençlik yıllarıdır. Bu dönemler en mutlu ve en sağlıklı oldukları zamanlardır. Hareket kapasitemiz düştükçe yaşlanır, kilo alır, hastalanır ve sona doğru ilerleriz.
SUYUN HAYATIMIZDAKİ YERİ
Hayatımızdaki bir diğer önemli faktör de sudur. Vücudumuz açlığa 7-8 gün, susuzluğa 3-4 gün dayanabilir. Ağırlığımızın yüzde 65-70’i sudur. Vücudumuzdaki suyun yüzde 10’u eksilirse hayatımız tehlikeye girer, yüzde 20’sinin kaybı ise ölüme neden olur.
Çocukların vücutlarındaki su oranı yetişkinlere oranla daha yüksektir. Çocuklar büyüdükçe bedenlerine oranla suyun varlığı değişir. Bebekken vücutlarının dörtte üçü sudur. Büyüdükçe bu oran azalır. 1,5-2 litrelik günlük su ihtiyacında olan çocukların egzersiz sürelerine istinaden su alımlarını da düzenlemek gerekir. Gelişimlerinin sağlıklı devamı, metabolizmalarının düzenli çalışması ve vücutlarının su dengesi için, çocuklarımızın düzenli olarak su tüketimlerini sağlamalı, onlara yardımcı olmalıyız.
GÜNLÜK SU İHTİYACIMIZ
Suyun en önemli özelliği; içerisinde tuz, şeker gibi bazı maddeleri çözebilmesidir. Bir günlük su ihtiyacımız 1,5-2,5 litre kadardır. Bu miktar, iklime ve yediğimiz besinlere göre değişebilir. Alınan suyun çoğu, ter ve solunum yoluyla dışarı atılır. İşte hayatımızda bu denli, önem taşıyan egzersiz ve suyun birlikte bakıldığındaki uyumu çok daha önemlidir.
EGZERSİZ VE SIVI KAYBI
Egzersiz yaparken, sıvı kaybederiz. Bu kaybı yerine koymadığımız takdirde fizyolojimiz bozulur ve rahatsızlanırız. Su egzersiz yaparken, merkezi sinir sistemimizi hareket geçirip hızlandırır ve böylece kaslar çok daha sağlıklı çalışır. Isınmaya başlamadan 20-30 dakika öncesinden içmeye başlayacağınız su doping etkisi yaratacaktır.
SUSAMAYI BEKLEMEYİN
Su içmek için susamayı beklemeyin. Susamak artık vücudun alarm vermesi demektir. Egzersiz öncesinde, sırasında ve sonrasında ara ara, yudum yudum içilecek su egzersiz kalitesini ve sonucun uygunluğunu belirler. Uzun süreli (1 saatten fazla) egzersiz yapıyorsanız suya ek olarak tuz da almanız gerekir. Artık terle birlikte tuzda da azalma olacağından takviyesi şarttır.
Hareket olmazsa yaşam yok sayılır. Su olmadığında da yaşam tehlikeye girer. Egzersiz ve su yaşamımızın kalitesini belirler.

Mutlu evliliğin sırrı

Haberin Devamı

35 yılı aşkın süredir, 3 binin üzerinde çiftle araştırmalar yapan Gottman’lar, boşanmanın çeşitli tekniklerle önlenebilir olduğunu bilimsel olarak kanıtlamış bir çift. 6 Ekim 2010 tarihinde Psikoloji İstanbul organizasyonu ile Türkiye’ye gelecek olan Gottman çifti, yetişkinlere özel “Mutlu İlişkilerin Formülü Nedir?” konulu özel bir söyleşi gerçekleştirecek.
Detaylı bilgi için: (0212) 233 28 38

Hürriyet Çocuk Kulübü’nde bu hafta

Hürriyet Çocuk Kulübü Gazetesi’nde bu hafta, “Camp Rock 2: Büyük Final” filminin yıldızlarıyla röportaj, Kadir Has Üniversitesi Yaşam Boyu Eğitim Merkezi Çocuk Akademisi’nin hazırladığı atölye çalışmaları, evimizin gerçek sahipleri sevimli kediler hakkında bilgiler ve fotoğraflar, kaykay sporu, ayrıca rengarenk bilmece bulmaca sayfaları, kültür sanat etkinlikleri ve teknoloji ile ilgili en son gelişmeler var.
Sakın kaçırmayın!

Eğitici etkinlikler

Haberin Devamı

Eskişehir’deki NeoPlus AVM düzenlediği oyunlar aktivitelerle çocukların okula dönüşlerini kutluyor. AVM’de çocuklar ve aileleri eylül ayı boyunca farklı etkinliklerle karşılanacak. Çocuklar, eğitici, el ve zihin geliştirici etkinlikler ile keyifli vakit geçirecek. Etkinlikler eylül ayı sonuna kadar 14.00 ile 18.00 arasında gerçekleştirilecek. Tel: (0222) 310 50 00

Buz gösterisi

Dünyanın aileler tarafından en sevilen gösterilerinden “Disney On Ice-Disneyland Macerası” 29 Eylül’de 2010-2011 Avrupa turuna İstanbul’dan başlıyor! Ankara ve İzmir’de de seyircilerle buluşacak olan bu çok özel buz gösterisi, Mickey Mouse, Minnie Mouse ve dostlarının Disneyland’da geçirdikleri renkli bir macerayı konu alıyor.
İstanbul: 29 Eylül ve10 Ekim / Abdi İpekçi Arena
Tel: (0216) 556 98 00

Haberin Devamı

Kaka “İsmi Lazım Değil”in Doğal Tarihi

Kimi zaman adı tiksintiyle anılsa da, kaka aslında doğal hayat döngüsünün vazgeçilmez parçalarından biridir. Kaka “İsmi Lazım Değil”in Doğal Tarihi, bir anlamda kakayı bahane ederek besin zinciri, doğal hayat ve geri dönüşüm kavramlarını eğlenceli bir dille anlatıyor.
Yazan: Nicola Davis / Can Yayınları

Yazarın Tüm Yazıları