Mutluluğa meyilli...

Son zamanlarda inanılmaz bir erkek var hayatımda. Hassas, sevgi dolu, nazik, centilmen ve çok düşünceli. Aynı zamanda çok aşık, gözlerinin içi parlıyor bana bakarken...

Öyle içten ki kulağıma "Seni çok seviyorum" diye fısıldarken... Daha az konuşurdu eskiden; değişti. Onun için ne olduğumu daha net anlıyorum bir süredir. Bana hissettirdiği şu şahane güven duygusunu...

Dünyanın en özel şeyi bu değil mi? İnsanın hayatında kendisini koşulsuz sevip düşünen biri olmasından daha özel bir şey olabilir mi? Olmaz tabii ki. Demek istediğim şu: Oğlum büyüyor, adam gibi oluyor.

Birbirimize zaman veriyoruz evde; o bir yerde, ben bir yerde, herkes kendi hobisi ile meşgul, herkes kendi müziğini dinliyor. Eğer oynayacaksak da baştan kuralları koyup oynuyoruz biz: Bu oyunu ne kadar oynayacağız, legolar fırlatılmayacak, fırlatan toplayacak veya o oyunu hazırlarken anne muz ya da kraker hazırlayacak, sonra biten oyun toplanmadan yeni oyun başlamayacak... Bana göre mızıkçılık ona göre mızık mızık yok. Yapan, yanar. Yanan kaybeden olur, diğeri çok güler.

Kısaca biz son birkaç aydır başka türlü bir ana-oğul ilişkisine geçtik, kendiliğinden. Benim çocukluğum gibi oğlum, kendi kendine eğlenebilir halde. Huzurlu, dingin...

O büyüdükçe daha da net ifade eder oldu duygularını, ben tecrübe ettikçe korkar oldum. Gerçekten çok enteresan bir iş bu "insan yetiştirme sanatı". Ayna gibiler çünkü. Mutluluğunuzu da görüyorsunuz onun gözünde, kederinizi de... Bu kadar net, o an ne olduğunuzu size söyleyebilecek bir varlık daha varsa yeryüzünde, elini öperim. Böyle işte, en azından benimkisi...

Kulağıma "Seni seviyorum" diye fısıldadığı zamanlar hep en ihtiyacım olduğu zamanlar, "Gel buraya, boynunu öpücem" dediği zamanlar hep en sinirli olduğum anlar oluyor. "Bana bak anne, şakacı olmaya karar verdin heralde" dedi bana geçen gün aniden. "Neden?" dedim. "Eee makyaj yapıyorsun ama aynaya bakarken gülmüyorsun. Bütün kızlar makyaj yaparken gülümsüyor, sen erkek mi olmak istiyorsun" diyen bir oğlum var benim.

İçinizde mutlu ve huzurlu olma isteği olsun, her ne yapıyorsanız gönülden yapın... İnanın size yeter!

Ben Pınar.

Mutluluğa meyilli minik erkek insanın, mutluluğa meyilli minik kadın annesi.

Çocuğunuzun gelişiminde oyun

Unutmayın; anne-babaların çocuklarına en güzel şekilde yaklaşabilecekleri ve onları keşfedebilecekleri zaman, oyun zamanıdır.

Oyun, çocuğun hayatında çok geniş bir yer kaplar. Yeteneklerini fark ettiği, yaratıcılığını kullanabildiği, kendini ifade ettiği, zihinsel, fiziksel, duygusal ve sosyal becerilerini geliştirebildiği önemli bir araçtır. Oyun yoluyla çocuk, bir toplum içinde yaşamanın kurallarını, paylaşmayı, yardımlaşmayı, saygı göstermeyi öğrenir.

Çocuk için en doğal öğrenme ortamı oyunlardır. Gördüklerini, öğrendiklerini oyun sırasında dener ve betimler. Sözel becerilerin gelişmediği dönemlerde, duygularını ve kaygılarını oyun yoluyla ortaya çıkarırlar. Oyun ortamında çocuk çok özgürdür ve hiçbir kısıtlama istemez.

Anne-babaların çocuklarına en güzel şekilde yaklaşabilecekleri ve onları keşfedebilecekleri zaman oyun zamanıdır. Psikolog Serap Duygulu, "Oyun oynamak, öğrenilen bir eylemdir ve bu eylemin araçları da bilindiği gibi oyuncaklardır. Oyun, çocuğunuzun kendi dışındaki her şeyle iletişim kurmasının yolunu açtığından, sosyal ve toplumsal olarak bir uyum gösterme işlevine sahiptir" diyor ve oyunun, çocuğun çevresiyle iletişim kurmakta kullandığı bir dil ve anlatım biçimi olduğunu belirtiyor.

Oyun çocuğunuz için neden önemli

Bir çocuğun hayatında oyunun tartışılmaz bir önemi vardır.

n Çocuğunuz oyun oynarken, aslında duygularını ve ihtiyaçlarını ifade eder ve birçok sorununu da kendi başına çözebilme yeterliliği kazanır.

n Toplum ve ahlak kurallarına uyum göstermeyi de oyun yoluyla öğrenir.

n Her şeyin ötesinde, bir sorun yaşadığını düşündüğünüz çocuğunuzu sadece oyun oynarken izlemeniz bile, sorunun kaynağı hakkında önemli bilgiler edinmenizi sağlar.

n Çocuklar oyun oynarken son derece doğal, içten ve maskesizdir. Bu nedenle çocuğunuzla ilgili aklınıza takılan tüm bilgilere, oyun oynarken onu izleyerek ulaşabilirsiniz.

n Çocuklar oyun oynarken hem yaşadığı sıkıntıları dışa vurur, hem çevresiyle ilişki kurmayı öğrenir, hem de sosyal ve toplumsal bir birey olmanın ilk adımlarını atmaya başlar.

n Oyun oynamanın bu kadar önemli etkileri olduğunu göz önünde bulundurarak, çocuğunuza fırsatlar yaratmalı ve onu oyun oynaması için teşvik etmelisiniz.

Bu konuda önemli olan diğer bir faktör ise oyuncaklardır. Çocukların gelişim süreçleri içinde zihinsel, bedensel ve psiko-sosyal gelişimlerini etkileyen, biçimlendiren, düzenleyen, yaratıcı yönlerini ve hayal güçlerini geliştiren, yeteneklerinin ortaya çıkmasını destekleyen her tür oyun malzemesi, oyuncak olarak isimlendirilir. Oyuncağın, oyuncak olarak değerlendirilmesi için sadece hazır yapılmış bir ürün olması gerekmez. Çocuğunuzun oyun oynarken kullandığı her türlü materyal oyuncaktır; yani kum, kil, hamur, su, boş kutular, ipler, kağıtlar da aynı kapsam içinde yer alır. Hazırlayan: Esra Madran

Çocuk DVD

Üçüncüye hazır olun! Şimdiye kadar kimsenin anlatmadığı bu olağanüstü peri masalı, krallara layık yepyeni bir hikáyeyle geri döndü. Kurbağaya dönüşen zavallı kayınpederinin beklenmedik ölümü üzerine Shrek, dostları Eşek ve Çizmeli Kedi’yi de yanına alarak tahtın yeni varisini bulmak üzere yeni maceralara yelken açar. Herkesin çok sevdiği karakterlerin yanı sıra yanlış yola düşmüş büyücü Merlin, beceriksiz Arthur, güçlü bir grup prenses ve beklenmedik birkaç konukla tanışın.

ETİ Çocuk Tiyatrosu 8’inci sezonunu açıyor

ETİ’nin çocukları ücretsiz olarak tiyatronun büyülü dünyasıyla buluşturduğu "ETİ Çocuk Tiyatrosu", 48 ilde 100 bin çocukla bir araya geleceği yolculuğuna başlıyor. ETİ Çocuk Tiyatrosu, "Alice Harikalar Diyarında" oyununu 27 Ocak 2008 tarihine kadar her hafta sonu Terakki Vakfı Kültür Merkezi’nde; 28 Ocak-08 Şubat 2008 tarihleri arasındaki sömestr tatili boyunca da Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’nde sahneleyecek.

Oyun ayrıca 2007 yılında Bolu, Karabük, Bartın, Zonguldak, Edirne, Kırklareli, Tekirdağ, Ankara, Yalova, Bursa, Sakarya, Bilecik, Kütahya ve Eskişehir illeri ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde; 2008 yılında ise Adana, Adıyaman, İçel, Kahramanmaraş, Kilis, Osmaniye, Şanlıurfa, Aksaray, Çankırı, Karaman, Kastamonu, Kırşehir, Nevşehir, Niğde, Yozgat, Afyon, Balıkesir, Erzurum, Bayburt, Erzincan, Gümüşhane, İzmir, Antalya, Burdur, Isparta, Uşak, Kocaeli, Samsun, Giresun, Ordu, Sinop, Sivas ve Tokat illerindeki çeşitli okullarda sahnelenecek.

"Alice Harikalar Diyarında", küçük kız Alice’in yolda giderken karşılaştığı sevimli tavşanı takip ederek ulaştığı masallar ülkesi Harikalar Diyarı’nda yaşadığı ilginç olayları anlatıyor. Gişe Tel: (0212) 351 00 44

Memo’nun Önlenemez Yükselişi

Yüzyıl Işıl Okulları, "Yaşam Güzeldir" Kültür ve Sanat Programı kapsamında, perdelerini "Memo’nun Önlenemez Yükselişi" adlı çocuk oyunu ile açıyor. Karina Cheres tasarımı özel kuklaları, Işıl Kasapoğlu yönetimindeki oyunları ile pek çok festivalde yer almış olan Semaver Kumpanya, 3 Kasım günü saat 12.30’da izleyicileriyle buluşacak. Herkesin zevkle izleyebileceği oyunu tüm tiyatoseverlere öneriyoruz. Semaver Kumpanya

Miniklere gün doğdu

Kültür Yayınları, en önemli çocuk klasikleri arasında yer alan Tavşan Peter’in başrolünde olduğu dört Beatrix Potter kitabını, Peter’ın maceralarının devam ettiği uzun bir masal şeklinde, kısaltılmamış metinlerle ve orijinal resimleriyle tek bir ciltte topladı. Tavşan Peter, kuzeni Benjamin, kız kardeşleri Pofuduk, Pufkuyruk ve Pasaklı, Tomi Paytakporsuk, zengin tilki Bay Tod ve kırsal alanda rastlanacak bütün hayvanların yer aldığı maceralarıyla, çocukları doğanın bütün çekiciliğini sergilediği olağanüstü bir dünyaya götürüyor. Emin olun bu keyifli masal kitabı çocuklarınızın en sevdiği kitap olarak evinizde yer alacak. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları

KG&CC Atlı Spor Kulübü Pony Programı

Kemer Golf&Country Club 3-6 yaş arası çocuklar için Pony Programı düzenleniyor. Eğitmenler eşliğinde kapalı manejde gerçekleştirilen eğitimlerde, minik biniciler atlarla tanışıyor ve biniciliğe ilk adımı atmaları sağlanıyor. Hafta içi 4 gün 09:00-16:00 saatleri arasında gerçekleştirilen programda, bir başka canlı ile yapılan tek spor olan binicilik sporu sevdiriliyor. Çocukların pony’lerle kurdukları ilişki sayesinde denge, beden ve zihin koordinasyonu güçlendiriliyor. Miniklerin bu kurstan büyük zevk alacakları kesin; siz ne dersiniz?
Yazarın Tüm Yazıları