Ona kızanlar şimdi dernek başkanı olmasını istiyor

Geçen sezon sona eren Melekler Adası dizisindeki gizemli kahya Döne karakteri ile tanınan Elif Baysal, dizideki şeytani tiplemesinin aksine günlük hayatında tam bir iyilik meleği.

Altı yıldır oturduğu İstanbul, Esenkent’teki sitede komşularıyla kötü olma pahasına her gün 20 sokak kedisi ile 10 sokak köpeğini doyuruyor. Evinde de sokakta bulduğu Gümüş Hanım’ı besliyor. Site sakinleri, bir zamanlar eleştirdikleri Elif Baysal’ın şimdi sokak hayvanlarına yönelik bir dernek kurup başkanı olmasını istiyorlar./images/100/0x0/55eacf94f018fbb8f8982dd4

Otuz yıldır seslendirme ve oyunculuk yapan 49 yaşındaki Elif Baysal, yoğun iş temposuna rağmen sokak hayvanlarını ihmal etmiyor. "Ben de bir nevi barınak sahibiyim" diyen Elif Baysal’ın sokak hayvanlarıyla macerası 12 yıl önce başlamış. Bir arkadaşının bahçesinde gördüğü sokak kedisiyle göz göze gelişi tüm dünyasını değiştirmiş. Evine alıp, Annem ismini verdiği kediyi geçen yıl kaybetmiş.

Altı yıl önce Esenkent Sarmaşık Birlik Sitesi’ne taşınmış. Muhtaç durumdaki her sokak hayvanının yardımına koşmuş. Karınlarını doyurmuş, hasta olanı tedavi ettirmiş. Komşuları hayvanları istemeyip, şikayet etmişler. Onları beslediği sitenin açık otoparkında, yerde kalan en küçük kırıntıları bile toplayıp, sonra da yağlanan yerleri deterjanla yıkamış, kimse laf etmesin diye. Yine de "gösteriş yapmakla" suçlanmış. Baysal’ı ilk başlarda böyle suçlayanlar şimdilerde Esenkent’te sokak hayvanları derneği kurup başkanlığına onu getirmek istiyor.

Elif Baysal, dört ay önce kapıcının sokakta perişan halde bulduğu kediyi, hemen veterinere götürmüş. Üç ay tedavi gören kedi, arka bacakları felçli de olsa hayata geri dönmüş. Veterinerin "Ancak özel bir kafes içinde yaşayabilir" demesi üzerine de Gümüş Hanım için evinde bir kafes yaptırmış. Bir çocuk gibi her gün altını temizlediği kedisine çok düşkün olan Elif Baysal, senaryoları da onun bulunduğu odada çalışıyormuş.

Elif Baysal, her gün saat 17.00’de elinde mamalarla kapıdan çıkınca bir anda saklandıkları yerlerden çıkan kediler onun etrafını sarıyor. Sitenin dışındaki otoparka kadar onlarla birlikte yürüyüp, anlaştığı toptancıdan aldığı tavuk boynu ve ciğerlerle karınlarını doyuruyor. Hepsini tek tek kontrol ediyor. Akşam 22.00’de ise sıra köpeklerin. Bu kez kemikler, poşetler içinde sitenin etrafındaki belirli noktalara bırakılıyor. Elif Baysal, aylık 500 YTL’lik masrafı olduğunu ama yaşadığı mutluluğun bu parayla ölçülmeyecek kadar büyük olduğunu söylüyor.

Siz sokak köpeklerini bilmezsiniz...

Siz sokak köpeklerini bilmezsiniz. Evlerde telaşla sofraların kurulduğu, lüks lokantalarda kahkahaların çınladığı, karanlığın ve hüznün şehrin üzerine ağır bir kadife perde gibi indiği saatlerde, onlar gün boyu saklandıkları kovuklardan dışarı çıkarlar.

Siz sokak köpeklerini bilmezsiniz. Uyku kara bir çarşaf gibi bedenleri sarıp sarmalarken, onlar gün ışıyana dek süren amansız bir ekmek maratonuna başlarlar. Tehlikelerle dolu bu bin çehreli kentte, nasır bağlamış patileriyle çöp yığınlarının bulunduğu sokakları arşınlarken, düşlerini süsleyen tek bir şey vardır: Bir parçacık kemik bulabilmek.

Siz sokak köpeklerini bilmezsiniz. Uyuz illetinden can veren onlardır. Kuduz yaygarasıyla çoğu kez boş yere öldürülen, acımasızca çöp gibi toplattırılarak kafeslere tıkılan ve bir türlü anlaşılamayan nedenlerden ötürü toplu katliamlara hedef olan hep onlardır.

Siz sokak köpeklerini bilmezsiniz. Tanrının heybesinden paylarına düşen 15 yıllık ömürlerini asla tamamlayamazlar. İtile kakıla, horlana taşlana geçen kısacık bir zaman diliminde bir güncük bile köpek tadında yaşayamadan göç edip gidiverirler bu dünyadan.

Siz sokak köpeklerini bilmezsiniz. Duygulu, sadık ve sevecendirler. Bir lokmacık ekmek uğruna kulunuz köleniz olurlar. Dövseniz de, sevseniz de, uğruna her şeyinizi verdiğiniz hayırsız insanoğlu gibi terk edip gitmezler sizi.

Siz sokak köpeklerini bilmezsiniz. Tek bir suçları vardır, köpek olmak. Bu suçu da asla isteyerek işlememişlerdir. O sıcacık kebap kestanelerine benzeyen hüzün dolu gözleriyle özür diler gibi bakmaları işte bu yüzdendir. Eğer ta içine bakmasını bilirseniz o gözlerin, ısınıverir içinizin bütün üşümüşlükleri.

Siz sokak köpeklerini bilmezsiniz, bilseniz seversiniz onları.

Mustafa KÜÇÜK

Yaşlı köpeklerde bunama

Birçok köpek sahibi, köpeklerinin yaşlılıkla birlikte aynı Alzheimer hastalığının insanlarda yol açtığı etkilere benzeyen davranış problemleri ile karşılaştıklarından yakınır. Bu durum Kavrama Yeteneği Bozukluğu olarak tanımlanır. Yakın zamanda yapılan bilimsel çalışmalar, birçok yaşlı köpeğin yaşlanmaya bağlı davranış problemleri ile birlikte, beyinlerinde Alzheimer hastası insanlarda görülenlere benzer problemli dokular taşıdıklarını ortaya koydu.

10 yaşın üzerinde bir grup köpekte yapılan kontrollerde, yüzde 62’sinin aşağıdaki belirtilerin en az bir veya birkaç tanesini gösterdikleri gözlemlendi:

Tanıdığı çevrelerde, yaşadığı evin bahçesinde ya da evin içinde kaybolma, eşyaların arasında veya arkasında tuzağa düşmüş gibi şaşkınca bekleme.

Evin içinde sürekli yürüyerek tüm gece uykusuz kalma veya uyku ile ilgili alışkanlıklarında değişikler gösterme.

Eve çiş ve kaka yapma.

Günlük hareketliliğinde ve aktivitesinde azalma.

Dikkatin azalması veya belli bir noktaya bakarak dalıp gitmesi.

Aile bireylerini ve birlikte yaşadığı, düzenli karşılaştığı veya oyun oynadığı evcil hayvanları tanıyamamak.

Yaşlı köpeğinizde bunama ve kavrama yeteneğinde azalmaların teşhis edilebilmesi için yukarıda saydığımız belirtilere neden olan başka hastalıkların olmadığından emin olmak lazım. Örneğin aktivitesinde azalma, eklem hastalıklarından veya dikkat kaybı görme ve işitme duyularındaki kayıplardan kaynaklanabilir.

Bunama ve idrak problemi kesin olarak tespit edildiyse, köpeklerde yaşlılığa bağlı zihin sağlığı ile ilgili yeni yeni kullanılmaya başlanan bazı ilaçlarla ve beyin sağlığını destekleyen vitamin, mineral ve bitkisel besin ilaveleri ile belirtileri hafifletebilirsiniz.
Yazarın Tüm Yazıları