Kedilerin tarih boyunca başlarına pek çok şey geldi. Tanrılaştırıldılar, şeytanla özdeşleştirilip vahşi yöntemlerle öldürüldüler, uğursuzluk getirdikleri düşünüldü.
Zaman içinde gelişen medeniyetle batıl inançlar büyük ölçüde son buldu. Kedi sevgisi arttı. Sevimli hayvanlar evlerimizin baş
köşesinde yer alıp en yakın dostlarımız olmaya başladı. Kedi türleri arasında en şanssız olanı muhtemelen kara kedi. Çünkü onunla ilgili pek çok şehir efsanesi halen devam ediyor. Ömürlerinin daha uzun olduğu veya uğursuzluk getirdiklerine dair inançlar sürüyor.
Kara kedilerle ilgili batıl inançların kaynağı M.Ö 3 bin’lere dayanıyor. Kedilerin dokuz canlı oldukları inancı da antik Mısır’dan geliyor. Düştüklerinde yara almadan kurtulmaları, dönemin insanlarını fazlasıyla etkiliyor. Kazı çalışmalarından çıkan duvar kabartmaları, siyah dişi kedilerin tanrıça olarak görülmeye başlandıklarını gösteriyor. Kediler öldüklerinde değerli taşlar ve eşyalar yanlarına konarak mumyalanıyor. Onları korumak için kanunlar bile yapıldığı söyleniyor. Öyle ki Mısırlıların bu zaafını bilen Persler, savaşlarda canlı kedileri kendilerine kalkan olarak kullanıyor.
Hindistan, Yunanistan, İtalya, Japonya ve Çin’de de kediler çok seviliyor. Hindistan ve Çin’de şans simgesi haline geliyor.
Hristiyanlığın kendinden önceki sembolleri yok etmeye başladığı Ortaçağ’da kediler istenmemeye başlanıyor. Özellikle İngiltere’de, kedilerin korkutucu güçleri olduğuna dair dedikodular yayılıyor. Bu dönemde büyücülük ve cadı kavramı da iyice yayılmaya başlıyor. Kara kedi besleyen kadınlar ilk hedef oluyor. Ayrıca cadıların geceleri kara kedi kılığına girerek intikam aldıkları konuşuluyor. İş öyle bir noktaya geliyor ki, bir çok kadın kedileriyle birlikte yakılıyor. Fransa’da 13. Louis yakılmayı yasakladıktan sonra, kedilere olan ilgi zamanla eski halini alıyor.
19. Yüzyıl’da siyah tüylü kediler anarşizmle bağlantılı sembol haline geliyor. 1918 yılında Amerika’da Dünya Endüstri İşçileri Derneği (İWW) kuruluyor. Derneğin lideri Ralph Chaplin, aynı yıl tutuklanıp dava ediliyor. Tutuklanmasını protesto etmek için derneğin sembolünü kara kedi olarak değiştiriyor. Chaplin’in mahkemede söylediği "Kara kedi sabotaj fikrini temsil eder. İşyerinde işverenin önüne siyah kedi koyduğunuzda o mesajı alır" sözleri siyah tüylü kedilerin imajını açıklamaya yetiyor.
MERAKLISI DA VAR, RAHATSIZ OLANI DA
Günümüzde Japonya, İngiltere, İrlanda ve Mısır’da yaşayanlar kara kedilerin iyi şans getirdiklerine inanırken, batıl inançlarına yenik düşenlere rastlamak da mümkün. Birçok kişi yolda gördüğü kara kediyi uğursuzluk olarak değerlendiriyor. Gökyüzünde uçan bir kuş görene kadar saçını kulağını üç kere çekip, altından geçecek bir merdiven arayanlar var. Uğursuzluk dışında ömürlerinin daha uzun olduğuna ve yaşlansalar bile çevikliklerinden bir şey kaybetmediklerine dair söylentiler de devam ediyor.
Veteriner Dimitri Malahtari, kara kedilerin daha uzun yaşadığına dair bir bulgunun olmadığını belirterek "Melez ırka sahip olanlar yabancı kan girişinden dolayı daha sağlıklı olabilir. Kara kedileri sevenler fazlasıyla var. Özellikle soranlar bile oluyor. Fakat renginden dolayı sevimsiz bulanlara da rastlamak mümkün. Bu cinsteki kediler insanlara ve diğer canlılara karşı daha agresif olabiliyorlar" diyor.
Family Pet Shop’un sahibi Gülnur Korateş de ilgi görmediği için kara kedi satmadıklarını söylüyor: "İnsanlar renklerinden dolayı tercih etmiyor. Beyaz tüylü, mavi gözlü kedilere talep daha fazla." Hakan GENCE
NTV Program Müdürü Ömer Özgüner
KEDİM SİYAH IRKIN ÇEVİKLİĞİNİ YAŞIYOR
Arkadaşım taşınırken bir haftalığına yedi yaşındaki kara kedisini bize bıraktı. Zamanla ona öyle alıştık ki ayrılamadık. Sonuçta Kunduz 14 yıldır yanımızda. Çevremizdeki insanlar siyah tüylerinden dolayı ilk günlerde ona korkuyla yaklaştı. Fakat biz hiçbir zorluk yaşamadık, uğursuzluk da getirmedi. Tek kötü yanı karanlıkta onu göremememiz. 21 yaşındaki Kunduz, 10 yaşındaki bir kediye göre daha çevik ve hareketli. Hálá koşuyor, zıplıyor. Veterineri bu canlılığın nedeni olarak siyah ırktan gelmesini gösteriyor. Tekrar kedi alacak olsam kara kediyi tercih ederim.
Köpekler ve deniz
Bazı köpek ırkları, doğal olarak suya ve denize girmekten hoşlanır. Bazı köpek ırkları ise suya alışkın olmadıklarından denize girmeye alıştırmak için yardımcı olmak gerekebilir.
Yüzmek köpeğiniz için sağlıklı bir serinleme yöntemi ve egzersiz olacaktır. Bunun yanı sıra kaslarının, kalp ve solunum sisteminin sağlığına da olumlu etkileri olur. Hepsinden öte sizinle birlikte denizde eğlenceli vakit geçirmesine imkan sağlar:
Köpeğinizi suya girmeye mümkünse küçük yaşlarda alıştırın. İlk kez denize gireceği suyun sakin ve dalgasız olmasını tercih edin. Önce deniz kıyısına ve derinliğin çok az olduğu seviyelere alıştırın. İlk girdiği derinlik beline kadar olmalı. Daha sonra yavaş yavaş sizinle birlikte ilerleyebilir. Doğrudan onu derin bir suya atıp denize girmesi konusunda kesinlikle zor kullanmayın. Suya alıştırana kadar emniyet için sudan etkilenmeyen ve çabuk kuruyan naylon bir göğüs tasması ve naylon uzatma kayışı kullanabilirsiniz. Yüzmeyi öğretmenin bir diğer kolay yolu köpeğinize yüzmeyi bilen bir köpek arkadaş bulmanız ve onunla birlikte suya alıştırmanız olacaktır.
Köpeğinizin suya atlaması çok zor değildir. Ancak özellikle tekneden ve kıyısı yüksek olan yerlerden suya girdiğinde geri çıkması zor olur. Bu nedenle onu daha ziyade sudan kolay çıkabileceği yerlerde denize sokun
Deniz suyu yutmasına izin vermeyin. Fazla miktarda tuzlu su, midesini rahatsız ederek kusmasına ve hastalanmasına neden olabilir. Denize ve yüzmeye gittiğinizde mutlaka yanınıza onun için de soğuk içme suyu alın.
Deniz suyunda bulunan fazla miktardaki tuz ve mineral köpeğinizin derisine ve kürküne zarar verebilir. Denizden sonra mutlaka duru su ile yıkayın. Sadece kumsalda yürüdüyse kumdaki tuz ve mineral maddeler daha sonra patilerini tahriş edebilir. Bu nedenle mutlaka patilerini duru suyla yıkayın. Denizden çıktıktan sonra enfeksiyon oluşmaması için kulaklarını pamukla kurulamayı unutmayın.
Kıyıdayken köpeğinizin güneşte kalmamasına dikkat edin ve gölgede bir yer ayırın.
5 dakika yüzmek köpeğiniz için 5 km koşu yapmak kadar yorucu bir aktivitedir. Çok uzun süre suda tutmayın.
Aşırı dalga, deniz anası, şiddetli akıntı ve suyun çok soğuk olması köpeğiniz için de tehlikelidir.
Köpeğinizin denizde olduğu bütün süre boyunca gözünüz onun üstünde olsun. Bir an bile dikkatinizden uzaklaşması tehlike anında geç kalmanıza neden olabilir.
Tatile gitmeden önce mutlaka veteriner hekiminize danışarak denize girmesine engel olabilecek bir rahatsızlığı bulunup bulunmadığından emin olun.