Hayvan sevgisi çocukken başlar

Sosyal Sorumluluk Eğitim Derneği SED, üç senedir İstanbul’daki ilkokul öğrencilerine havyan sevgisini aşılamak için konferanslar düzenleniyor.

Yuli Çığ Weston’un yönetimindeki SED’in Milli Eğitim Bakanlığı tarafından onaylı seminerleri şimdiye kadar 30 bine yakın ilköğretim öğrencisi ile buluştu.

Evcil hayvanlarla ilgili çalışmalar yapan ve kısa adı SED olan Sosyal Sorumluluk Eğitim Derneği Başkanı Yuli Çığ Weston, çocuklara hayvan sevgisini aşılamak için okul okul dolaşıp konferanslar veriyor. Milli Eğitim Bakanlığı’nın onayladığı bir günlük eğitimde de binlerce çocuğa hayvan sevgisi aşılanıyor.

Aynı zamanda okullarda dağıtılan Dünyam adlı bir hayvan dergisi de çıkartan Yuli Çığ Weston, bir gün süren eğitimde çocuklara hayvanlara nasıl davranmaları gerektiğini ve ekosistemi anlatıyor.

Weston, "Eğer çocuklarımıza iyi ve merhametli insanlar olmayı, yani kendilerinden daha güçsüz olanları korumayı öğretirsek, sadece hayvanlar için değil insanlar içinde de çok daha iyi bir dünya yarabiliriz. Hayvanların korunması aynı zamanda ekolojik denge ve çevrenin korunması açısından da çok önemli. Bu nedenle hayvanların korunması bir sosyal sorumluluktur" mesajını verdiğini söylüyor.

OKULLARDAKİ ŞİDDETE ÇÖZÜM HAYVANLAR

Yuli Weston, 2001 yılında kurulan derneklerinin evcil hayvanlar başta olmak üzere, güçsüz durumdaki tüm canlıları korumayı amaçladığını vurguluyor: "Son zamanlarda okullarda ortaya çıkan şiddet olaylarının temelinde sevgisizlik olduğu kesin. Gittikçe şiddete yönelen bir toplum olmaya başladık. Şiddete çözümün küçük yaşlardaki eğitimlerle ortadan kalkacağına inanıyoruz. Bu eğitimde hayvanlardan korkmamayı ve hayvan sevgisini öğretmeyi hedefliyoruz. Çocuklar aileleri dışındaki karşılıksız sevgiyi hayvanlardan alabilir. Bu nedenle hayvan sevgisini öğretmek ve aşılatmak çok önemli. Okullarda hayvan sevgisi ve hayvanların yaşam hakları öğretilmiyor. Önemli olan fen, tarih, matematik. Ama gün gelip de yaşanacak bir çevre ve yaşayacak can kalmayınca bu dersler hiçbir işe yaramayacak."

Leyla Varasteh adlı dernek üyesi ile okul okul dolaşan Weston son olarak Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda Bakırköy, Beyoğlu ve Şişli bölgesindeki ilkokullardan gelen 900 öğrenciye konferans verdi. "Yaşam İçin İnsaniyet" adlı konferansta çocuklara, insanlara ve hayvanlara iyi davranma konusunu görsel sunumlarla anlatan Weston konferansın sonunda çocukların soru yağmuruna tutuldu. Geçtiğimiz hafta da Sarıyer Zekeriyaköy’deki British School’a giden Sosyal Sorumluluk Eğitim Derneği üyeleri buradaki 40 çocuğa da hayvanseverliği anlattı.

KÖPEKLERİ ANLAMANIN SIRLARI

Konferanslarda çocuklara köpeklerin davranışları konusunda da bilgi veren Yuli Çığ Weston, köpeklerin kendilerini korumak için sadece dişlerini kullanmak zorunda olduklarını ve bu yüzden tehlikeli olabildiklerini anlatıyor. SED’in hazırladığı ve okullara dağıttığı posterlerde bir köpek tarafından ısırılmamak için tüyolar da var.

Eğer yabancı bir köpek size doğru geliyorsa sakın koşmayın durun. Aynen bir ağaç gibi kalın.

Üzerinize doğru gelen ve saldıracağını sanıp korktuğunuz köpeklerin çoğu aslında sizi sadece biraz koklayıp uzaklaşacaktır. Her köpeğin saldırı niyetli olduğunu düşünmeyin. Onlar koklaşarak tanışırlar.

"Hazır ol"da durur gibi ellerinizi bacaklarınıza yapıştırın.

Koşmayın, bağırmayın, sessiz olun.

Sakın köpeğin gözlerinin içine bakmayın.

Eğer bir köpek tarafından yere devrilirseniz top gibi kıvrılın. Ellerinizi yumruk yapıp kulaklarınızı kapatın. Öylece kalın.

Asla bağırmayın, üzerine bir şeyler fırlatmayın. Bu davranışlar onu kızdırır.

Çitin arkasında duran veya zincirli bir köpeği okşamaya çalışmayın.

Kendi köpeğiniz bile olsa, yemek yiyen veya uyuyan köpeğe dokunmayın.

Asla köpeğin ağzından bir şey almaya çalışmayın.

Başka birine ait bir köpeği okşamak istiyorsanız mutlaka önce sahibine sorun.

Ellerinizi köpeğin kafası çevresinde değil, gövdesinde gezdirin.

Kafes kuşlarında mantar enfeksiyonları

Candidiasis, kafes kuşlarında Candida albicans adı verilen bir mantar türünün yol açtığı enfeksiyonların genel adıdır. Bu mantar türü normal çok az sayıda bütün kuşların sindirim sisteminde bulunur ancak enfeksiyona neden olmaz. Eğer bu mikroorganizmanın sayısı artarsa veya sindirim sisteminde bir hasar varsa, sindirim sisteminde, gaga ve solunum sistemi gibi diğer organlarda, deri, tüy, göz ve üreme organlarında da enfeksiyon oluşur. Candida enfeksiyonları muhabbet kuşlarında ve papağanlarda çok daha nadir görülür.

Mantar, daha ziyade genç kuşlarda ve bağışıklık sistemi zayıf olan hayvanlarda ortaya çıkar. Mantarın oluşma riskini arttıran faktörler çok çeşitli olabilir:

8 Kursağın geç boşalması

8 Uzun süreli ve bilinçsiz antibiyotik kullanımı

8 Kafes temizliğine dikkat edilmemesi

8 Vitamin A yetmezliği

8 Hatalı beslenme

8 Stres, ortamda sigara içilmesi, travma ve bazı virüs enfeksiyonlarının yol açtığı tahribatlar.

Hastalığın belirtileri yerleştiği organa göre değişiklik gösterir. Tek bir organda olabileceği gibi, birkaç organa aynı anda yerleşebilir. Ağız ve gaga bölgesinde olduğunda ağız kokusu ve ağızda beyaz plaklar oluşur. Enfeksiyon genellikle alt ve üst gaganın birleştiği açıda oluşur. Gagadaki hastalıkta yemi geri çıkarma, iştah kaybı ve halsizlikle birlikte depresyon izlenir. Gaga kalınlaşır, yemin kursağı geçişi gecikmeye başlar.

Enfeksiyon, sindirim sisteminin alt bölgelerine yerleştiyse, sulu dışkı, kusma, kilo kaybı, iştahsızlık ve depresyon görülür. Solunum sistemindeki mantar ise burun akıntısı, ses ve ötüş değişiklikleri, solunum güçlüğü ve kolay yorulma gibi belirtiler izlenir.

Hastalığın teşhisinde mantarın miktarı ve belirtilerin tespiti önemli. Tedavi olarak veteriner hekiminizin seçimine ve önerisine göre antifungal ilaçlar kullanılır. Hastalığa zemin hazırlayan stres, kötü bakım ve beslenme gibi koşulların düzeltilmesi de hastalığın iyileştirilmesinde çok önemli rol oynar.

Biz 14 Şubat doğumlu iki kız kardeşiz. Birlikte sahip arıyoruz. Sizi hem yormayız hem de çok mutlu ederiz. İstanbul’da yaşayan aileleri tercih ediyoruz. 0555 422 88 95

Biz sokakta bulunmuş Kaniş ve Pekinez cinsi iki köpeğiz. İkimiz de dişiyiz, kısırız, çok uysal ve oyuncuyuz. Bizi çok sevecek, yeni ailelere ihtiyacımız var. 0535 739 00 65.

İki yaşında, aşıları tam ve kısırlaştırılmış oğlumuzdan iş sebebiyle ayrılmak zorundayız. Tam bir kucak kedisi. Ona 1,5 sene geçici olarak veya ömür boyu bakacak bir aile arıyoruz. 0532 690 40 31.

Yedi aylık rengarenk dişi kedi ailesi tarafından terk edildi. Şimdi bir klinikte kafeste tutuluyor. Acilen bir eve ihtiyacı var. 0532 447 35 55
Yazarın Tüm Yazıları