Fındık ve yavruları AB’ye girdi üstelik serbest dolaşım hakları var

ABGS’nin maskotu haline gelen köpekler, ABGS’de sürekli oturma, yatma izni ve sosyal yardım hakları dışında, binada serbest dolaşım hakkına da sahipler.


Türkiye yıllardır Avrupa Birliği’ne girmeye çalışadursun, Fındık ve iki yavrusu Prenses ve Cazgır bir yıldır Avrupa Birliği Genel Sekreterliği (ABGS) merkezinde baş tacı ediliyorlar.

Bir yıl öncesiydi... Daha iki aylık ya var ya yoklardı. ABGS’deki bir görevli sabah işe giderken önce onların sesini duydu. Çok küçük oldukları için havlayamıyorlardı bile. Acı ağlamaları takip ederek nerede olduklarını buldu. İki minik yavrusunu kucağına sıralamış, yalayarak onları sakinleştirmeye çalışan annelerini gördü...

Sokak duvarının kenarına sinmişler, biraz korku biraz umut dolu gözlerle bakıyorlardı kurtarıcılarına. Dayanamadı... İçinde bir şeyler acıdı. Her canlının sahip olduğu yaşama hakkına onlar da sahiptiler. "Burada bırakırsam yaşayamazlar" diye düşündü ve kararını verdi. Onları çalıştığı yere, Avrupa Birliği Genel Sekreterliği merkezine götürdü.

Kartopu gibiydi biri, bembeyaz ve nazlı. Onun adını Prenses koydu. Prenses’in kardeşi ise çok ağladığı ve hiçbir şeyden memnun olmadığı için adı Cazgır oldu. Anneleri tam fındık rengiydi. Onun adını da Fındık koydu kurtarıcıları. Zaman geçtikçe sokakta geçirdiği günlerdeki travmayı üzerinden atan Cazgır’ın da cazgırlığı kalmadı.

Zaman içinde tüm çalışanların sevgisini kazanan köpekler, bürokrasinin katı yüzünü unutturuyor. Çünkü binaya girebilmek için önce onları sevmek gerekiyor.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) ikiz kulelerinin bitişiğindeki binada faaliyet gösteren ABGS merkezine gelenlerin ilk dikkati çeken, Prenses’in güzel gözleri ve mahcup bakışları oluyor. Kardeşi Cazgır, Prenses’e göre daha hareketli, herkesin önüne atlıyor "Beni sev" diye bakan gözleriyle. Sevmezlerse eğer, kafasını bacaklarına sürüyor, kendini sevdirmeye çalışıyor.

Saat 09.00’da kahvaltılarını ABGS’nin yemekhanesinde çalışan Makbule Korkmaz’ın elinden yiyorlar. Makbule ablaları, biraz geç kalsalar telaşlanıyor, gözleri yollarda kalıyor. Onlara yemek yedirirken her şeyi unutuyor. Öyle ki, temiz kıyafetleriyle geldiği işyerinden akşam pati izleriyle dolu kıyafetler ile dönüyor. Ama bütün bunlar umurunda değil Makbule Korkmaz’ın; köpeklerin hayatına güzellik kattığını söylüyor.

Prenses ve Cazgır kahvaltıdan sonra ABGS’nin giriş kapısındaki kırmızı halıda sabah güneşinin keyfini çıkarıyorlar. Gelen giden hiç umurlarında değil... Ama en çok ABGS merkezinde staj yapan öğrencilerle oynamayı seviyorlar. Onlardan en çok istedikleri şey ne derseniz, göbeklerinin kaşınması. Anneleri Fındık ise çimlerde güzellik uykusunda, onları uzaktan izliyor.

Üç kişilik bu köpek ailesi ABGS’de sürekli oturma, yatma izni, sosyal yardım haklarına ve serbest dolaşım hakkına sahip. İstedikleri zaman dışarı çıkıyor, istedikleri bölümlerde rahatça gezebiliyorlar. Giriş çıkış sorunu yaşamıyorlar.

AB sayesinde kulübe sahibi olan köpeklerin yemek masrafları AB bütçesinden karşılanıyor. Bakımlarını ise onlar için tek yürek olan hayvansever ABGS çalışanları üstlendi. Her ay düzenli olarak gelen veteriner hekim, köpeklerin aşılarını ve kontrollerini yapıyor. Fındık, diplomat, sekreter ve bürokratların isteği üzerine geçtiğimiz günlerde kısırlaştırıldı.

Avrupa Birliği Genel Sekreterliği’nin Ankara’daki sokak köpeklerine bu şekilde davranması ve onları özenle koruması önemli bir mesaj...

AB’YE GİRMEK İÇİN HAYVANLARA SAYGI ŞART

Binlerce yıl önce insanlar tarafından evcilleştirilerek doğayla savaşmayı unutan kedi ve köpekler insan bakımına muhtaç hale geldi. Hayvanların onları koruyacak sendikaları, onları savunacak avukatları olmadığı ve geçimlerini mendil satarak da sağlayamayacakları için burada görev insanlara düşüyor.

Yeryüzünde, hayvan haklarının neredeyse insan haklarına eşit biçimde önem taşıdığı yer AB ülkeleri. AB, sokak hayvanlarının zehirle veya tüfekle itlaf edilmesini, sokağa atılmasını, denek olarak kullanılmasını ve onlara eziyet edilmesini yasakladı. Avrupa Birliği’ne (AB) üye olabilmemizin, ilişkilerimizin gelişmesinin ve çağdaş bir ülke olabilmemizin ön koşullarından biri doğa ve çevre. Sağlıklı insan ve yaşanabilir bir çevre için hayvanların korunması gerekiyor. Bunun için de hayvan hakları büyük önem taşıyor. Eğer ülke olarak AB’ye girmek istiyorsak, hayvanların da tıpkı insanlar gibi sağlıklı yaşama hakkı olduğunu ve onlara da sevgi ve saygı göstermek gerektiğini unutmamak gerekiyor.

PAKO PANO

Ankara Anıttepe’de bulunan İran kedisi ailesini arıyor. 0312 229 23 44.

* İki aylık beş yavru kedinin iç ve dış parazit tedavileri yapıldı. Şimdi yeni bir eve ihtiyaçları var. 0532 343 73 47.

Misi üç ay önce bahçemize misafir geldi. Geldiğinde hamile olduğunu bilmiyorduk. Şimdi 2,5 haftalık yedi yavrusu var. Maalesef apartmandakilerin baskısı sonucu daha fazla burada kalamayacak. Çok iyi bir bekçi olan Misi’ye yeni bir yuva arıyoruz. 0555 709 30 89

Acilen, "Burada kedilere bakıyorlar" düşüncesiyle bahçeme bırakılan bir haftalık iki yavru kediye annelik yapacak bir kediye ve sahibine ihtiyacım var. sabamirel@yahoo.com

1,5 yaşında, ısırma ve tırmalama huyu olmayan, sevgi delisi, kısırlaştırılmış dişi kediye onu çok sevecek bir aile arıyoruz. 0216 567 44 25.

Tek gözü kör yavru kedicik sokakta kalmasın. Dişi ve 2,5 aylık. 0546 458 75 56.

5 aylık sevimli yavru Terrier kızımız ona iyi bakacak bir yuva arıyor. 0536 512 40 96.

Üç yaşında, kısır, aşılı, çok akıllı, kurt-çoban kırması erkek bir köpeğim. Hayvan sevmeyen insanlar beni yıllardır güç bela bakıldığım siteden barınağa yolladılar. Lütfen sonum diğer kardeşlerim gibi olmasın! 0543 445 69 50.

Acıbadem Vali Evleri Başkent Sokak’ta yaşayan 3,5 yaşındaki siyam kedimiz Siyami kayıp. Çanlı bir tasması var. 0532 243 46 23.

İki tane üç adet sevimli yavru Kangalımız var. Onları sevecek aileler arıyoruz. 0532 777 56 18.

Üç aylık kızıl tüylü tekir kedi bacakları kırık halde bulundu. Tedavisi tamamlandı, koşup oynuyor. Tek ihtiyacı, çok sevileceği bir yuva. 0533 476 57 62.

Beyaz ve sarman kedicikler evde doğup büyüdüler. Bu hafta yuva bulamazlarsa sokağa bırakılacaklar. 0544 302 99 54.

Havalar çok sıcak. Susuzluk sokaktaki dostlarımız için çok tehlikeli. Lütfen onlara yemek verirken bir kap da su koyun yanına. Ve onu her gün doldurmayı unutmayın.