Bir ses duyacaksınız...

Geçen gün ilk kar taneleri düştü.

Bizim evde kar yağışının ayrı bir anlamı var artık. Biz Rok'u tam bir yıl önce karlı bir günde kaybettik.

Annem karlı gecelerde onun evimizin arkasındaki mezarına gidip, elini karların altına sokarak sanki Rok'u aradı.

Rok kangal olduğu için kar yağınca çok sevinir, karların üzerinde yuvarlanır, içeri girmek istemezdi.

Bu sene ilk kar taneleri ile annemin gözleri doldu.

Hepimiz kar tanelerine baktık ama kimse konuşmadı.

*

Yakında kar daha çok yağacak.

Ağaçların dalları bile bembeyaz olacak.

Çocuklar yokuşlarda kızak kayacaklar.

Beyaz bir yaşam herkese, tüm insanlara keyif verecek, büyükler-küçükler mutlu olacaklar.

Ama...

O karlı gecelerin soğuğu sokakta kalmış ev hayvanları için hiç de kolay olmayacak.

Yiyecekler donduğu için aç kalacaklar.

Bebekler ölecek.

Büyük kediler-köpekler bir sıcak yer bulmak umuduyla boşuna dolanıp duracaklar.

Sabahları kuşlar yiyecek olan bir açık alan bulmak umuduyla boşuna oradan oraya uçuşacaklar.

Birçoğu yok olacak açlıktan, soğuktan.

*

Bu kış balkonunuzda kuşlar için bir küçük yeri açar mısınız?

Evin artığı ekmek kırıntılarını koysanız, yeter.

Bir avuç bulgur, ya da biraz pilav, tabağın dibinde kalmış makarna tanelerini...

Akşamları kapınızın önüne bırakacağınız yemek artıkları o gece yavruları olan bir anne köpeğin ya da kedinin karnını doyurabilir. Farkında olmadan onları ölümden kurtarabilirsiniz.

Yakında kar yağacak.

Yer-gök bembeyaz karla kaplanacak.

Sizler mutlu olacaksınız.

Ama karlı sabahlar kuşlar için, karlı geceler kediler-köpekler için açlık demek, ölüm demek...

Bu sene benim hatırım için...

Bir avuç kırıntıyı kuşlara vermeyi, kapının önüne bir parça sofra kalıntısını bırakmayı deneyin.

Bunun karşılığında size hiçbir ödül yok.

Ama göreceksiniz:

Bir an kendi varlığınızı düşündüğünüzde, gözünüzün önünden bir kedi yavrusu geçecek, bir kuş uçacak.

Ve bir ses duyacaksınız:

‘‘Sen iyi insansın...’’


Hem evini kaybetti hem de yavrularını


Tercüman Nisan Özdoğan, Eminönü'nde, bakışlarıyla yardım çağrısı gönderen 3-4 yaşlarındaki sahipsiz Golden Retriever'i evinde misafir etti. ‘‘Bir kontes kadar zarif, eğitimli ve bakımlı’’ dediği köpeğin, veteriner kontrolünde 5 hafta önce doğum yaptığı ortaya çıktı. Hem yavrularını hem de evini kaybeden, Golden Retriever bunalımda. Bakışları hüzünlü. Yalnız kalmaktan ödü kopuyor. Sık sık iç çekiyor.

Nisa Özdoğan, Mısır Çarşısı yakınındaki bir çay bahçesinde, geçen cumartesi günü gözgöze gelmiş, ismini henüz öğrenemediği Golden Retriever ile. Ağacın altında yatan köpek, yanına gittiğinde, hemen kuyruk sallayıp, burnuyla eline sürterek temas kurmuş. Bu sosyal tavrın karşısında, dayanamayıp evine getirmiş. Ani beraberliğe hazırlıklı olmadığı için, hüzünlü misafire, kıymalı makarna hazırlayabilmiş. ‘‘Bir tencere makarnayı yedi, 5 kap su içti ve 24 saat uyudu’’ diye anlatıyor ilk günü.

Sonra veterinere gitmişler. 5 hafta önce doğum yaptığı saptanan misafirde, rahim iltihabına rastlanınca tedaviye başlanmış. Veteriner kontrolünde yaşı 3-4 olarak tahmin ediliyor.

Sahibi kolay tanıyabilsin diye, Nisa Özdoğan, bir dizi özelliğini de kayda geçirmiş misafirinin.

Erkeklerden daha çok hoşlanıyor. Ama bıyıklı erkekleri görünce irkiliyor. Ofisteki bıyıklı çaycıdan fena korkmuş.

İyi bakılmış. Manikür, pedikür ve tüy bakımı yapılmış.

Eğitimli. Oturdan, yattan, kalktan anlıyor. Tasması olmadan bile bekle komutuna uyması, ileri itaat eğitimi aldığını gösteriyor.

Otomobil eğitimi var. Nisa Özdoğan'ın otomobilini görünce kapı açılana kadar beklemiş. Koltuğa bir çarşaf yaymışlar ama o koltuk yerine, paspasa yatmayı tercih etmiş.

Cipleri görünce kuyruğunu sallayıp, heyecanlanıyor. Nisan Özdoğan'ın bir arkdaşına ait Land Rover cipe büyük heyecanla binmiş. Arka koltuğa yatmış. İnmek istememiş. İki kişi kucaklayıp indirmişler.

Havlamıyor, evde son derece sessiz. Nisa Özdoğan'ın iki köpeği, bahçede kıskançlıktan sinir krizi geçiriyor ama o cevap bile vermiyor.

Tuvalet eğitimi mükemmel.

Veterinere gittiğinde hiç huysuzlanmamış. İlaçlarını uslu uslu içiyor.

Terk edilmekten ödü kopuyor. Gece uyurken bile sık sık gelip Nisa Özdoğan'ı yatağında yatıyor mu diye kontrol ediyor.

Banyo yaparken çok rahat. Kuru mamadan hoşlanıyor.

Terlik getiriyor.

Nisa Özdoğan, bu kadar iyi bakılmış, eğitim verilmiş köpeğin terk edildiğine inanmıyor. ‘‘Mutlaka kayboldu, ya da kaçırıldı. İnşallah yavrularını da satmamışlardır’’ diyor.

Köpeğin talibi çok. Tiyatro oyuncusu Derya Baykal, sahibi çıkmazsa ben alayım diyenlerin başında.

Ama Nisa Özdoğan'ın amacı onu yavrularına ve sahibine kavuşturmak. Köpeğin sahibi benim diyenlerin mutlaka sağlık cüzdanı ve fotoğrafıyla başvurmasını istiyor. Tabii bir de ismini söyleyince köpeğin tepki vermesi şart.


SİZ PAKO’YA SORUN PAKO DA UZMANA


Veteriner Hekim Talat GÜLBAY


Tavşanımın idrarı neden kırmızı?

1.5 yaşındaki erkek tavşanımız son zamanlarda koyu ve kırmızıya yakın renkte, sanki kanlıymış gibi idrar yapıyor. Böbreklerinde problem olabilir mi?

Tavşanlarda idrarın normal rengi sarıdır. Ancak bazen idrarın rengi kırmızı, pembe, kahverengi ya da portakal rengi olabilir. Bu durum sağlıklı tavşanlarda ara sıra görülebildiği gibi, bir hastalık belirtisi olarak da karşımıza çıkabilir.

Sağlıklı tavşanlarda özellikle porfrinlere ve diğer bitkisel pigmentlere bağlı olarak renk değişikleri görülebilir. Çok miktarda beta-karoten içeren havuç ya da ıspanak gibi gıda maddelerinin aşırı miktarda tüketilmesi, idrarın rengini kırmızılaştırabilir. Beslenmeye bağlı renk değişikliği sadece birkaç gün sürer ve kalıcı değildir. Yine aynı miktarda bu gıdaları tüketen başka bir tavşanda idrarda renk değişikliği gözlenmeyebilir. Bazı antibiyotikler de idrarda renk değişikliğine yol açabilir. Yine bazı tavşanlarda strese ve mevsim değişikliğine bağlı olarak idrar kırmızılaşır. Bunun dışında su tüketiminin az olması ya da aşırı su kaybı da idrarın rengini koyulaştırır.

Veteriner hekiminiz idrar testleriyle renk değişikliğinin sebebini ortaya çıkaracaktır. Tavşanınızda idrar yapma alışkanlığında değişiklikler olduysa (daha sık idrar yapma ya da idrar yapamama gibi) veya renk değişikliği dışında sağlık problemleri de dikkatinizi çekiyorsa, vakit kaybetmeden veteriner hekiminizden yardım almalısınız.


PAKO’ya mektuplar


Sana benziyorum


Selam Pako,

Ben Ponky. Resmimi gördüğünde sana ikizin kadar benzediğimi göreceksin. Fark ettiysen isimlerimiz de benziyor. Biz seni her hafta büyük bir sevgiyle, hayranlıkla takip ediyoruz. Sahibim senin gazetedeki fotoğrafını Ponky, beni de Pako diye seviyor. Ne yalan söyleyeyim, o zaman seni kıskanıyorum. Hayvan dostu sahibine sevgiler gönderip burada yazıma son veriyorum.

Ponky


Pako pano


9 yaşındaki beyaz terrier Benji, 22 Ağustos'ta Caddebostan Migros'un önünde kayboldu. Kulakları ve sırtı hafif kahverengi olan köpeğimizi gördüyseniz, bizi arayın. Bulana para ödülü verilecektir. (0532) 464 66 72.

Ben üç yaşında bir Cavalier King Charles'ım. Kendi cinsimden dişi eş arıyorum. (0212) 677 08 87.

29 Kasım'da Mısır Çarşısı yakınlarındaki bir kahvede dişi, eğitimli bir golden retriever bulduk. Sahibinden haber bekliyoruz. (0212) 518 50 89; (0535) 578 34 27.

Diyarbakır'da yaşıyorum. Köpekleri çok seviyorum. Terrier ya da cocker cinsi bir köpeğim olmasını çok istiyorum. Bana yardımcı olursanız sevinirim. (0546) 592 72 28.
Yazarın Tüm Yazıları