İstanbul Devlet Tiyatrosu oyuncusu Ayşen İnci, geçen ay Güncel Yayıncılık’tan farklı bir öykü kitabı çıkardı: Pisikolojik Öyküler.
Kedilerin gözünden insan hikayeleri anlatılıyor. Pisikolojik Öyküler, Ayşen İnci’nin ikinci kitabı. Daha önce, Kanal D’de yayınlanan Sihirli Annem dizisindeki Periliçe rolünde çocuklar onu çok sevdiğinden, Peri Kraliçesinden Masallar kitabını çıkarmıştı. Bu sefer de çocuklar kadar değer verdiği, sevdiği kediler için bir şeyler yapmak istedi. Hem onları, hem de çevresinde gözlemlediği önemli olayları aktarmak için farklı bir çözüm yolu buldu; olayları kedilerin gözünden anlatmak... Kitaptaki ilk öykü Münevver Hanımın Kedisi. Şöyle başlıyor: “Kaç saattir bu divanın altında kıpırdamadan oturduğumu hatırlamıyorum. Kuyruğumu bacaklarımın arasına aldım, boynumu büktüm, hiç ses çıkarmadan, kıpırdamadan duruyorum. Yattığım yerden bir yığın ayak görünüyor. Münevver annemin pazardan aldığı, aynı renk, aynı desen ama değişik boylarda bir yığın terlik ve içinde kaybolan ya da sığmayan bir sürü kadın ayağı. Bazılarının kokusu yabancı geliyor ama koklamak için en ufak bir merak ve istek yok içimde...”
JOSEPHINE’İN GÖZÜNDEN ÖZDEMİR ASAF
Ayşen İnci, kitaptaki 12 öyküyü yazarken en büyük yardımcıları siyam cinsi Cingöz ve İran kedisi Sakız oldu. Onların hareketleri, yaşadıkları, duyguları, duyarlılıkları, insanlara bakış açıları, nelerden etkilendikleri kitaba yansıdı. Yazar, öykülerinde gerçek hikayelerden de esinlendi. Örneğin “Bir Gün, Bir Evde, Bir Kedi” başlıklı öyküyü, Özdemir Asaf’ın kedisi Josephine anlatıyor. Bebek’teki Asaf’ın Yeri adlı meyhaneye nasıl geldiğini ve orada neler yaşadığını öğreniyoruz. Ayşen İnci bu hikayeyi Asaf’ın oğluyla konuşarak geliştirmiş. İçine Özdemir Asaf’ın şiirlerini yedirmeyi de unutmamış. Gerçek hayattan esinli bir diğer öykü de Sahne Tozu Yutan Kedi. “Adım Rigoletto. Böyle bir kedi adı olur muymuş, dediğinizi duyar gibiyim. Annem Atatürk Kültür Merkezi’nde, Rigoletto oynanırken, sahne gerisinde, bir dekor parçasının içinde doğurmuş beni. Oyundaki sanatçılar da bana bu adı takmışlar...” diye başlayan hikaye sayesinde, İstanbul Taksim’deki Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM), geçen yıl boşaltılmadan önce nasıl bir yaşam olduğunu öğreniyoruz. Gerçekten de AKM’de oyun ya da opera izlerken sahneye kediler çıkardı. İşte o binada yaşayan kedilerin hikayelerini Rigoletto anlatıyor. Tabii sonunda AKM apar topar boşaltıldığında, bomboş binada neler yaşadıklarını da...