"BEN bir insanla oturmaktan bile sıkılıyordum. İstemiyordum böyle bir şey, çünkü yanındaki insan bir süre sonra seni sahiplenmeye başlıyor. Bense ne kimse bana sahiplensin ne de ben kimseye sahipleneyim istiyorum."
"Bir evi paylaşıyoruz. Beraberiz ve de çocuğumun annesi. Saygı duyduğum bir insan. Şartlarıma uyduğu sürece devam eder."
Kaya Çilingiroğlu’nun sözleri bunlar. Şengül Balıksırtı’na söylemiş.
Sinir oluyor insan...
Ama...
Hangimizin şartları yok?
Hangimiz şartları karşımızdakinin koymasına pek hevesliyiz?
Şartlar işimize gelmediğinde çekip gitmeyi istemiyoruz?
İlişkiler, karşı taraf artık şartlarımıza uymadığı için bitmiyor mu biraz da?
Ama bunlar uluorta ifade edilince sevimsiz oluyor demek.
Peki her fırsatta eşlerin birbirine sahiplenmesini, ilişkinin selameti açısından iyi bir şey olmadığını söyleyip durmuyor muyuz?
Fakat Kaya söyleyince... "Hem dersine çalışmamış, hem de şişman herkesten" durumu var galiba biraz.
"Ama bizim kastettiğimiz özgürlük, bir kadını/adamı eve koyup diğerleriyle gününü gün etmek değil" diyeceksiniz.
Tamam.
Fakat karşı taraf, ne pahasına olursa olsun, her şeye rağmen hayatınızda kalmak için ısrar ediyorsa...
Yani siz kimseyi kandırmıyorsunuz, hiçbir vaatte bulunmuyorsunuz kimseye; üstelik itici olmayı göze alarak aslında nasıl yaşamak istediğinizi bas bas bağırarak söylüyorsunuz. Fakat buna rağmen ısrar eden biri çıkıyor.
Bizim "dürüst"ten anladığımızın içine "insanın fikriyle zikrinin bir olması" girmiyor galiba. Pek görmeye alışık olmadığımızdan... Ne halt karıştırırsanız karıştırın, sorulduğunda kitaptan alınma konuşmalar yapacaksınız. İdeal insan konuşmaları.
* * *
Aslında kadın açısından yıkmak istediğimiz bir şeyin savunuculuğunu yapıyoruz bir yandan da.
Bir kez sevişti mi bir erkek, kadın onun helali, namusu, şusu busudur artık! Ömür boyu sırtında taşımalıdır kadını!
Bu durumdan hoşlanan çok kadın var.
Erkeğin kendisini babalığa hazır hissetme hakkı da yok. Bir kez bile kadınla sevişmiş olması bu hakkı elinden alıyor gibi bir durum var.
Bakın, son olarak, Kaya Çilingiroğlu çocuklarına, annelerine tecavüz ederek sahip olmadı.
Kadınlar tarlada çalışıyor da değillerdi. İkisi de iş güç sahibi, yaşını başını almış, görmüş geçirmiş insanlardı. Hayatı, insanları, erkekleri tanıyan kadınlar olarak Kaya Çilingiroğlu’ndan çocuk sahibi olmayı istediler, seçtiler. En uygun onu gördüler demek.
Evet, bazı konuşmalar, tavırlar, en önemlisi ortadaki fotoğraf, ben dahil çoğu kadını kızdırıyor. Ama o fotoğrafa taraflı ve yüzeysel bakıyoruz ve de yanlış insana kızıyoruz gibime geliyor.
MIŞ-MUŞ
Kadınların rakı tüketimi artmış.
Rakı içiyoruz, maça gidiyoruz, aldatıyoruz, pantolon giyiyoruz... E, öteki tarafa "er kişi niyetine" gideriz artık!
Apronda deve kesimi karambole gelmiş.
Karambole gelmeseydi daha şaşaalı bir kesim töreni yapacaklardı herhalde!
İki çocuk babası çocuk doktoru, çocuk pornocusu çıkmış.