Varlık içinde yokluk

BİR nevi darbe yaptık hakikaten.

Meydanları doldurduk, gidişatı durdurduk.

Askere iş bırakmadık.

Neticede geldik seçime dayandık.

"Zurnanın zırt dediği yere geldik" de denebilir.

Zira neredeyse herkes kime oy vermeyeceğini biliyor fakat tersini bilen yok.

E, ne olacak şimdi?

Kötünün iyisini mi seçeceğiz yine?

Her zamanki gibi "tepki oyu" mu vereceğiz?

Birileri sırf inadına verilmiş oylarla iktidar mı olacak yine?

Sonra?

Sonrası tarihin tekerrürü.

Hep böyle mi gidecek?

Seçimler hep aceleye mi gelecek?

Anayasa değişikliği hiçbir zaman yetişmeyecek...

Seçim sistemi bir türlü değişmeyecek... Meclis, daima tek isteği oraya kapağı atmak olanlarla dolup taşacak...

Öyle mi?

Meydanları doldursak ne olacak bu durumda?

Netice Hatice!

Coşkumuzu oya döndüreceğiz ama ortada gönlümüze göre parti yok.

Ha, bir de seçimin yaz ortasında olması meselesi var.

Çoğunluk, meydanları dolduranların tatile ara verip sandığa gitmeyeceği kanaatinde. Zaten seçimin 22 Temmuz’da yapılmasının nedeninin de tam olarak bu olduğu söyleniyor.

Ne acı!

Bırakılan intiba bu demek.

Şimdi "meydansever" ama "tatil de sever"lere böyle düşünenleri utandırmak düşüyor. Bir zahmet popolarını kaldıracaklar artık.

Şımarık şımarık yakınmayacaklar.

Tamam, tatil medeniyettir, kimsenin bir şey dediği yok ama tatile üç gün ara verecek olmanın tasasını çekenlere de "Sizin anneanneniz de tatile çıkmazsa ölenlerden miydi?" diye sormak isterim doğrusu. Üstelik seçim bir gün, yaz dört ay.

Aslında "Ama tatil n’olucak!" diyenlere pek de inanmıyorum. Onların esas derdi hangi partiye oy vereceklerini bilememeleri bana göre. Başta da dediğim gibi...

Tatil bahane.

Yok çünkü. Hakikaten büyük çoğunluğun, oyunu anasının ak sütü gibi helal edeceği bir parti yok.

Mecbur olduğu için değil,

Başka seçeneği olmadığı için değil,

Karşı tarafa kızdığı için değil,

Beğendiği için oyunu vereceği bir parti yok.

Kimse kusura bakmasın.

Birleşmeler yapay. Popoyu kurtarmak üzere yapılmış.

Bilemiyorum...

Siyaset denen şey kitleleri değil, içinde bulunanları mutlu etmek için icat edilmiş galiba.

MIŞ-MUŞ

Anayasa kitapçığı satışı patlamış.Bundan böyle memleket, barlarda, kahvelerde Anayasa’ya uygun kurtarılacak.

AKP, 30 kadın vekil hedefliyormuş.Dostlar alışverişte görsün!

Doğa Bekleriz’in evine hırsız girmiş.Oh álá! Kızcağız ha bire kendi malzeme üretmeye çalışıyordu.

Deniz Seki fiyatına zam yapmış.Nazire Şenlendirici’den bir albüm bekliyoruz şimdi.
Yazarın Tüm Yazıları