Paylaş
Sevgili Vahşan Hanım,
‘‘Kaza geliyorum demez’’ lafı adeta sizin için söylenmiş. ‘‘Pat’’ diye geldiniz, gündeme oturdunuz. Ne olduğunu anlayamadık. İlk günün şaşkınlığı geçtikten sonra herkes konuyla ilgili yazdı, çizdi, konuştu ancak bence yaptıkları öküz altında buzağı aramaktan başka bir şey değildi. Erkeklerin aklı ermez, ben kadın olarak sizi çok iyi anlıyorum ve bu işi neden yaptığınızı gayet iyi biliyorum. Kıskançlıktan.
Sizi malum çıkışa iten ruh halinizin temeli taa 80'li yıllarda atılmıştı; ‘‘hanımefendi’’nin ortaya çıktığı yıllarda ‘‘hanımefendi’’ sazı bir aldı eline, maşalah, tam on yıl kimsenin zevcesi ağzını açamadı, dolayısıyla da siz de.
Papatyaların anası,
Saçının boyası,
Ayakkabısının tokası
Gerdanının takısı
Gelininin babası,
Gazinoların faça masası
Kocasının mayosu
Kızının kocası,
Damadının davulu,
Oğlunun ağacı,
Gözünün gözlüğü,
Kulağının küpesi,
Dış gezilerin hengamesi
Dalkavukların hediyesi...
Evet! Tam on yılımız böyle geçti. On yılın sonunda emrihak vaki oldu, ‘‘hanımefendi’’ kocasının karısı olması dolayısıyla otomatikman gündemden düştü.
O sıralar belki siz meydanı boş bulmuşken bir hamle yapmaya niyetleniyordunuz ki, birkaç senedir kıyıdan köşeden kendisini göstermeye çalışan başka bir hanımefendi ‘‘hop’’ diye önünüze geçiverdi.
Amerika hikáyesi,
Kocasının müdahalesi,
Oğlunun sevgilisi,
Yüzünün iğnesi,
Dilinin sürçmesi,
Yürürken sekmesi,
Yalısının komşusu
Saçlarının sarısı,
Beyninin yarısı,
Annesinin çıkını,
Suna'sının çiftliği,
Eteğinin yırtmacı,
Omuzunun eşarbı,
Bitmeyen hırsı,
Sönen yıldızı...
Türkiye bir beş sene de bunlarla yattı kalktı. Bu arada bu hanımefendiden arta kalan günlerde nöbeti devralan, lider eşi, bir başka hanımefendi daha vardı. Belki de, onun gibi lider eşi olmanızın yanı sıra parti yönetiminde söz sahibi olmanız hasebiyle ondan bir adım önde olmanız gerekirdi, ancak şu körolası medya ‘‘Nuh der, Vahşan demez’’di. Bu hanımefendiyle de bir hayli içli dışlı olduk.
Lösemili çocuklar,
Aldığı verdiği kilolar,
Katıldığı düğünler,
Konserlerin yararları,
Köpeğinin yavruları,
Kocasına hayranlığı,
Oğullarından Hasan'ı...
Derken seçim oldu, eşiniz en çok oyu aldı. Meydana çıkma sırası sizdeydi. Üstelik ikinci büyük parti lideri bekardı, yani rakipsizdiniz. Tam bu sırada beklenmedik bir şey oldu. Bacak kadar bir kız, hem de lider eşi falan değil, sıradan bir milletvekili. Üstelik sarı saçlı falan da değil. Hatta saçı yok, daha doğrusu görünmüyor. Sabah, gazetenin birini aldınız elinize, karşınızda bu kız. Öteki sayfayı açtınız, yine bu kız. Onu attınız, başka bir gazete aldınıt, durum aynı. Televizyonu açtınız, kanaldan kanala gezdiniz, başörtüsünün bir gün dallı, bir gün güllü olmasından başka değişen bir şey yok. Bir gün, iki gün, beş gün... Bitecek gibi değil.
Başının örtüsü,
Vatandaşlık öyküsü,
Erbakan'ın maşası,
Hamas'ın nesi,
Eski kocası,
Kocasından ikizleri,
Nazlı Ablası'nın vecizleri
Onun bunun tepkileri...
Ve patladınız, ‘‘Yeter artık, sıra bende’’ dediniz. Nihayet, senelerce hak ettiğiniz ancak bir türlü oturamadığınız gündeme oturdunuz. Yalnız paldır küldür çıktığınız gündemde pek fazla kalacağınızı sanmıyorum. Hatta büyük ihtimalle siz bu satırları okuduğunuz sırada yerinizi başkaları almış olacaktır. Biz ‘‘Jetgiller’’iz. Bir fikrin, bir davranışın, bir insanın ‘‘in’’ olmasıyla ‘‘out’’ olması arasında sadece saatler var. Ama sizde de kabahat yok değil.
Nikah şahidi olmazsanız,
Düğün dernek gezmezseniz,
Konsere, gazinoya gitmezseniz,
Yüzük bilezik takmazsanız,
Etrafa gülücük atmazsanız,
Allı pullu giymezseniz,
Ya da başınızı örtmezseniz,
Ne yapsın medya sizi?
Niye ilgilendiresiniz bizi?
Hiç değilse MHP hakkında ‘‘böyleyken böyle’’ dediğiniz sırada daha dişi bir hava takınamaz mıydınız? Fırsatı kaçırdınız Vahşan Hanım. Siz adam olmazsınız. Yahut biz...
mış muş köşesi
CHP eski genel sekreteri Günay, ‘‘Atatürk'ün resmini süs olarak kullandık’’ demiş.
T.Çiller, ‘‘Liste hatası yaptık’’ demiş.
Sabahı şerifler hayırlı olsun hanımlar, beyler.
CHP eski genel sekreteri Demirel MHP ile DSP'yi kastederek ‘‘Barışmayacaksanız, kavga etmeyin’’ demiş.
Ne yapsınlar, 20 yıl önce etmiş bulundular bir kere. Keşke bu lafı o yıllarda söyleseydiniz.
CHP eski genel sekreteri Verem, menenjit, sıtma gibi eski hastalıklar hortlayacakmış.
Ortalıkta ‘‘nostalji’’ modası var ya...
CHP eski genel sekreteri Merve'nin milletvekilliğinden düşürülmesi işi kördüğüm olmuş.
Hiçbir şeyden çekmedi şu meclis Merve'den çektiği kadar.
CHP eski genel sekreteri Ecevit randevu talebinin MHP tarafından reddedilişi konusunda ‘‘Dünyanın sonu değil’’ demiş.
Elbette değil. Zaten bizim endişemiz de bu işin sonunda dünyaya değil, demokrasiye ne olacağı.
CHP eski genel sekreteri Modacılar mayoya kadının ikinci teni diyorlarmış.
Modacılar ikinci tenle uğraşadursunlar, erkeklerin aklı fikri birinci tende.
CHP eski genel sekreteri Türkiye'de yılda 161 festival, 188 şenlik yapılıyormuş.
Bizi kesmez. Adam başına bir festival düşmeli ki bir şeye benzesin.
Paylaş