Türk filmi tadında maç

MİLLİ Takım bir mucize daha gerçekleştirmek üzere!

Yok, yarınki maçtan bahsetmiyorum. Beni spor yazarı yapacaklar sonunda, onu söylüyorum.

Haberin Devamı

Mars’ta yaşayacağım aklıma gelirdi de bir gün spor yazmak isteyeceğimi düşünemezdim.

Spor derken, futbol elbet! Var mı başka türlüsü bu topraklarda? Ha, arada "12 dev adam" oluyor, o kadar!

Çocukluğunun sokak arası maçları dışında topa dokunmamış, futbolla ilişkisi sıkı bir taraftar olmaktan öteye geçmemiş -yani her Türk erkeği kadar "donanımlı" olan, daha fazla değil- bir yığın insanın gazete köşelerinde futbol yorumculuğu yapmasına şaşardım hep.

Ne bekliyordum bilmem.

İlla "emekli futbolcu" olmalarını mı?

Yahut futbol yorumculuÄŸunun okulu vardı da onlar mı okumamışlardı?Â

Hem ne yüzle?

Ben sanki her konuda fütursuzca ahkám keserken pek mi donanımlıydım?

Fakat şaşıyordum işte!

MeÄŸer elde deÄŸilmiÅŸ!

Şu EURO 2008 bunu öğretti bana.

İnsan iki maçı baştan sona seyretti mi kendini alamıyormuş!

Benim bütün eksiğim hiçbir maçı baştan sona seyretmemiş olmammış meğer!

Yine seyredesim yoktu aslında. Her zamanki gibi sonuçları öğrenmek yetecekti. Bizimkiler öteki takımlar gibi "sıradan" bir futbol oynasalardı eğer...

Yani "makul" dakikalarda "makul" goller atsalardı falan...

Uzatmayayım, Çek maçı dönüm noktası oldu benim için.

Şimdi mütemadiyen futboldan bahsetmek istiyorum. Yanımdakiler, yöremdekiler yetmiyor, size de seslenmek istiyorum.

Anladım... Hastalıkmış bu.

Futbol maçı denen şey seyredilip de unutulan bir "zıkkım" değilmiş.

Üstüne habire konuşmak istiyormuş insan...

"Abi ne maçtı ama!.."

Adamların masanın başına toplanıp üç gün önce oynanıp bitmiş maçın davasını görüyor olmaları televizyonlarda... Anlaşılır bir şey artık.

Fakat benim bu kıvamda kalmam için maçların daima eski Türk filmi tadında olması lazım. Film boyunca esas kızla esas oğlan acı çekerler, iftiraya uğrarlar, yanlış anlaşılırlar da perdede "son" yazmadan bir-iki saniye önce her şey tatlıya bağlanır hani... Onun gibi.

Haberin Devamı

MIÅž-MUÅž
Piknikçilerin çıkardığı yangın, Milattan Önce 3. yüzyıla ait Laodikya Antik Kenti’nde hasara neden olmuş.Antikliğine antiklik katmışlar!

Aysu Baceoğlu’nu kene ısırmış.Bu yazın reklamı keneden!

Bülent Arınç, kapatma davasına ilişkin soruları, "Siz önce ağzınızı kapatın" diye cevaplamış.Partililerden biri Arınç’ın kulağına fısıldasa bari... "Beyefendi, bizim parti demokrasiyi savunuyor, aklınızda bulunsun!

Kenelerin biyo-terörizm ajanı olduğu yönünde söylentiler varmış.Başının etinizde olduğuna bakmayın, kökü dışarıda!

Fatih Terim, "Gizli silahım Fulya" demiş.İşin içinde bir kadın parmağı olduğu belliydi zaten; son dakikaya kadar hazırlanamazlar ya hani...


Yazarın Tüm Yazıları