Tuğçe’nin dini

KONU bayatlamaya yüz tuttu gerçi ama ben de iki laf söylemek istiyorum.

‘Tuğçe Kazaz, Hıristiyan oldu’ deniyor günlerdir...

Bu ne derece doğru bir ifadedir?

Başka bir dine geçmek için önce başka bir dine mensup olmak gerekir. Tuğçe’yi namaz kılarken gören olmuş mu hiç?

‘Parayla imanın kimde olduğu belli olmaz’ derler gerçi...

Peki Tuğçe’yi bir kenara bırakalım. Birinin nüfus káğıdının din hanesinde ‘İslam’ yazıyor olması o kişinin illa ki Müslüman olduğu anlamına mı gelir?

Kaç kişi Müslümanlığın ne olduğunu merak etmiş, Kuran’ı okumuştur?

Kabul edelim ki çoğu kişinin Müslümanlık’la ilişkisi öteki dünyaya uğurlanış biçiminden ibarettir. Ha, bir de başı sıkışınca Allah’ın adını anmak var ki bu, herhangi bir dinin mensubu sayılmak için yeterli midir bilmiyorum.

Yani demek istiyorum ki, ‘Vah vah Tuğçe Hıristiyan oldu!’ diyenler ne kadar Müslüman’dır?

Adımız gibi dinimizi de hazır buluyoruz. Dediğim gibi merak bile etmiyoruz mensubu olduğumuz din ne der, ne buyurur...

Şu, kadınların örtünmesi mevzuu mesela... Bu hususta konuşmayan, yazmayan, çizmeyen kalmamıştır herhalde. Fakat kaçımız Kuran’ı açıp da bu konuyla ilgili sureyi okuduk?

***

Tuğçe başında kavak yelleri esen bir kızcağız. Belli ki körkütük áşık. Hepimizin başından geçti. Sevgilisine bir hoşluk yapmak istedi herhalde. Belki önce adını kazıtmıştır vücuduna... Sonra bu kesmeyince...

Bilmiyor ki din değiştirmenin ne manaya geldiğini... ‘Seni seviyorum’ diyor aklı sıra sevgilisine... Yoksa Hıristiyanlığı öğrenip de daha önceden sular seller gibi bildiği Müslümanlığa tercih etmiş değil. Tuğçe için bu iş bundan böyle İstanbul’da değil de Atina’da yaşamaya karar vermek gibi bir şey.

Biz fazla büyüttük bunu. Ha, Zekeriya Beyaz değiştirir dinini de anlarım.

***

Fakat şu da var. Şimdi Tuğçe Kazaz, Hıristiyanlığı seçince ‘Ne anlar ne bilir’ diyoruz da, Müslümanlığı seçenler neden daima düşünüp, inceleyip, araştırıp tercih etmiş oluyorlar dinimizi?

Müslüman kızlarla evlenen Hıristiyanların hepsinin kadın aşkıyla değil de din aşkıyla sünnet olduklarını sanmıyorum. Vardır içlerinde Tuğçe Kazaz gibiler...

Bilinçli ya da bilinçsiz... Bu geçişler pek de anormal olmamalı. Erkek olarak geldiği dünyadan kadın olarak gidenler bile varken...

MIŞ-MUŞ

AB ülkelerinde yapılan araştırmaya göre bu ülkelerde yaşayanların siniri bozukmuş.

Yaşasın! Bari bu konuda yasaya falan gerek yok, yüzde yüz uyum içerisindeyiz.

*

Maliye Bakanı Unakıtan, özelleştirmeye yönelik eleştirileri yanıtlarken ‘Tıkırları iyi, tutturmuşlar satılmasın da satılmasın... Yok baba, bu devir geçti’ demiş.

Hep ‘halkın içinden çıkma’ yöneticilerimiz olsun isterdik. Allah fazlasını verdi çok şükür!
Yazarın Tüm Yazıları