Toptan menopoza giriyoruz

Yanar yanar onca ‘mavi sıvı emici’nin ne olacağına yanarım.

Biraz daha bekleseler de stoklar tükense hiç olmazsa.

Ne çok da çeşidi çıkmıştı...

Kısa kanatlısı, uzun kanatsızı, hem uzun hem kanatlısı... Geceliği, gündüzlüğü, her günlüğü...

‘Abiye’sinin eli kulağındaydı... Şöyle kenarları dantelli...

Anladınız bahsettiğim şeyin ne olduğunu.

Haberi de duymuşsunuzdur.

Kadınlar artık adet görmeyecekler.

Böyle bir döneme girmek üzereyiz. Toptan menopoza giriyoruz da denebilir.

Yeni çıkan bir hap sayesinde.

365 gün bu hapı yutan, adet yüzü görmeyecek.

Tabii eğer isterseniz. Yoksa devlet zoruyla içirecek değiller.

Fakat bundan kurtulmak istemeyecek kadın yoktur herhalde.

28 günde bir... Ne 28’i, düşün 28’den ortalama 6 günü, 22 günde bir, bir başka deyişle senenin 72 günü hayat iptal.

Ağrılar, sızılar, şişkinlikler...

Gerginlik, asabiyet, hatta cinayet işleme isteği...

Fakat her şeye rağmen bu ‘Doğan’ın yengesi’yle oynamak değil midir? (Fıkrayı bilenler bilmeyenlere anlatsın.)

Maazallah, kadın birkaç sene sonra, misal 1,70 metre boyunda, 60 kilo ağırlığında bir kan pıhtısına dönüşür mü?

Korkarım ben böyle şeylerden.

Hem dediğim gibi, ne olacak sektörün hali?

Hadi onlar ağırlığı çocuk poposuna verirler diyelim, libidosu düşük kadınların hali ne olacak peki?

Daha önce çamaşır makinesinin icadıyla, leğenle beraber ellerinden alınan ‘yorgunum’ bahanesi, şimdi de bu ‘adetsizlik’ hali.

E, bir baş da 360 gün ağrımaz ki kardeşim!

Düzayak kimlik

Size bir haberim var. Alt kimliğim yokmuş benim.

Vallahi.

Ben de yeni öğrendim.

Haftalık Dergisi, son sayısında Türkiye’de hangi alt kimlikten ne kadar insan olduğunu araştırmış.

Lakin benden bahis yok!

Baktım, hiçbir gruba girmiyorum.

Kürt, Laz, Çerkez değilim...

Boşnak, Gürcü, Arap değilim...

Çingene, Hemşin, Pomak, Arnavut değilim...

Ermeni, Rum, Yahudi değilim...

Türkmen, Yörük, Tatar, Tahtacı, Terekeme, Karaçay, Azeri değilim.

Kimim ben?

‘Diğerleri’ne mi dahilim yoksa?

Yani ‘Sayıca az olan başka topluluklar’a?

Azınlığın azınlığı yani?

O kadar ki adı bile yok!

Bu da değilse sadece bir kimliğim var demektir. T.C. vatandaşlığı.

Başkalarınınki dubleks kimlikse benimki tek katlı oluyor. Düzayak kimlik.

‘Minimal kimlikli’ de denebilir bana.

Hayır, telaşım, yarın şahsi olarak bir hak talebine kalkışmam icap etse, ‘Kimsin kardeşim sen?’ diye sorsalar...

‘Sade T.C. vatandaşı’ mı diyeceğim?

Ya da ‘Bendeniz ‘sayıca az olan başka topluluklar’dan Pakize!’

Kim takar?

Fakat neyse ki son dakikada hallettik meseleyi. Kardeşim yetişti geldi. ‘Hiçbir yere dahil olmayınca alt kimliğimiz otomatikman Türk oluyor’ dedi.

Oh be!

İstemem doğrusu ‘kimlik fukarası’ olmayı!

Hay aklınızla bin yaşayınız Tayyip Erdoğan!

Kimliğe boğdunuz bizi!

MIŞ-MUŞ

Dünya Bankası’na göre Türkiye’de yoksul azalıyormuş.

Demek arada bir koşu Dünya Bankası’na gidip oradan bakmak lazım!

Dul maaşı alan eşlere, yeniden evlenmeleri halinde 12 maaş tutarında yardım yapılacakmış.

‘Kaz gelecek yerden tavuk esirgememek’ oluyor bir nevi.

Barajlar 83 kuş türünü bitiriyormuş.

Böyle böyle esas biz bitiyoruz ama kuşlar, ağaçlar, göller gazete çıkarmadığından haberimiz yok.

Bu gece 2006’ya giriyormuşuz.

Herkese sağlıklı bir yıl diliyorum!
Yazarın Tüm Yazıları