"Cahit K., gayrimeşru cinsel ilişki içinde olduğunu iddia ettiği kız kardeşi Zehra K. ve Süleyman K.’yı öldürmüş, iki kişiyi öldürdüğü için hakkında idam cezası istenirken beş yıl hapis cezasıyla kurtulmuştur.
Serap K., erkek kardeşi Ertuğrul tarafından değişik erkek arkadaşları olduğu için boğazı sıkılarak öldürülmüştür. Hakkında müebbet hapis istendiği halde, namus indirimiyle ceza 12 sene 6 ay 15 güne düşmüştür.
Fatma K., başka erkeklerle birlikte olduğu dedikodusu yüzünden kocası Mehmet tarafından bıçakla öldürülmüştür. Sanık için müebbet hapis istendiği halde cezası 15 yıla indirilmiştir.
Sibel T., başkasına kaçtığı gerekçesiyle, gayriresmi evli olduğu Önder A. tarafından Adana’da kanal boyuna götürülüp suya atılarak boğulmuştur. Karar, aile meclisince alınmıştır. Ancak, aile reisi üyeleri delil yetersizliğinden beraat etmiştir. Sibel’i öldüren kocaya ise 1 yıl 4 ay 20 gün ceza verilmiştir.
Şanlıurfa’da Emine, gayrimeşru birliktelik iddiasıyla üvey erkek kardeşi tarafından av tüfeğiyle vurularak öldürülmüştür. Müebbet hapis cezasıyla açılan davada verilen karar, namus davalarındaki ceza indirimi neticesinde 2 yıl 6 aya düşmüştür."
İnsanı dehşete düşüren bu satırları Vildan Yirmibeşoğlu’nun, Hürriyet’in yayınladığı "Toprağa Düşen Sevdalar" adlı kitabından aldım.
Vildan Yirmibeşoğlu Gaziantep Belediyesi’nde hukuk müşaviri ve encümen üyesi olarak görev yaparken tanışmış "namus cinayetleri"yle.
"Cinsler arası eşitliğin, iknanın ya da anlamlı bir diyaloğun olmadığı bir hayatın varlığını hemcinslerime göre çok geç öğrendim ben" diyor Yirmibeşoğlu.
Geç öğrenmiş ama sorumluluk duymakta gecikmemiş, bu kitabı hazırlamış. On üç yıl boyunca, hem de kimseden ve hiçbir kurumdan destek almadan, Doğu ve Güneydoğu’da araştırmalar yaparak.
Lütfen okuyun bu kitabı.
Birazcık duyarlı biriyseniz...
Hatta duyarsızsanız ama değişmek istiyorsanız...
"Töre"nin neredeyse "Terör"e eş olduğunu görmeniz açısından...
Töre ve namus cinayetleri hakkında gazetelerde okuduklarınız dışında daha derin bilgi sahibi olmak istiyorsanız...
Bu kitabı okumanız lazım.
Bakarsınız sizin de aklınıza bir şeyler yapmak gelir.
Belki de bu kadar zahmet de çekmeden, Yirmibeşoğlu’nun ifadesiyle "doğarken kaybeden kadınlar" için, en az onun kadar faydalı bir şeyler üretirsiniz siz de.
Kim bilir...
MIŞ-MUŞ
Cesetler vücutta biriken kimyasallar nedeniyle ÇÜRÜMÜYORMUŞ.Bu genç ve diri görünme işini fazla abarttık galiba.
ABD’li bilim adamları yüzde 15’i insan hücrelerinden oluşan koyun kopyalamışlar.Yüzde yüz koyun hücreli insanları ise bilim adamlarından ziyade bizim siyasiler iyi bilirler.
Bülent Ersoy "Sibel Can’ı, Ebru Gündeş’i, Seda Sayan’ı çıplak gördüm, beğendim" demiş.Aslına rücu mu edecektir nedir?