GEÇENLERDE bir haber dikkatimi çekti bizim gazetede. Bolu’da bir ilköğretim okulunda görevli bir öğretmenle bekçi, okulda porno CD izledikleri için başka okullara tayin edilmişler. Biri Gerede’de bir ilköğretim okuluna, öteki Mudurnu’ya.
Bu devirde tam tersine porno film seyretmeyen erkeği merak etmek lazım, nesi var diye.
Hatta böyleleri müzeye konsa yeridir. Fakat Türkiye’nin bütün müzelerine yetecek kadar adam çıkar mı bilmiyorum.
Beraber seyretmelerine gelince...
O da tuhaf bir durum değil.
Hatta, neden iki kişi, daha fazla değil?
Erkek kısmının toplaşmadan maç seyrettiğini gören var mı?
"Seyir" dendi mi refleks olarak bir araya geliyorlar.
Belki de maçlarda bütün pozisyonlar tartışmalı olduğundan... Tartışmadan golün gol olduğunu bile anlayamıyorlar belki. E, tartışmak için en az kişi olmak lazım.
Neticede porno film dediğiniz de bir pozisyonlar yumağıdır. Hakikaten her karesi tartışılmaya muhtaçtır.
Sürekli fikir teatisinde bulunmak ister insan:
"Yok artık deve!"
"Ne lan bu!"
"Bunlar protez oğlum!"
Onun için öğretmenle bekçinin seyir beraberliklerinde bir tuhaflık yok.
* * *
Bu işi okulda yapmaları durumu var ki herhalde suç sayılan da bu. Fakat ben buna da fazla takılmış değilim doğrusu.
Bir kere okul kapandıktan sonra seyrediyorlarmış filmleri, bu bir.
İkincisi, neticede bu da bir eğitim değil midir?
Şöyle söyleyeyim, bir insan hayatı boyunca kaç defa integral denklemi çözmek, kaç defa sevişmek durumunda kalmıştır?
Hangisi önemlidir?
Peki, neden gazeteler, dergiler habire kazık kadar adamlara, kadınlara nasıl sevişileceği hususunda tüyo veriyorlar?
Önemli demek ki.
Buna karşılık hiç aylık "Cebir-Geometri Dergisi" görmedim.
Şu tüyoları, okulda, beyinler tazeyken verselerdi olmaz mıydı?
* * *
"Peki sen neye takıldın?" diyeceksiniz.
Öğretmenle bekçinin tayinine.
Türkiye’de bu hep yapılıyor. Hapislik olmayan "suçlar"a tayinle karşılık veriliyor.
Tayin edildi diye huylu huyundan vazgeçecek midir?
Öğretmenle bekçi gittikleri yerde kendilerine başka "seyirdaş" bulamazlar mı?
Bolu’daki okul okuldur da Mudurnu’dakiyle Gerede’deki okullar k.... midir?
Yoksa bu adamlar hakikaten iyi bir iş yapmışlardır da yurdun dört bir yanındakiler kendilerinden faydalansın diye mi oradan oraya tayin edilmektedirler?
Böyle sorular geliyor insanın aklına.
MIŞ-MUŞ
Deniz Akkaya, "Zayıf kadınlar istek uyandırmıyor" demiş.
Biraz kilo aldı galiba.
Yıllar içerisinde "Ayşe" isminin yerini "Elif" almış.
Şark cephesinde yeni bir şey yok!
Sibel Can, ramazanı geçirmek için Amerika’ya gitmiş.