Yıllardır bilinen, söylenen, yazılan, çizilen ‘Erkeğin elinin kiri, kadının namusu’ hadisesini iki kadın iki erkek, dört gönüllü net bir biçimde gösterdiler.
Kaçırmış olmanız mümkün değil, günlerdir gazetelerin birinci sayfasındalar. Evli bir erkekle, evli bir kadın bir ilişki yaşadılar, ilişkinin duyulması üzerine aldatılan erkek derhal eşini boşadı, aldatılan kadınsa affetti. Tarih tekerrür etti yani.
Aldatılan erkek karısını boşamakla kalmadı, çocuklarının velayetini de aldı. Hatta mücevherlerini de aldı kadının.
Affedilen erkekle affeden kadın yabancı. Bu demektir ki bize has gelenekler görenekler falan değil bu işlerde etkili olan... Erkek hangi milletten olursa olsun paçayı kurtarıyor neticede.
Nitekim son aldığımız habere göre karı-koca bir şey olmamış gibi tatile çıkmışlar.
* * *
Bu, olayın bir yüzü...
Bir yüzü daha var ki eminim ‘boş’ olan kadın buna daha çok üzülüyordur. Bir anda düzeninin bozulması, çocuklarından olması falan bir yana, sevgilisinin, karısının affına sığınıp hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam etmesi fena yaralamıştır kadını.
Kadın kısmı ‘yasak’ ilişkiye öyle kolay kolay girmez. Hele kucağında binbir uğraş sonunda sahip olduğu üç minik çocuk dururken...
‘Bir de kocamın ortağıyla sevişeyim, hayatıma renk gelsin’ demez.
Sevişiyorsa aşk vardır.
Ancak aşk rahatlatır vicdanını.
Ve her şeyi göze almış demektir.
Yani kahramanımız için kocasından boşanmak durumunda kalmak pek büyük şok olmamıştır. Derinde bir yerde de olsa hazırdır zaten buna.
Ama sevgilisinin ilişkilerine değil de evliliğine sahip çıkması çok ağır gelmiştir, eminim.
Kadın şimdi ‘aşk falan yokmuş meğer’in üzüntüsü içerisindedir büyük ihtimalle.
Ve ancak şimdi rahatsız ediyordur vicdanını o ilişki. Aşk çıkıp gidiverince aradan, mazereti kalmamıştır zira.
* * *
Duyan da beni bilirkişi zannedecek... Böyle kesin hükümler...
Siz bana aldırmayın! Bütün cümlelerimin başına ya da sonuna birer ‘Herhalde’ ekleyin. Devir değişmiş olabilir bana çaktırmadan. Kadınlar da erkekleşmiş olabilir.
MIŞ-MUŞ
İnsan vücudunun kullanılabilir parçaları satıldığında 42.5 trilyon lira ediyormuş.
Züğürt tesellisi.
Türkiye AB’yi ikiye bölmüş.
Bölünmekten korka korka bölmeyi öğrendik demek!
Yoksulluk sınırı 1.802 YTL’ymiş.
1.801 YTL kazananlar kaderine razıdır da ben tam 1.802 YTL’si olanlar için üzülüyorum daha çok; nasıl gıptayla bakıyorlardır 1.803 YTL. sahibi olanlara!
Van’ın Gevaş İlçesi’nde yaşanan toplu koyun intiharında ‘çoban hatası’ varmış.