Geçenlerde bir milletvekili eşi, yuvadan uçmakta olan kocasının ardından ‘Eşimi 25 yaşındaki danışmanı baştan çıkardı’ şeklinde bir açıklama yaptı hatırlarsanız...
Benim de bu vesileyle bu kokuşmuş mevzu yeniden aklıma düştü.
Önce birkaç soru...
Erkek, düğmesine basılmayı bekleyen robot mudur?
Duyguları, beğenileri, bıkkınlıkları, arayışları falan yok mudur?
O saate kadar ne güzel bir köşede oturmaktayken kadının biri gelir, düğmeye basar ve erkek baştan çıkar, öyle mi?
Demek kadınların kocalarını 24 saat göz hapsinde tutmalarının nedeni bu!
Biri gelip düğmeye basmasın!
Düğmesizi yapılsa bari bunların... Sırf uzaktan kumandalısı... O zaman kadının işi bayağı kolaylaşır. Koskoca robotun peşinden koşmak başka, el kadar kumandaya sahip çıkmak başka. Koy cebine olsun bitsin!
*
Bakın şunu kabul ediyorum:
Hakikaten ‘avcı’ kadınlar var.
Hem de özellikle evli erkekleri tercih eden...
Mutlaka birilerini baştan çıkarmak için yola çıkan...
Adeta canlı bomba olarak geziyorlar ortada.
Ama bir de hiç bu taraklarda bezi olmayan lakin kaderin cilvesi mi demeli, evli erkekle yolu kesişen kadınlar var. Bu ilişkilerde orta yerde ‘aşk’ oluyor mutlaka.
Neyse... İkinci kadının kimliği kişiliği değil şimdi konumuz. Konumuz evli kadınların, karşıdaki kadın kim olursa olsun durumu ‘Bir fahişe geldi kocamı ayarttı’ şeklinde yorumlamaları.
Ben koca olsam sırf bu yüzden eşime hakaret davası açarım. ‘Bana ‘Nereye çekseler oraya giden, ruhsuz, akılsız biri’ demek istiyor’ diye.
*
Aslında bal gibi biliyor kadınlar kocalarının isteye isteye gittiğini... Fakat ne yapacaksınız ki bu gerçek hiç işlerine gelmiyor. Çünkü o zaman usulca kenara çekilmek gerekiyor. Hayata başka yoldan devam etmek... E, zor tabii...
En önemlisi, kadın bu gerçeği kabul ettiği zaman yenilmiş hissediyor kendisini. Zira bu, başka kadının ona tercih edilmiş olması demek ki hakikaten zor kabullenilir bir durum olsa gerek.
Adamın duyguları yok sayılmakla onur kurtarılmış oluyor bir nevi.
Neticede evlilik yıkılsa bile koca ‘robot’ olduğu için gitmiş oluyor. Yoksa karısını sevmediğinden, beğenmediğinden değil. Evlilik yürümediği için de değil.
Bunun bir iyi tarafı, erkek bir gün geri dönerse yüz yüze bakmak daha kolay oluyor. Yani öyle tahmin ediyorum. Durum ‘Kaka kadın’ın planlarının tutmaması’ şeklinde özetlenerek olay geçiştiriliyor.
*
Şahsıma ‘Sen evli olsan ne yapardın?’ diye bir soru tevcih etmiyor değilim zaman zaman. Her seferinde evlenmediğime ve bu sayede rahat rahat ahkám kesebildiğime şükrediyorum.
Son olarak, şu mübarek bayram gününde, kadınların, ayartılmış ve ayartılacak kocalarını ellerinin tersiyle iterek yollarına devam edecek maddi ve manevi güce erişmelerini diliyorum.
Amin.
MIŞ-MUŞ
CHP’den ayrılan bağımsız milletvekili Eskiyapan ‘Millet aşkına’ AK Parti’ye geçmiş.
Çok şükür memleketimiz kendisi için bir şey isterse namert olacak adamlarla dolu!
İstanbul’a 17 yeni ilçe daha geliyormuş.
Korkarım bir gün gelecek Edirne’yle Ardahan’ın ilçeleri de İstanbul’a bağlanacak.
Bayram Viagra talebinipatlatmış.
E, normaldir; ramazanda bile iftariyelik olarak sofraya koyacaktık neredeyse.
Erkek çocuk doğurmak annenin bağışıklık sisteminde sıkıntılara neden oluyormuş.
Biz kadın kısmı olarak bir şey demiyoruz vallahi, bilim söylüyor.
Oto fareleri İstanbul Emniyeti’nin parkında duran araçları soymuş.