Ama ne yapsaydı senaristler... O tesadüfler olmasa konu toparlanmayacak... Mecburen.
Gerçi insan zaman içerisinde olmayacakmış gibi görünen tesadüflerin bal gibi de olabileceğini görüyor.
Nitekim sayende bir tanesine daha tanık olduk.
Senin kaybolduğun haberini geçtiğimiz pazar günü Radikal okurlarına duyuran muhabir Serkan Ocak, bir sabah işe giderken Üsküdar motor iskelesinde sana rastlayıverdi.
Anlattığına göre inanamamış önce. Benzettiğini zannetmiş. Seni sadece resimlerinden tanıdığı için biraz da.
Sonra kulağındaki küpeyi görmüş.
"419"
"Tamam!" demiş, "Bu 419 Yakut!"
Beraberce atlamışsınız motora, doğru Beşiktaş’a...
Belediyeye haber vermiş önce.
Bu sana tuhaf gelebilir ama Beşiktaş Belediyesi de arıyordu seni.
Vallahi doğru söylüyorum.
Zan altındaydı çünkü. Sizin başınıza ne zaman bir iş gelse, sevenlerinizin aklına önce belediyeler geldiğinden... Biz insanlar bu durumu kısaca, "Adı çıkacağına canı çıksın" şeklinde ifade ediyoruz.
Uzatmayayım, kaybolduktan tam 16 gün sonra, Beşiktaş Belediyesi’nin o meşhur kırmızı kamyonetiyle, yıkanmış, paklanmış, ilaçlanmış olarak mahallene geri döndün Yakut!
Bulunduğunu haber alan bütün dostların, sevenlerin, hatta sevmeyenlerin toplaştık seni karşılamak için. Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal bile oradaydı.
O kavuşma anı anlatılamaz. Sana sarılmak için nasıl yarıştığımızı gördün zaten.
Sen biraz gergindin ama.
Haklısın elbet.
Kimbilir neler yaşadın.
Sahi nasıl gittin Bebek’ten Üsküdar’a?
Bunu hiçbir zaman öğrenemeyeceğiz. Kendi isteğinle olmadığını biliyoruz bir tek. Taksi çevirip "Abi, Üsküdar’a atıver beni" diyecek halin yok ya! Hem ne bilirsin sen Üsküdar’ı?
Neyse, bulundun ya... Gidişini boşverdik, dönüşün muhteşem oldu Yakut!
Daha önce yanından geçtiği bile görülmemiş insanlar seninle fotoğraf çektirmek için sıraya girdiler. "Şöhrete ya da paraya kavuşanların yeni akrabalarının peydahlanması gibi" dedi birisi.
Sahiden de öyle.
Senin adın "Şöhret Yakut" olsun zaten bundan böyle. 15 gün içerisinde iki köşe yazısına, iki de habere konu olmak... Senden başka bir de Hülya Avşar’a nasip olur ancak.
Hoşgeldin Yakut!
Artık güvendesin, korkma.
Başkan’a, Serkan’a, Berkant’a, senin için seferber olan herkese senin adına ben teşekkür ederim, merak etme.
MIŞ-MUŞ
Rus kadınlarının beyaz atlı prensi Türk erkekleriymiş.
Bizimkiler "el iyisi".
2006’nın gözde isimleri Arda ile Elif’miş.
Armağan’la Bülent 2007’ye sarktı demek!
*
Japon uzay aracı hangarda çürümüş.
Son zamanlarda bizimle çok mu düşüp kalktılar nedir...