Şaşırdım...

SALI günü bir haber vardı bizim gazetede.

Sizin de dikkatinizi çekmiştir.

17 yaşında liseli genç internetten indirdiği şiiri 40 yaşındaki öğretmenine vermiş. Şiiri ilanı aşk sayan öğretmenin şikáyeti üzerine, genç okuldan atılmış.

Fakat bu yetmemiş öğretmene. Savcılığa da şikáyette bulunarak öğrencisinin en ağır şekilde cezalandırılmasını istemiş.

Hakkında cinsel tacizden 2 yıl istemiyle dava açılan gencin yargılanmasına başlanmış.

Şaşırdım okuyunca.

Çocukların hayatını aydınlatmak üzere orada bulunan öğretmenin bir çocuğun hayatını karartmasına...

Bilmiyorum gerçi şiir nasıl bir şeydi. Ahmet Muhip Dranas’ın şiirini indireceklerini ummuyoruz elbet şimdiki gençlerin.

Zaten savcılık da cinsel taciz saydığına göre aşktan ötesi var demek şiirde.

Bizim gençliğimizin "tuvalet şairi" Tosun’un ekolünden birilerinin yazdığı bir şiir olabilir.

Fakat ne olursa olsun.

Nihayetinde 17 yaşında birinden bahsediyoruz.

Bir çocuktan yani.

Hadi tamam, çocuk değil delikanlı olsun.

Daha iyi ya!..

Adı üstünde: Deli kanlı.

Yüreği kıpır kıpırdır şimdi onun.

Bütün duyguları aportta...

Adını seslenene meyleder.

O yaşlardayken öğretmenine, annesinin arkadaşına, uzak bir akraba ablaya áşık olmamış kaç kişi vardır?

Kızlar için de aynı şey.

Hatırlıyorum, bütün sınıf askerlik hocasına áşıktık.

Taranır, süslenir, ders boyunca göz süzerdik. Kim bilir, şiir, mektup yazanlar da olmuştur. Ama hiçbirimizi savcılığa şikáyet etmedi yakışıklı hocamız. Hiç de tınmadı.

Çocuk olduğumuzun farkındaydı.

Duyduğumuz şeyin sadece hayranlık olduğunu biliyordu.

Gelip geçeceğini...

Anladı, hoşgördü bizi.

Ama 40 yaşındaki kadın öğretmen en ağır şekilde cezalandırılmasını istemiş 17 yaşındaki gencin.

"Genç bir erkek 17 yaşındaki kızların ilgisinden memnun olabilir, ikisi aynı şey değil" diye düşünebilirsiniz.

Ve bir ölçüde haklı da olabilirsiniz.

Ama sokaktaki adamla kadından bahsetmiyoruz. İki öğretmenden bahsediyoruz.

Öğretmenin yapabileceği bir şeyler olmalı daima.

O çocuğu yumuşatmanın, sakinleştirmenin, kendine getirmenin bir yolunu bulabilmeli, öğretmen dediğiniz.

Fakat bizimki ne yapmış... "Seni ahlaksız!" deyip savcılığa gitmiş.

Ne olacak şimdi?

Yok sayın artık o çocuğu.

MIŞ-MUŞ

Kadınlar manken gibi olmak istiyormuş.

Fakat adamların acelesi var, hazırından buluyorlar bir tane.

Türkler artık daha sağlıklı besleniyormuş.

Doğru! Kebabın yanında light ayran içiyorlar.

2007 yazı 1400 yılın en sıcağı olacakmış.

Bu durumda 2008 kışı nüfusun en düşük olduğu kış olabilir.
Yazarın Tüm Yazıları