EBRU Şallı, eşinin çocuğundan bile önemli olduğunu söyledi geçenlerde.
Çoğunluk tuhaf, hatta ayıp buldu bu durumu.
Ezberimiz bozuldu çünkü.
Bize öğretilenlere uymuyordu.
Halbuki çocuğu için çok hayırlı bir şey yapıyor bence Ebru Şallı.
Anneler çocuklarını kendi hayatlarını bile hiçe sayacak kadar çok severler. Tamam da... Sırf çok sevmekle kalsalar...
Çok sevmek beraberinde çok müdahaleyi de getiriyor. Korumak, kollamak adına...
Kıyamamayı getiriyor aynı zamanda. İnsan kıyamadığı birini hayata da tam olarak hazırlayamıyor haliyle.
Bu açıdan babaların çocuklarına düşkünlüğünün ölçüsü daha normal gelmiştir bana daima.
Hani babaların duyduğu sanki daha bir kontrol edilebilir, dizginlenebilir sevgidir ya annelerinkine oranla...
Bunun, çocukların hayatının şekillenmesinde daha faydalı rol oynadığını düşünmüşümdür hep.
Şimdi daha da ileri gideceğim. ‘Her problemli insanın geçmişinde, ona marazi şekilde düşkün olan bir anne aranmalıdır’ diyeceğim.
Annelik hakikaten marazi bir hal. Kadının kendisini de yok edebilen. Ve bazı kadınlar bununla da yetinmeyip daha ileri boyutlara taşıyabiliyorlar bu hali. Delilik sınırında gezenler var.
* * *
Tabii şimdi şu hayata hazırlayamama meselesiyle ilgili, koruyucu kollayıcı anneler ‘Keşke mümkün olsa da çocuğumuzun ömrünü bir fanus-rahim içerisinde tamamlamasını sağlayabilsek; hayatın acı gerçekleriyle hiç karşılaşmasa’ diyeceklerdir.
Keşke!
Ama bu mümkün olmuyor. Hal böyle olunca, bir gün nasıl olsa eşekten düşülecekse erkenden düşmek daha iyi. İleri yaşlarda yaraların iyileşmesi, kemiklerin kaynaması zor oluyor.
* * *
Diyeceğim, Ebru Şallı nasıl becerdiyse bunu...
Artık Allah vergisi midir yoksa uzun uğraşlar neticesinde doğayla başa mı çıkmıştır... Her neyse, bravo!
Habire ‘Hamileliğim boyunca nasıl sadece 2 kg. aldım; sonrasında 250 gr. fazlalığı nasıl verdim’ diye anlatıp duracağına, bunu nasıl başardığını anlatsın müstakbel annelere.
Son olarak...
Ebru Şallı’nın çocuğu çok şanslı.
Vallahi.
Ana-babası birbirine kendisini bile ikinci plana itecek kadar áşık kaç çocuk var şu dünyada?
Çocukların çoğu, gözü yaşlı annelerle, dayakçı babalarla, oradan oraya çekiştirmelerle, silah olarak kullanılmalarla büyüyor.
Hangisi iyidir sorarım size?
Hem kadın ‘Çocuğumu sevmiyorum’ demedi ki.
Bir şey beyaz değilse siyah mıdır illa ki?
MIŞ-MUŞ
ABD’de bir kadın, kocasını öldürüp sigorta parasıyla göğüslerini büyüttürmüş.
Adamcağız bi görüp öyle ölseydi bari!
Türkiye’de bu yıl daha fazla deprem kaydedilmiş.
Tayyip Erdoğan’ın devamlı hareket halinde olmasındandır!
ABD’de fantezi için kızlık zarı diktirenler varmış.
E, bizimkinin de ucunda ‘fantezi’ var, ilk gece bir ‘ölüm fantezisi’ yaşanmasın diye...