Pamukova’da bir köpek var

MİLLİYET’te bir haber...

‘Uzan çiftliğinde AKP’li pikniği.’

AKP’li belediye başkanlarının eşleri ile kadın partililer, TMSF’nin el koyduktan sonra Milli Eğitim Bakanlığı’na devrettiği, Sakarya-Pamukova’daki çiftliğe piknik yapmaya gitmişler.

Her ay böyle toplanıp bir yerlere giderlermiş, işte bu sefer de eskiden Uzanlar’a ait olan çiftliği seçmişler.

Havuzun ısıtma sistemi de dahil her yeri gezmişler falan...

Fakat bunlar beni ilgilendirmiyor. Daha doğrusu AKP’li kadınların çektirdiği hatıra fotoğraflarından birini görünce olaydan kopuyorum.

Bir köpek var orada... Minik, beyaz...

‘Yeşim Salkım’ın köpeği’ deniyor haberde. Satışa çıkarılmış.

Onunla fotoğraf çektiren kadının gözünün içine bakıyor.

‘Mücevherlerimi bile almadım’ demişti bir ara Yeşim Salkım... Köpeğini de almamış demek. Onu da tok gözlülüğün bir ifadesi saydı zahir!

Aslında kimseyi suçlamak istemiyorum. Oradan ne şartlarla, nasıl ayrıldığını bilmiyoruz Yeşim Salkım’ın. Fakat ‘aile’yle ilgili haberleri okuduktan sonra az çok tahmin edebiliyoruz. Pabucunu giyemedi belki de kızcağız.

Ama benim için köpekle çocuk bir olduğundan... Yani ‘Köpeğim olmadan asla’ türü bir hikáye yaratabilirdim ben olsam.

* * *

TMSF’nin çiftliğe el koyduğu günlerdeki halini düşünüyorum şimdi...

Köpeği olanlar tahmin ederler...

Nasıl telaşla koşuşturmuştur oradan oraya...

Bir umut sahibini aramıştır gelenlerin arasında...

Herkesin paçasını koklamıştır...

Dost aramıştır...

Kendini sevdirmeye uğraşmıştır...

Belki birkaçının arkasından gitmek istemiştir...

Küt küt atmıştır kalbi...

Sonra, mahzun, oturmuştur bir kenara...

Piknik günü de öyle...

Fotoğrafta kadının gözüne bir bakışı var zaten...

Ne olduğunu anlamaya çalışıyor. ‘Onu almaya gelmiş olabilirler mi acaba?’

Yemeğini, suyunu veren vardır elbet orada...

Ama yetmez ona, bilirim.

Göz göze gelmek ister o, konuşa konuşa sevilmek...

Oynamak ister.

Sevdiği insanın yatağına, koltuğuna zıplamak ister.

Değerek uyumak ister.

* * *

‘Uzan mağduru’
birileri varsa şu ülkede, ‘en mağdur’ odur.

Bilerek, isteyerek, göze alarak kesişmedi ki onlarla yolu... Üstelik her şeye rağmen hálá onları sevmeye devam eden de bir tek odur belki.

MIŞ-MUŞ

Her yaşta çocuk sahibi olunuyormuş.

Tek sorun, çocuğun konuşmaya başladığında size nasıl hitap edeceğinde.

Japonlar nefes bile alabilen bir androit üretmişler.

Türkiye’de fuhuşta patlama varmış.

Herkesin ayrı bir yeri çalışıyor.
Yazarın Tüm Yazıları