Oturak mevzuu

KADINLAR Günü de nihayet Sevgililer Günü kıvamına geldi. Zaten ne zamandır bekliyordum bunu, bu seneye kısmetmiş.

Birkaç gündür gazeteleri görüyorsunuzdur...

‘‘8 Mart kadınları şımartma günü.’’

Bir reklamda da pembe dudak izi var. Korkmayın yani... Günün mana ve ehemmiyetine binaen ayaklanma falan yok. Kadınların istediği iki çiçek, bir öpücük. Bu kadar.

Dudaklı reklam bir banka kartı reklamı. İşte, demek hayırlısıyla bugün de hediyelere vesile bir gün oldu. Kartınızı kapıp gelin, hediyenizi alın! Artık jartiyer mi olur... Kadınına göre.

Sevindim ben. Zaten ne işe yaradığı belli değildi, hiç olmazsa hediyemizi alır otururuz. Hem ben bir türlü Sevgililer Günü'yle Anneler Günü kapsamına giremediğimden... 8 Mart kategorize etmiyor bari kadını.

Yani böyle düşünüyordum, lakin pek uzun sürmedi. Ağzını hayırlara açmaya adeta yeminli olan kardeşim, ne günü olursa olsun yine de hediye için bir erkek gerektiği fikrini attı ortaya.

Düşününce haklı. ‘‘Kadınları şımartma günü’’ olduğuna göre... Şimdi misal iki kız kardeş birbirimizi şımartsak olmaz. Düğünde kız kıza dans etmek gibi bir şey. Hem sonra kadın dediğin başka kadından ötürü şımarmaz, ancak ondan gıcık kapar.

Neyse, Allah'tan ümit kesilmez. Bakarsınız seneye bir başka biçim verilir güne, ucu bana kesin dokunuş yapar.

Ama işte ancak bana... Daha ötesi için ümidim yok. Yani Güldünya'ların dünyasına gitmez. Oralarda o erkekler topluluğu olduktan sonra... Her gün Kadınlar Günü olsa nafile. Seminerler, eğitimler falan tekamül etmişler için. Ne idiği belirsiz yaratığa ‘‘Kızını, bacını öldürme!’’ desen, ne anlayacak. Onun için Güldünya'lara gün mün olmaz.

Diyeceğim, eğitim falan hepsi beylik laflar olarak kalmaya mahkûm. Evrim geçirecekler, ondan sonra... Şimdilik el, ayak, ağız, burun tamam. Gerisi henüz tekamül etmedi. Sabredeceksiniz birkaç asır...

İşin kötü yanı, öyle şark ekspresine binip gitmenize gerek yok. Televizyon programında, milyonların gözü önünde kendine eş seçecek kadar medeni olanların bile hali ortada. Az önce o medeni erkeklerden biri gelin adaylarından birine ‘‘Çok oturaklı bir bayansınız’’ diye iltifat ediyordu.

Dondurma kıvamındaki Tülin'i de halkın bu kadar sevmesinin nedeni aynı. Oturaklı olması.

Erkek milleti oturak meraklısı. Evde oturaklı bir bayan, dışarıda ise oturak álemi. Gerisi fasa fiso.

MIŞ-MUŞ

Kadınlar depreme banyoda, erkekler yatak odasında yakalanmaktan korkuyormuş.

Bilinçaltında foyaların ortaya çıkması var.

Fırıncılarımız Dünya Fırıncılar Şampiyonası'nda bile gramajı tutturamamış.

Hiç olmazsa tutturamamanın tutarlılığı var.

Tıp, insan ömrünü 300 yıla uzatacakmış.

Bir yandan da dünyanın ömrünü azaltıyoruz, bu ne yaman çelişki anne!
Yazarın Tüm Yazıları