Oysa bir çocuğun en son istediği şeydi o saatlerde uykuya yatmak. Hálá da öyledir, eminim.
Oynamak varken...
İçimizden enerji taşarken...
Biraz daha ileri yaşlarda sokaklar bizi beklerken...
"Günün felaketi" olarak karşımıza çıkardı öğle uykusu.
Felaket tellalı anneler...
"Hadi yatağa!"
Şimdi, bunca yıl sonra gazetelerde öğle uykusunun zekáyı düşürdüğünü okuyunca...
Hangisine yanayım?
Yarım bıraktığım oyunlara mı?
Gelişecekken gelişemeyen zekáma mı?
"Duydun mu anne!" diye seslensem...
Fakat bu saatten sonra ne faydası olacak... Giden zeká geri gelir mi?
* * *
Yalnız zekánın düşmesi olsa...
İnsanın rüşvetle ilk tanışmasının da bu öğle uykuları yüzünden gerçekleştiğini düşünüyorum.
"Uyursan" diye başlayan ve hoşuma gidecek şeylere sahip olacağım vaadiyle biten cümleler hatırlıyorum...
"Çabuk büyürsün" mesela...
Bütün çocukların en istediği şeydir çabuk büyümek.
Neden?
Tabii ki öğle uykularının zekáyı geriletmesinden!
Etkisini derhal gösteriyor demek ki!
Yoksa zeki çocuk neden çabuk büyümek istesin?
Tam tersine bunu duyunca fırlaması lazım yataktan.
Fakat şimdi düşünüyorum da ben şanslı bir çocukmuşum. Veya bünyem ileriyi görmüş de denilebilir. Şöyle izah edeyim; uykudan daima ağlayarak ya da hiç olmazsa huysuz olarak uyandığımdan, anacığım bu eziyeti günde iki kere yaşamamak için herhalde, öğle uykusu için pek ısrarcı olmazdı.
Aslına bakarsanız 24 saat uyumamı tercih ederdi herhalde. O kadar yaramazdım.
Zaten bu öğle uykusu denen şeyi de gün ortasında ufak bir mola almak isteyen bir annenin akıl ettiğini düşünüyorum.
* * *
Netice olarak, bakmayın, o yaşlarda kıymetini bilemedik ama... Masa başında o günleri anıp da öğle uykusunun aslında ne büyük bir nimet olduğunu düşünmeyen var mıdır bilmiyorum.
Benim şahsi ihtiyaç listemin en başında yer alıyor doğrusu. Fakat bir türlü tedarik edilemiyor maalesef.
Uzatmayayım, bilim adamları sayesinde öğrendik ki "Uyusun da büyüsün" sahiden "ninni"ymiş meğer. O hoş melodiyle uykuya dalarken, aslında o esnada zekámız aşağı çekiliyormuş!
"Hurma"yla "tırmalama" arasındaki ilişkiyi bilirsiniz. Öğle uykusu da bizi sonradan tırmalayan hurmalardan biri olarak tarihteki yerini aldı!
Bakalım sırada ne var.
Bilim adamları uyumuyor biliyorsunuz.
MIŞ-MUŞ
Egeliler daha çok boşanıyormuş."Zararın neresinden dönülse kárdır" sözü de bir Egelinindir herhalde.
En tepkili ülke Türkiye’ymiş."Yanında adam kesseler tınmaz" halimizle hangi listenin, neresindeyiz o belli değil.
Sokaklar artık gürültüye teslimmiş.Kapkaç "gürültüye gitti" demek!