Telefonuna geç cevap verdiğinde "Neredesin" derken aslında "Yanında kim var" diye soruyorsunuz... "Yanında kim var" demek "Yanında o mu var" demek... "Yanında o mu var"ın anlamı "Neden yanında o var"... Her zaman takıntı haline getirdiğiniz bir "o" var, değil mi?
Yaptığınız onu başkalarından sakınmak değil, kendinizi onun çevresindekilerle kıyaslamak aslında. Kıyasladıkça sarsılıyorsunuz. Size "ait" olan dişiyi veya erkeği sizden daha hoş, daha alımlı, daha başarılı, daha esprili, daha zeki...sizden "daha" birinin etkilemesi ihtimalini düşünüyor, bu düşünceye katlanamayarak yarışmaya başlıyorsunuz. Sizi eksikliklerinizle, acizliklerinizle birlikte seçenleri kalem kullanmadan yazdığınız senaryolarla bunaltıyorsunuz. Paranoyanın sınırlarını zorlayarak ürettiğiniz akıl almaz sorularla onu nefessiz bırakıyorsunuz. Verdiği cevaplara asla inanmayarak sabrını tüketiyorsunuz.
***
Sizi tanımıyor artık. Bıktırıyorsunuz kendinizden. Sizi seçtiğine pişman ediyorsunuz onu. Artık sığınacak bir liman olmaktan çıkıyorsunuz. Omuzlarında, yüreğinde taşınması giderek imkansızlaşan bir yük haline dönüşüyorsunuz. Herkesin üstüne çıkma ve herkese hükmetme çabanız, o böyle bir şey yapmazken sizin kendinizi başkalarıyla kıyaslamalarınız, bir türlü dengeleyemediğiniz hırslarınız belki de hayatınızın "şansı" olan dişinin veya erkeğin sizi terk etmesine neden oluyor. Gidiyor... Hatta belki de hiç aklında yokken sizin "farkına varmasını" sağladığınız "daha"nıza sığınıyor. Yüreğindeki "yük"ten kurtuluyor.
Çünkü hayat yeterince zor.
***
Yukarıdaki satırlar maalesef benim değil.
Taraf gazetesinden Funda Özgür’ün satırları. Kesip sakladığım yazılarından birinden bir bölüm... Nasıl da doğru anlattıkları... Hepimizin yaptığı tam da bu değil mi? Bizi bırakıp "daha"ya gittiğinde "Ben demiştim!" diyoruz bir de. Oysa onu gönderen biziz ona. İnsan okuyunca kendine geliyor. Fakat ne zaman? Yine bildiğimizi yapacağız eminim. Funda Özgür’e gelince... Bana göre öyle biri yok. Takma isim bu. Ve bu satırların yazarı bir erkek. Ünlü bir yazar. Üslubundan tanımadınız mı? Benimki "tahmin" gerçi ama büyük ihtimalle "tam isabet"! Yok, söylemem kim olduğunu. Bana düşmez.