Bildiğimiz, katıldığımız, edebiyattan müziğe her konuda geçerli olduğuna inandığımız bir gerekliliği işaret eden bu cümleye bir gazete sayfasında bir kez daha rastlayınca...
Biz bunu pek sık yapmıyoruz galiba.
Yani bu yeni bir şey söyleme işini.
Yapmıyoruz ki biri kalkıştığında neye uğradığını şaşırıyor insanlar.
İşte Perihan Mağden olayı!
Kadın yeni bir şey söyledi de sayılmaz aslında.
Yani "Askerlik kalksın" falan demedi.
Sadece askerlik yapmak istemediği için başı belada olan birini savundu, "Böyle bir hak olmalı" dedi.
Çok saçma buluyorsanız güler geçersiniz. Ha, yarın Perihan Mağden dedi diye böyle bir hak tanınırsa, siz asla o haktan yararlanmak istemez, koşa koşa gider askerliğinizi yaparsınız veya oğlunuzu coşkuyla uğurlarsınız, olur biter.
Saldırmak neden?
Ha, Perihan Mağden ezberimizi bozdu tabii!
Ezberimizde "vicdani ret" yoktu, "yırtma" vardı.
Ve askerlikten yırtanın -taşlamak şöyle dursun- "Aslanım benim nasıl da becerdin" diye sırtını sıvazlamak vardı.
Bir bakın etrafınıza...
Yok mu konu komşunuz, akrabanız?..
Çürük raporu almak için uğraşan...
Kilo sınırını aşmak için yeme içme kampına giren...
Hiç olmazsa bedelli askerlik yapabilmek için senelerce tek dersini vermeyip bir türlü okuldan mezun olmayan...
Bir tanıdığınız olmadı mı hiç?
Peki bu pek mi "şerefli" bir yoldur?
Kısacası...
Yeni bir şey söylemek lazım.
Lazım ama bu topraklarda bunu yapabilmek için kelleyi de koltuğa almak lazım.
Çünkü eli taşlı, sopalı bir topluluk daima nöbette.
"Televizyon Makinası"nın kulisinde bekleyen "öfkeli kalabalık" misali, bir bakmışsınız geliyorlar...
Yeni bir şey söylemeye kalkmayagörsün birisi...
Acaba diyorum, bu işi daha çok kişi sık sık yapmaya kalksa... Hangi birine yetişeceğini şaşırıp saldırmaktan vazgeçer mi o "nöbetçi topluluk?"
Hani "kötü"yü çabucak kanıksadığımız malum da "iyi"yi de kanıksar mıyız kazara?
MIŞ-MUŞ
Zarkavi’nin bombalanan evinin enkazından leopar desenli kadın külotu çıkmış.
E, uygundur... Kalp desenli olacak hali yoktu.
Ağar, "Hiçbir denklem DYP’siz olmaz" demiş.
Yalnız denklemin çözümü var mı ona bakmak lazım.
Baba olan İbrahim Kutluay, "Dünyaya bir Fenerbahçeli daha getirdik" demiş.
Artık nüfus cüzdanlarında din hanesi bile boş bırakılacak sevgili İbrahim!